Gerçek Edebiyat

Askeri darbeler peş peşe geldikçe, özellikle 1980 sonrasında ülkemizi ve maneviyatımızı ayakta tutan değerler hızlı bir erozyona tabi oldu, bu olumsuzluk en belirgin şekilde akademik hayatta ve edebiyat alanında ortaya çıktı.

Kendinden menkul bir “aydın” nitelemesini üzerine almak cesaretini bulan kişiler yıkıcı bir yazım faaliyetine girişti.

Demokrasiden anladıkları toplumcu ve yurtsever değerlere rahatça saldırmaktan ibaretti.1990’larda akademik ve edebi alanları işgal eden bu sözde demokratların karşısında adeta bir avuç aklı salim yurtsever kalmış gibiydi.

Neyse ki, diğer alanların yanı sıra edebiyat alanında da genç kalemler yakın tarihimizdeki bu utanç verici karanlığı dağıtmaya başladı.

İşte Ahmet Büke bu karanlıkta ışık olan yazarlarımız arasında en ön sıralarda yer alır.

Edebiyat, toplumların olgunlaşmasında ve zihinlerin açılmasında eşsiz bir yere sahiptir ve toplum politikacılarıyla değil değerli düşünürleri ve edebiyatçılarıyla anıldığı oranda gelişir.

GENÇ NESİLLERE AHLAKİ REHBER

Ahmet Büke, her zaman özlemini çektiğimiz yurtsever ve toplumcu değerlere sahip bir yazardır.

Bu başlı başına önemlidir ama edebiyat açısından daha önemlisi edebi üslubunun olgunluğudur.

Cumhuriyetin ilk döneminin büyük yazarlarıyla yarınlar arasındaki köprüyü kuranlardan biri olarak yerini çoktan almıştır.

İçinde yaşadığımız sıkıntılı dönemde insanlarımızın morale her şeyden daha fazla ihtiyacı vardır ve bu şişirme, alkış ve gaz vererek değil, insanlarımızın büyük sıkıntılar karşısındaki sabırlı direnme gücünün ortaya konulmasıyla mümkündür.

Deli İbrahim Divanı’nda olduğu gibi, Kırmızı Buğday romanında da (ki bu kitaplarda bir menkıbe özelliği de bulunabilir) insanlarımızın yaşadığı derin toplumsal sorunlar ele alınmakta ve sonsuz sıkıntılara rağmen emekçi ve yurtsever insanlarımızın çıkar yol bulmaktan aciz kalmamalarını vurgulayarak, genç nesillere bir nevi ahlaki rehber sunmaktadır.

Kırmızı Buğday, Ahmet Büke, Can yayınları, 2025

Mehmet Tanju Akad

Gercekedebiyat.com