Gerçek Edebiyat

14 yaşındayken Birinci Dünya Savaşı başlar ve 18 yaşındayken 22 milyon ölü bakiyeyle biter.

Çanakkale Savaşı'nda 14 yaşındasın.

Ülkenin Balkanlardaki en güzel toprakları ihanet ve ateşle birer birer elden çıktığına tanık olursun.

Ülken işgal edilmiştir ve sana imparatorluğundan küçük bir kara parçasını layık görürler.

Kısa bir süre sonra dünya çapında bir salgın ortaya çıkar; İspanyol gribi 50 milyon insanı öldürür.

Ve sen yaşıyorsun ve sen 20 yaşındasın.

Tam Cumhuriyet kuruldu bağımsız olduk deyip keyfini çıkaracakken ve sen 33 yaşındayken Naziler iktidara gelir.

39 yaşındayken 3. Dünya Savaşı başlar ve 45 yaşındayken 60 milyon ölü bakiyeyle biter.

Kore savaşı başlar.

64 yaşındayken Vietnam savaşı başlar ve 75 yaşında biter.

Ve Güney Amerika'da, Afrika'da, Asya'da darbeler, terör terör! Milyonlarca insan ölür!

1985' te doğan bir çocuk, büyük babalarının hayatın ne kadar zor olduğu hakkında en ufak bir fikirleri olmaz!

Bugün yeni bir salgının ortasında yeni bir dünyayla karşılaştık.

İnsanlar birkaç hafta evde kaldık diye mırın kırın ediyor; şikayetçi oluyor.

Oysa can güvenlikleri, elektrik, cep telefonu, sıcak su ve kafalarında güvenli bir çatı var.

Eskiden bunların hiçbiri yoktu!

Ancak insanlık ve ülkemiz bu koşulları atlattı ve atalarımız yaşama sevincini asla kaybetmedi.

Bugün süpermarketlere girmek için maske kullanmamız gerektiğinden şikayet ediyoruz.

Bakış açımızda küçük bir değişiklik mucizeler yaratabilir.

Hayatta olduğumuz için sevinebiliriz ve kendimizi korumak ve birbirimize yardım etmek için daha iyi çalışırız.

Tek dileğimiz 2000'de doğanların 1900'de doğanların yaşadıklarını asla yaşamaması!

EDEBUDSMAN