Yıllardır 'İt ürür kervan yürür' anlayışıyla yaptıkları edep dışı yayın yöntemiyle tepkilere kulak tıkayan Türk edebiyatına düşman yayınevleri bu kez sert kayaya çarptı.

Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi’nde bölüm başlıklarına ‘Fransız Edebiyatı’, Alman Edebiyatı’, ‘İngiliz Edebiyatı’ gibi etiketler asılırken ‘Türk Edebiyatı’ bölümüne ‘Türkiyeli’ etiketinin yer almasıyla sosyal medyada tepkiler adeta patladı.

Gaziantep Üniversitesi, Yeni Türk Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi ve şair Kaan Eminoğlu benzer bir ayrımı yayınevlerinin de yaptığına dikkat çekerek yazdığı bir tweet’le bu yayınevlerini boykot çağrısı yaptı.

Kaan Eminoğlu'nun 'tweet’inde “Türk edebiyatı diyemeyen ancak diğer milletlerin edebiyatlarını o milletlerin isimleriyle duyuran yayınevlerinin listesini yaptım. Sanatçı, siyasetçi, aydın ve okurlar olarak bu yayınevlerini uyguladıkları çifte standarttan vazgeçene kadar boykot etmeye davet ediyorum” diye yazmasına umulmadık oranda Çılgın Türkler'e yakışır destek geldi. 

Kaan Eminoğlu’nun boykot çağrısı yaptığı yayınevleri arasında İletişim, Metis, Notos, Sel, Ayrıntı, İthaki, Can gibi Türkiye’nin "köklü" yayınevleri bulunuyor. 

Tepkilerden ilk korkan ve geri adım atan Can Yayınları oldu.

TÜRKÇE EDEBİYAT'A DESTEK İSKENDER PALA'DAN GELDİ

Ancak 'neoliberal sol'un ve etnik milliyetçilerin denetimindeki bu yayınevlerine destek, umulmadık bir yerden, Cumhurbaşkanı'nın kültür danışmanlığını da yapmış sağcı neoliberal İskender Pala'dan geldi.

Türkiye gazetesinde, Murat Öztekin'in konuyla ilgili yaptığı "Edebiyattaki Türklük ve Türkiyelilik tartışmaları yeniden alevlendi…" başlıklı soruşturmasına Mario Levi ve Beşir Ayvazoğlu gibi yazarlar 'Türkçe edebiyat' demenin saçma olduğu yönünde yanıt verdi.

Yanıt verenlerden Prof. İskender Pala'ysa 'Türkçe edebiyat' demenin 'ihtiyaç' olduğunu söyledi.

Pala, “Türk edebiyatı, eskiden beri kullanılagelen ve bizim bütün medeniyet birikimimizi taşıyan bir ifade. ‘Türk edebiyatı’ dediğimiz zaman tarihin derinliklerine de uzanan, o günden beri farklı anlayış ve üsluplarda yapılan edebiyatı kastediyoruz. Fakat ‘Türkçe edebiyat’ modern zamanların bir ihtiyacı gibi duruyor. ‘Türkçe edebiyat’, Türkiye’de yaşayan farklı dil, din ve ırktan insanların Türkçede oluşturduğu edebiyattır. Bu, bizi zenginleştirir. Bundan kaçınmamak lazım. Ben ise kendi eserlerimin niteliklerine bakarak ‘Türk edebiyatı’ içerisinde konumlanırım diye düşünüyorum” diyedi.    

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)