Gerçek Edebiyat

Hıdır Dayı: O zamanlar genciz tabi... Boyum

1.85 var. Belki daha uzun. Hey gidi hey!

Sarhoş: Yavaş gel Hıdır Dayı! Senin boyun 1.65 ya var ya yok.

Hıdır Dayı: Gençlikten bahsediyoruz yeğenim. İnsan yaşlandıkça kısalır, kemikleri düşer, bilmez misin?

Diğer Sarhoş: Kısalır da üç santim, beş santim...

Hıdır Dayı: İşte bizim de kamburumuz çıktı. Kısaldık biraz.

Sarhoş: Sen resmen çekmişsin be Hıdır Dayı.

Hıdır Dayı: O vakitler kapılardan sığmazdım. Bir omuzlar vardı bende, bi pozular...

Diğer Sarhoş: Boş versene Hıdır Dayı, sen bu gövde ile anahtar deliğinden bile geçersin.

Hıdır Dayı: Gençliğinizin değerini bilin yeğenim. Üç saat uyku uyurdum, sonra on beş saat çalış babam çalış. Hey gidi hey!

Diğer Sarhoş: Ne bünye varmış sende de...

Hıdır Dayı: İki büyük rakıyı devirir, doğru mektebe koşardım. Allah seni inandırsın çıkarmadan üç posta... Ağlardı kadınlar, ağlardı.

Sarhoş: Ağlamazlar mı? Şimdi ben ağlayacağım.

Hıdır Dayı: Gücümüz takatımız vardı o vakitler. Hey gidi günler hey... İş göremez raporu alırdı benle yatan kadınlar. Üst üste iki-üç kaput taktığım geceler olurdu.

Sarhoş: Neyse Dayı, biramız bitti. Uçlan biraz da gidip geleyim. Kuru kuruya muhabbet olmaz.

Hıdır Dayı: Alın şu iki yüzlüğü. Çabuk gelin ama...

Sarhoş: Sen içmeyecek misin?

Hıdır Dayı: Rahatsızım biraz. Kendinize alın. Eskiden birayı kovayla içerdik. Hey gidi hey.

Diğer Sarhoş: Yine iyisin Hıdır Dayı. Üç şişe bira içtin. Senin yaşında millet yolda yürüyemiyor.

Hıdır Dayı: Eskiden sporumuzu da yapardık yeğenim. Sabah kalktım mı, 50 barfiks, 100 şınav, 150 mekik... Hey gidi hey... 

Erdinç Gültekin
Gercekedebiyat.com