Son Dakika

unsal-cankaya-kapak-14102024234559.jpg


Serçeler, kargalar, kumrular, martılar, kırlangıçlar,
Çığlık çığlık haykırsalar, sokaklarda, çatılarda,
Duymuyoruz seslerini, şehirler çok gürültülü.
İnsan diğerini değil kendini bile duymuyor,
Kuş cıvıltısı duymayan kulaklarsa esrimiyor.

Güneşe çıkmalı dedim... Uzanmalıyız köylere.
Vitaminim dolsun diye, hem de bayram öncesinde.
Gölgesine o ağacın, taşınır sandalyemizle,
Oturup sere serpile, kapayarak gözümüzü,
Neşeli sığırcıkların ötüşünü dinlemeye.

Özlediğimiz aslında doğduğumuz köy elbette.
Gidemiyoruz onlara, uzak diye, ama ne gam!
Evimiz barkımız yok ya buralardaki köylerde,
Hısım, akrabamız da yok, çıkmaz birkaç tanışımız.
Fazlası olur yine de, yaşanır zaman diliyle.

Yılda iki ürün alıyorlar buralardaki insanlar,
Elbet ehven oluyorsa havalar ve de yağmurlar.
Büyük şehre bağlanmışlar, bunun artı - eksisi var,
Sağlık için bol kuyruklu kuruluşların yanında
Pazar pahası aratır market sayılan bakkallar.

Tazecik diyor tezgâhlar, dalından diyorlar hemen,
Halden gelmedi inanın, hepsi organik diyorlar.
Organik sevdiğim dünya, yine yalan bu masallar,
Yazanlar öyle yazıyor,  inananı kalmasa da.
Tarlayı dolanan çitler gözlerimizin önünde,
İçlerinde ne arıyor gübre yazılı çuvallar?

Yine de koşturuyoruz toprağına basmak için,
Yeşiline doymak için, kuşlarını duymak için.
Vitaminde D bulmaya, taze sağım süt almaya.
Köyümüzde sanmak için.
Kendimizi kandırmaya.

Güneşe çıkmalı dedim, çıktık işte, gün güzeldi!
Gönlüm bugün güneş ile hemdert oldu a dostlarım.
Dinleniyorken altında meyve vermeyen ağacın,
Yuvalarındaydı, gördüm, yavrulu eş sığırcıklar.
Mutluluğumsa katlandı, sevinçle cıvıldıyorlar!

Ünsal Çankaya
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler