Türk savunma sanayinin ürettiği yerli silahlara şaşırtıcı biçimde –öz–Türkçe adlar veriliyor. Askerlik yapanlar iyi bilir, Arapça Farsça sözcükler askeri talimnamelerde, emir-komuta kavramlarında bolca kullanılırdı.

(Oysa Araplar ve Farslarda askeri kavramlar tam tersi Türkçe’dir. Çünkü askeri komuta kademesinde hep Türkler çoğunluk olmuştur.)

Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Baykar'ın yürüttüğü Muharip İnsansız Uçak Sistemi (MİUS) projesine Bayraktar KIZILELMA adının verildiğini duyurdu. Bayraktar, insansız savaş uçağına KIZILELMA isminin verilme nedenini şöyle açıkladı: 

"KIZILELMA siz ulaştıkça daha ileri giden, hep peşinden koşulan bir hedef aslında. Bizi hep daha ileriye ve geleceğe taşıyacak. Bayraktar KIZILELMA ile asırlardır hür yaşayan milletimizin Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla yüksek teknoloji geliştirerek semalarda ve uzayda hak ettiği yeri almasını istiyoruz. Bugün ihtiyacımız olan fetihlerin kalplerin fethi olduğunu biliyor; merhametten, hürriyetten ve adaletten söz ediyoruz. Bu değerlerle insanlığı buluşturmak için yüksek teknoloji geliştirmek olmazsa olmaz bir kaide. Bu nedenle Milli Teknoloji Hamlesi de kritik bir önemi haiz.

“KIZILELMA'nın milletimize ve insanlığa hizmet edeceğini düşündüğümüz için kadim medeniyetimizin geçmişinden gelen bu isimde karar kıldık. Dünya 5. nesil avcı uçaklarıyla insanlı son muharip uçakları izliyor. Artık insanlı savaş uçakları geliştirilmeyecek. Bundan böyle muharebe sahasının en güçlü unsurları insansız sistemler olacak. Biz de geleceğin yarışlarında ülkemizi var edebilmek için çalışıyoruz."

KIZILELMA NEDİR? NE ANLAMA GELİR?

Kızılelma, eski kaynaklarda ve bilhassa Türk Edebiyatında en çok işlenen konulardan birisidir. Bir ideal olarak uzak ve erişilmez bir hedefi temsil eder.

Bazen de İstanbul, Roma, Viyana, Estergon, Budin gibi çeşitli şehirlerin ifadesinde kullanılır.

Bununla beraber kavram Osmanlı döneminde yazılmış edebî metinlerde uzun bir süre Roma’nın karşılığı olarak kullanılmıştır.

Dolayısıyla Klasik Türk şiirinde de kavram çeşitli şekillerde ele alınmıştır.

Kızılelma, Osmanlı şiirinde en çok fetihler ve savaşlarla ilgili beyitlerde, kaside ve gazel nazım şekilleri içinde karşımıza çıkar. Şairler bu beyitlerde bazı fetihleri Kızılelma’nın elde edildiği şeklinde yorumlamışlardır. Kızılelma Klasik şiirde genel olarak Osmanlı’nın Batı’ya karşı yürüttüğü savaşları ifade etmek için kullanılmışken kavramın tam olarak nereyi anlattığını çıkaramadığımız beyitler de yok değildir.

Kızılelma bu şiir geleneği içerisinde genellikle sevgilinin güzellik unsurlarından birini ifade eder. Kimi zaman, sevgilinin yaptıkları karşısında âşığın feryadının duyulduğu uzak bir diyarı ifade eder.

Bununla birlikte Kızılelma, tarihî bağlamına uygun olarak da ele alınmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın fetihlerini konu alan bazı şiirlerde bunları görebiliriz.

Bu kavram özellikle fethedilmek istenen şehirleri ifade etmede ve övülen kişinin özelliklerini vurgularken kullanılır.

Şairlerin hem kendilerine hem de padişaha ve askere olan güveni ve fetihlere olan inancı bir fahriye üslûbu ile beraber şiirlerde görülebilmektedir. Bunlar arasında Bâkî, Hayâlî, Nev’î ve Taşlıcalı Yahyâ Bey gibi şairleri en başta akla gelenler.

Sonuç olarak Kızılelma, Klasik Türk şiirinin kendine özgü dünyası içinde önemli diyebileceğimiz bir yere sahiptir. (Dr. Yasin Şen)

ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA KIZILELMA

Kızılelma’nın ilgili olduğu konulardan birisi ağaçlardır.

Bilindiği gibi Türk kültüründe ağaç kutsal bir yere sahiptir. Ağaca yönelik bu kabulün izleri çeşitli edebî eserlerde görülebilmektedir.

Bunun en tipik örneği Dede Korkut Hikâyeleri’nde Salur Kazan’ın elinde kopuzu ile bir ağaçla söyleşmesidir.

Kayın, çınar, servi, ardıç gibi birçok ağaç temsil ettikleri anlamları günümüzde de yaşatmaktadır. Bunların içine hayat ağacını da dâhil etmemiz mümkündür.

Mezar taşlarının, çinilerin, halıların ve bazı minyatürlerin motif ve desenlerinde rastladığımız hayat ağacının Kızılelma ile bir bağının olduğu düşünülmektedir. “Hayat ağacı dallarında bulunan yuvarlaklar, aslında güneş, ay ve yıldızları sembolize eder. Hayat ağacı dalında bulunan yuvarlaklar, bir ara Osmanlı kültürüne geçerken ‘Kızılelma’ olarak tercüme edilmiştir” (Gültepe 2014: 160).

Ayrıca eski Türklerde hayat ağacı hayatın kaynağı olarak kabul ediliyordu. Hayat ağacının en önemli özelliklerinden birisi dünyanın merkezinde bulunmasıydı.

Böylece bu kavram yer altı, yer üstü ve gökyüzü gibi üç kozmik kavramı birbirine bağlıyordu. Bu ağacın gövdesi oldukça genişti. Bunun yanında büyük ve geniş olan yapraklarını da dökmüyordu

Öyleyse Kızılelma, bir yerden sonra hayat ağacıyla birleşmekte ve Türk kültüründeki yaratılış ve süreklilik kavramlarını beslemektedir.

Bu inanış çeşitli şekillerde asırlarca varlığını sürdürmüş ve hayat ağacı gibi kutsal birtakım kavramlarla bütünlük oluşturarak özellikle yeniçeriler arasında on sekizinci yüzyılın sonlarına kadar yaşamıştır Kızılelma’nın Osmanlı Devleti zamanında olgunlaşan bir ülkü olduğunu da söylemeliyiz.

Osmanlı sultanları Kızılelma’yı hükümdarlık alâmetlerinden biri saymışlardır. Mesela Topkapı’da bulunan bir albümde bazı padişahlar ellerinde birer elma ile resmedilmişlerdir. Bu hususun halk arasında Kızılelma’ya dair rivayetleri ve inanışları beslediği ortadadır.

Kızılelma’nın en çok karşımıza çıktığı eserlerden birisi Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’dir. Seyahatnâme’de Kızılelma birkaç yeri veya şehri ifade edecek şekilde pek çok defa kullanılmaktadır. Eserde yer alan yaygın kanaate göre burası Roma’yı, Viyana’yı ve Budin’i temsil etmektedir. Hatta bunlardan Budin’de bir Kızılelma Camii ve bir de Kızılelma sarayının var olduğu Seyahatnâme’de kayıtlıdır. Evliya Çelebi eserinde buradan “Budin Kızılelma’sı” şeklinde söz etmektedir. Hatta eserinin bir başka yerinde Budin’den “Taht-ı Kızılelma” şeklinde bahseder.

Yine Girit adasının fethi münasebetiyle adada bulunan düşman askerlerinin kaleye “Kızılelma Papazı bayrağı” diktiğini söyleyen Çelebi’de kavram bu sefer de Roma veya Vatikan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yeniçeriler arasında yetişen âşıkların şiirlerinde de Kızılelma’nın sık sık kullanıldığını görüyoruz. Bunlardan biri olan Âşık Mustafa’nın birkaç dörtlüğünde Kızılelma ele alınır.

Onlardan birinde şair, “Dövüşe dövüşe Kızılelma’yı / İnşallah hünkârım alsa gerekdür” ve “Donanma ederiz Kızılelma’da / Mesken tutup İslâm kalsa gerekdür” diyerek ifadeyi büyük bir güven duygusu ile birleştirmekte ve işlemektedir.

1622 yılında Avusturya-Osmanlı serhat boylarında esir düşüp Roma’ya götürülen yüz doksan Türk askeri, Budin Beylerbeyi’ne yazdıkları mektupta “Nerede mahbus idüğümüz sual olunursa, Beç’ten (Viyana) öte yüz altmış konak yerdür. Kızılelma derler” diyerek Kızılelma’nın Roma olduğunu ifade ederler. İstanbul’un fethinden sonra Kızılelma, Roma’ya kaymış ve burası Gedik Ahmed Paşa’nın Otaranto Seferi, Kanûnî’nin Korfu ve Pulya Seferleri ve Barboros Hayreddin Paşa’nın deniz seferlerinde de görüleceği üzere Osmanlı ideallerinin hedefi hâline gelmiştir.

Fakat Roma’dan önce Viyana Kızılema’sının alınması lüzumu ortaya çıkınca Kanûnî devrinde ve sonrasında seferler Almanya ve Avusturya üzerinde yoğunlaşmıştır .

 Bu durum Kızılelma idealinin asker ve halk arasında canlı kalmasının sebeplerinden birisidir. Özellikle Kanûnî’nin Avrupa seferlerine katılan askerler arasında yeniçeri ocağına mensup halk şairleri Kızılelma kavramını destanlarında işlemiştir .

Cumhuriyet döneminde bizler Kızılelma’yı Ziya Gökalp’in bu adla yazdığı şiirden biliyoruz. Ömer Seyfeddin’in “Kızılelma Neresi?” hikâyesi ve Yahya Kemal’in beyitleri de bunlardandır.

BAKİ

Elinden ol ?adar düşmen yimişdür bozdoganı kim
?ızılelma’dan eyva ?opdı na-geh işidüp anı 

FİLİBELİ VECDİ

16. yy. şairlerinden:

Dikildi rayet-i İslam sib-i Müslimi bitdi
?alup ayvayı ehl-i nara gitdüñ ?ızılelma’ya

Sinanıñ dikdi bitdi Müslimi sib
?alup ayva ?ızılelma içine  

TAŞLICALI YAHYA

?ıraluñ ali ?uyuldı elem ba?rine gar? itdi
?ızılelma diyarı ile i?lim-i Alamanı  

Elindedür ?ızılelma’yı ?ılsa zir ü zeber
Nite ki mülk-i Ferenduş ile Alamanı  

Ma?allidür ?ola eyvay ile vilayet-i Rim
?a?i?ata yed-i ?udretdedür ?ızılelma 
 

ÜSKÜDARLI AŞKÎ

Aşkî yeniçerilikten ayrılma bir şairdir. Askerken Kânûnî Sultan Süleyman’ın bazı seferlerine katılmıştır. Aşkî, bu seferleri, sefer hazırlıklarını, savaşları ve zaferleri yer yer şiirlerine aksettirir:

Gün gibi kişver açup şemşir-i fet?-efza il
 Mülk-i küffarı ?araba viriser yagma ile

Beç ?i?arın virüp eyvaya ?ızılalma ile
Şâh-ı gazi yine leşker çekdi küffar üstine  

EDİRNELİ BÂLÎ ÇELEBİ

16. yy. şairlerinden. Muhtemelen bir deniz seferi üzerine yazılan kasidede Kızılelma şöyle geçmektedir:

Ser-i ?unin-i ‘aduya yine bir reng idelüm
Gösterelüm ?ızılelma’ya gemi almayı 

ÂŞIK ÇELEBİ

Dikilsün ?anca?-ı İslam sib-i Müslimi yensün
?alup eyvayı ehl-i nâra ‘azm it ?ızılelma’ya 

GELİBOLULU ÂLÎ

‘Alemüñ na?l-ı ?afer mehçesi bir sib ?adar
?ızılelma’daki düşmen n’ola dirse ey vay 

HAYRETÎ

Salup eyvânı ehl-i nâza
Azm ide Kızıl Elmaya

NEV’Î

Şimden girü idüp ser-i a‘dayı gark-ı ?un
?ılsın rikabına ?ızılelma’yı dar-ı fet? 

SADRAZAM HÂFIZ AHMED PAŞA

Bu mısralar, Budin’in alınması üzerine yazılmıştır. Söz konusu gazelin aşağıdaki beyitlerinde Budin’den sonraki hedefin Kızılelma olduğu anlaşılmaktadır:

?ayl-i demdir ki Budin ehli ?a?avetde idi
Peşte’nüñ fet?i ile oldılar a?ir mesrûr (…)

?ızılelma’yı alup sib-i zene?danlarınuñ
Ze?anın dişleyelüm ?ullaruña vir destur 

?azret-i ?a?dan umar canile ?âfı? benden
?ızılelma alınup ire ganimet ?aberi 

GÜMÜLCİNELİ DÜRRÎ

Kafir ya?asında ya?alarlar niçe kafir
Hiç ol ?ıyılarda ?ıyılamaz ?ıyar anlar

?avf eyleyüp ayva ?oparur ya
?ızılelma Mal?anuñ urur her biri ayagına bal?a 
 

BOSNALI ALAEDDİN SÂBİT

Beçi pamal idüp Romiyetü'l kübrasını fet? it
?ızılelmasın al kim emr-i elzem anı almadur  

SÜNBÜLZÂDE VEHBÎ

Sib gabgablısın almalı diye gaziler
?ızılelma'ya ?adar ‘azm eder Allah yekdir  

?ızılelma’ya dek sürsün çı?arsın ceyş-i küffârı
İdüp tevfi?i rehber ?ıd?ı yaver ‘asker-i İslam
  

ZİYA GÖKALP’İN KIZIL ELMA ŞİİRİ

Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…  Ziya Gökalp, büyük bir çoğun­luğunu "Genç Kalemler", "Türk Yurdu", "Halka Doğru", "Türk Sözü" gibi dergilerde ya­yımladığı şiirlerini "Kızılelma" adı altında bir araya getirmiştir.

Kitapta yer alan "Kızılelma" şiiri, kitabın adını ve kitapta yer alan şiirlerin muhtevasını da tayin etmiştir. "Turan", "Ötüken Ülkesi", "Altın Yurt", "Altın Destan", "Ergenekon", "Balkanlar Destanı" ve "Kızıl Destan" gibi şiir adlarına bakıldığında bunların Kızılelma mefkûresiyle örtüşen şiirler oldukları görülür.

Ziya Gökalp'ın bu kitabına "Kızılelma" adını koyması ve ki­tabında ilk olarak "Turan" şiirine yer vermesi tesadüf değildir. Bu iki şiir, Ziya Gökalp'ın hayatı boyunca savunduğu ve dile ge­tirdiği temel düşüncelerinin yansıması, hatta özetidir. "Turan" şiiri, Türklerin büyük bir ülkede birlikte yaşama ideallerini ve isteğini anlatırken, "Kızılelma" ise bu ülkede yaşayan insanların ülküsünü dile getirmekte, onlara aramaları ve ulaşmaları gereken yerleri ve fikirleri işaret etmektedir. Kızılelma oldu bir güzel Cennet: Oradan Turan'a yağdı saadet.

kizilelma

KIZIL ELMA - ZİYA GÖKALP

Şiirin bir bölümü:

Az-uz gitti dağlar, dereler aştı;
Ülke ülke, şehir şehir dolaştı;

Kızılelma nerde? diye sorardı;
Ne bilen onu, ne düşünen vardı

Kaşgar'da bir sabah gördü bir ilan
Tepeden tırnağa titredi hemen

Çünkü Kızılelma sözleri , iri
Harflere yazılmış, yanında biri

Diyordu: Kimlerse evlatlarını
Verenler, yazsınlar ki adların,

Yakında kafile çıkacak yola
İ'lan ediyoruz ki ma'lum ola!

BAYRAKTAR’IN KIZILELMA JET UÇAĞI ve AÇIKLANAN ÖZELLİKLERİ

Bayraktar KIZILELMA'nın kavramsal tasarım çalışmaları kamuoyuyla ilk kez 20 Temmuz 2021 tarihinde paylaşılmıştı.

Kısa pistli gemilere iniş-kalkış kabiliyeti de yine ilk kez bu tarihte ilan edilmişti.

Aradan geçen 8 ayın ardından Bayraktar KIZILELMA, Özdemir Bayraktar Milli İHA Ar-Ge ve Üretim Kampüsü'nde yer alan tesislerde entegrasyon hattına dâhil oldu.

KISA PİSTLİ GEMİLERE İNİŞ-KALKIŞ KABİLİYETİ

Türkiye'nin inşa ettiği ve hâlihazırda seyir testlerini gerçekleştirdiği TCG ANADOLU gemisi gibi kısa pistli gemilere iniş ve kalkış kabiliyetine sahip olacak olan Bayraktar KIZILELMA bu sayede denizaşırı görevlerde önemli rol üstlenecek. Bu kabiliyetiyle Mavi Vatan'ın korunmasında da aktif görev alacak. 

AGRESİF MANEVRALARLA HAVA MUHAREBESİ

Yerli ve milli imkânlarla geliştirilen ve dünyada büyük yankı uyandıran insansız hava araçlarından farklı olarak agresif manevralarla insanlı savaş uçakları gibi hava-hava muharebesi gerçekleştirebilecek olan Bayraktar KIZILELMA bu özelliğiyle harp sahasında dengeleri değiştirecek. Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI'dan elde edilen tecrübelerle tamamen Türk mühendis ve teknisyenleri tarafından geliştirme çalışmaları devam eden hava aracı yerli hava-hava mühimmatları ile hava hedeflerine karşı etkinlik sağlayacak.

DÜŞÜK RADAR GÖRÜNÜRLÜĞÜ

İnsanlı savaş uçaklarının tasarım süreçlerinde en kritik hususlardan biri olarak değerlendirilen düşük radar kesitine sahip olma özelliği Bayraktar KIZILELMA'nın tasarımında da öncelikli olarak dikkate alındı. Düşük radar izi sayesinde en zorlu görevleri başarıyla gerçekleştirecek olan Bayraktar KIZILELMA'nın 6 ton kalkış ağırlığına sahip olması hedefleniyor. Türk mühendisleri tarafından milli olarak geliştirilen tüm mühimmatları kullanacak olan hava aracı planlanan 1500 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesiyle büyük bir güç çarpanı olacak. 500 nm görev yarıçapı ile 5 saat havada kalması hedeflenen Bayraktar KIZILELMA, entegre edilecek AESA radar ile yüksek durumsal farkındalığa da sahip olacak.

İLK UÇUŞ 2023'TE

Bayraktar AKINCI'yı geliştirerek Türkiye'yi taarruzi sınıfta insansız hava aracı geliştirebilen sayılı ülkeler arasına sokmayı başaran BAYKAR, Bayraktar KIZILELMA'nın ilk uçuş testini 2023 yılında yapmayı hedefliyor. Bayraktar AKINCI TİHA'da 2018'de entegrasyon hattına girmiş ve bir yıl sonra 6 Aralık 2019'da ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. AKINCI ilk uçuşundan yaklaşık 1.5 yıl sonra 29 Ağustos 2021'de envantere girerek operasyonel göreve başladı. Selçuk Bayraktar'ın liderliğindeki Baykar ekibi tarafından Bayraktar KIZILELMA için de benzer bir proje süreci yürütülmesi hedefleniyor.

Şiirlerle ilgili kaynak: Klasik Türk Şiirinde Kızıelma / Yasin Şen - Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yüksek Lisans Öğrencisi

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)