Gerçek Edebiyat

Dünyanın en özgün modern şairi Arthur Rimbaud  kendini o kadar gizemli ve hızlı bir şekilde yok etmişti ki, biyografi yazarları onun imajını yıldız tozundan inşa etmek zorunda kalıyor. Rimbaud’un yaşamıyla ilgili kanıt parçacıkları bu nedenle altın kıymetinde.   

Paris’te kitabevi işleten Jacques Desse ve Alban Causse adlı iki kitapçının bir eskicide keşfettikleri resmin, şair 30'lu yaşlardayken çekildiği ve iyi kalitede olduğu belirtiliyor. 

Kitapçılardan biri, 1880'lerin başlarından kalma resmin, Aden Limanı'nda çekilen, Rimbaud ile ilgili 30 resimden bir tanesi olduğunu vurguladı. 

AFP’ye yaptığı açıklamada Jacques Desse, fotoğrafta, Rimbaud’nun Yemenlilerin arasında “uzaylı gibi durduğunu”, yüzündeki ifadeye bakıldığında da sanki bedeni oradaymış, ama ruhu başka bir yerdeymiş izlenimi yarattığını söyledi. 

Kitapçılar, buldukları resmin tahlil sonucu gerçek olduğunun belirlendiğini ifade etti. “Fotoğrafı nerede bulduğumuz ve ne kadar ödediğimiz önemli değil” diyen Desse, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Önemli olan bu fotoğrafın, onun ilk çekilen fotoğrafı ile son çekilen fotoğrafları arasındaki kayıp halkayı doldurmasıdır.”

Bugüne kadar şairin, 1871 yılında 17 yaşındayken ünlü Fransız gazeteci, karikatürcü ve fotoğrafçı Etienne Carjat’nın (1828-1906) çektiği resim ile 1891 yılında ölmeden önce çok kötü çekilmiş 4 fotoğrafı dışında başka resmi bilinmiyordu. 

1854'te doğan Arthur Rimbaud, çok erken yaşlarda şiir yazmaya başlamış, 20 yaşında yazmayı bırakıp, 1891 yılında 37 yaşında hayata veda edinceye kadar maceraya atılmış ve nitekim Afrika kıtasında silah tüccarlığı yapmıştı.

ARTHUR RİMBAUD’UN İYİ Kİ BU FOTOĞRAFI BULUNDU!

Mart 2020’deyse Rimbaud’un yeni bir fotoğrafı keşfedildi: Paris Komünü’nde ulusal muhafız!

Bruno Braquehais tarafından 16 Mayıs 1871'de çekildiği anlaşılan fotoğraf, bir devrimcinin portresi gibi.

Batı modernizminin ölümsüz şairi olmasına karşın Rimbaud’un ‘meteorik’ yaşamını şöyle sıralayabiliriz: Genç kaçak, Habeş kaşif, sirk yöneticisi, sapkınlık meleği, risk sermayedarı, felsefi özgürlük savaşçısı, Gnostik büyücü, Gezici Yahudi, takma adlı denizci, Müslüman peygamber, Afrikalı etnograf, amatör fotoğrafçı, silah kaçakçısı, Komünard ve nihayet asker kaçağı!  

Rimbaud çalışmaları için üç büyük sorun vardır. Birincisi, sanatı neredeyse tek başına yeniden icat etmişken on sekiz yaşında şiiri neden terk etti? İkincisi, şairin zehirli bir şekilde Gölgeağız olarak adlandırdığı eli sıkı ama son derece zeki kadın olan annesiyle olan ilişkisinin tam doğası neydi? Üçüncüsü, 1871 baharında Fransız başkenti yedi hafta boyunca devrimci bir hükümetin elindeyken, denetim altındaki Paris Komünü sırasında Arthur Rimbaud'a ne oldu?

Rimbaud'nun Komün sırasında bir şair olarak oldukça tanınmış olmasına rağmen, bu şöhret çoğunlukla sokak düzeyinde kaldı.  Bulunan bu yeni portrede, Verlaine'in sözleriyle, 'sevgili, büyük ruh' ile tanışıyor gibiyiz. Camus'nün Rimbaud'u "isyan şairi" olarak tanımlamasınınsa kesin kanıtı.

Rimbaud’un Paris Komünü’nde bir ‘komünar’ olarak yaşamının daha sonra Fransız emperyalizminin sıradan lejyonerine dönüşmesini yadırgamamak lazım.

Fransızlar bunu hep yapıyor.

Paris’i Naziler’den kurtaran direniş örgütünün neredeyse tüm komünist üyeleri  Paris’te De Gaulle’nin önünde secde edip Fransız Ordusu’na katıldılar!

Ahmet Yıldız
Gerçekedebiyat.com