Halk müziği derlemelerimiz ne durumda? / Ahmet Say
Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan halk müziği derlemelerinin ses kayıtları nerede, kimlerin elindedir dersiniz?
Eğer müzik dostlarının elindeyse araştırmacılara neden açık değildir?
Sözlü müziklerden bahsediyorum, türkülerden!
Üstelik, sözleri Türkçe olan türkülerimizden! Yani Kürtçe, ya da Zazaca sözlü eserlerden değil! Çünkü onların önemsenerek kayıt altına alındığını sanmıyorum.
Bütün müziklerin kökeninde halk müzikleri vardır. Avrupa müzik kültüründen en büyük bestecilerin eserlerinde de…
Çünkü onlar, halk şarkılarının yüzyıllar içinde oluşmuş bir müzik geleneğinin ürünü olduğunu bilirler ve bu eserlere derin saygı duyarlar.
Bizde ise “resmî” mercîlerimiz bile, halk müziği kültüründe Türkiye’nin varını yoğunu belgeleyen eserlerin dökümü üzerine yeterince bilgi sahibi değildir.
Ben bu dökümü, 2000’li yılların başlarında hazırlamaya giriştiğim Müzik Ansiklopedisi’nin Türk halk müziği maddesini yazarken araştırdım ve şu sonuçlara vardım:
Halk müziği derleme çalışmalarının ilki, İstanbul Belediye Konservatuvarı tarafından 1926-1929 yılları arasında gerçekleştirilmiş.
Bu çalışmalar sonucunda 50 türkü notası 14 albümde toplanıp yayımlanarak günümüze kalan somut bir sonuç elde edilmiştir.
Daha sonra 1937 yılından başlayarak 1957’ye kadar Ankara Devlet Konservatuvarı öğretim elemanlarının sürdürdüğü çalışmalar sonucunda, 63 ilimizde toplam 8690 ezgi derlendiği bilinir; bu ezgilerin ses kayıtları, günümüzde Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın arşivindeki mum plaklardadır.
Halk müziği dağarımızın derlenmesi açısından geniş kaynakların biri de Ankara Radyosu Arşivi’dir. Bu kurumun halk müziği repertuvarında 5 bin dolayında türkü bulunduğu söylenir.
Derleme çalışmalarına 1950’li ve 1960’lı yıllarda katkısı olan kurumlar arasında Millî Kütüphane’nin Müzik Bölümü Müdürlüğü’nü de saymak gerekir. Ancak bu kurumun hangi yörelerde kaç türkü derlediği konusunda kesin bir sayı yoktur.
TRT Kurumu’nun gerçekleştirdiği derleme çalışmaları ise özellikle 1967 yılında yoğunlaşmış, 7 derleme grubu 74 iş gününde, 321 bantta kayda alınan 1738 halk müziği eseri derlemiştir.
Türkiye’de halk müziği derleme ve araştırma çalışmaları, 1976 yılından başlayarak yerinde bir kararla Türk Müziği Devlet Konservatuvarı adlı müzik yüksek okullarına devredilmiştir.
Bu ayrı bir dönemdir ve söz konusu konservatuvarların ne gibi çalışmalar yaptığı konusunda bilgimiz yoktur.
1976 yılına kadar cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan halk müziği derlemeleri sonucunda ise toplam 17 bin dolayında ezginin ses kaydı gerçekleştirildiği söylenebilir. Bu ezgi kayıtlarının hangi oranda notaya alındığı ve hangi koşullarda sağlıklı korunarak günümüze kaldığı bilinmemektedir.
Söz konusu olan 17 bin halk müziği ezgisi, kuşkusuz ki sadece yurdumuza ait birikimi temsil etmekle kalmaz, müzik sanatı açısından insanlık tarihinde de çok değerli bir yer tutar.
Önemli olan, halk müziğimizin tarih içindeki birikimini temsil eden bu görkemli gerecin günümüz ses kayıt teknolojisine aktarılması ve araştırmacıların çalışmalarına da açık tutulmasının sağlanmasıdır.
Yetkili ve ilgili makamlar buna acaba ne der?
Ahmet Say
GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR