Frankfurt Kitap Fuarı'nda bu yıl Türkiye'ye Arap ülkelerinin bulunduğu pavyonda yer verildi. Türkiye bunu protesto etti ve Avrupa ülkeleri arasında olması gerektiği konusunda ısrar etti.
Tartışma kızıştı. Sonuç olarak Türkiye başka ve başarılı bir yol seçti. Kira parası için birikmiş fonları yayınevleri ve acenteler arasında paylaştı ve hepsini fuara bağımsız olarak gönderdi. Böylece fuarda nereye bakarsanız bakın Türk yayıncısını görüyorsunuz.

RUSYA'YA YİNE İZİN VERİLMEDİ

Rus edebiyatı yayıncılarına bu yıl Frankfurt'da izin verilmedi. Konuyu tartışmaya bile açmadılar. Edebiyatseverler, özellikle yayıncıların böyle büyük bir fuarında Rusça kitabın olmamasını garip buldular.
Avrupalı yayıncı ve yazarların çoğu Rusya ile işbirliğini dondurmuş durumda. Bunun yerine küçük bir köşede Putin muhaliflerinin Avrupalı Ruslar için yayımladığı dergiler sergileniyor.
2023 Frankfurt Kitap Fuarı kültür ve sanata, özellikle edebiyata/kitaba yakışmayacak yasaklamalar, sansürler, resmi görevlilerin baskılarıyla anlatılacak.

SALMAN RÜŞTÜ'YE ÖZEL ÖDÜL

Salman Rüşdi, 75. Frankfurt Kitap Fuarı'nda Alman Kitapçılar Birliği Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ödül verilme gerekçesi, “Cesareti, yaşama olan bağlılığı ve hikaye anlatma sevinciyle dünyayı zenginleştirmesi.” olarak bildirildi.

SALMAN RÜŞDİ'YE SALDIRI

Ruşdi, son romanı "Zafer Şehri"nin yayınlanmasından kısa bir süre önce, Ağustos 2022'de bıçaklı bir saldırıya uğramış ve zor kurtulmuştu. Hint asıllı İngiliz yazara yönelik ölüm tehditleri 1980'lerin sonlarından beri ortalıkta dolaşıyor. O dönemde Rushdie, “Şeytan Ayetleri” (1988) adlı romanını yayınlamıştı. Romanda İslami şahsiyetlere veya Kuran'a yönelik çeşitli hicivli imalar yer alıyor ve bunların bazıları Müslüman dünyasında kargaşaya neden oluyordu. Kitapta anlatılan imam, örneğin 1979 İslam Devrimi'nin dini lideri Ayetullah Humeyni'yi anımsatıyordu. Humeyni, devrimden sonra İran'ın devlet başkanı oldu ve Salman Rüşdi hakkında "Şeytan Ayetleri"ne dayanarak fetva yayınladı. Tüm inanan Müslümanlar yazarı öldürmeye çağrıldı; hatta Humeyni onun başına ödül bile teklif etti.

Türkiye'de Aziz Nesin ve arkadaşları kitap yasaklanamaz yazar tehdit edilemez genel anlayışına uygun olarak bir gerçek demokrat tavrıyla Şiytan Ayetleri'ni yayınlamak istemişlerdi. 

Salman Rüşdi yıllarca sürekli değişen gizli yerlerde sıkı polis koruması altında yaşadı. 1990'ların sonlarında İran hükümetinin Rushdie suikastını artık desteklemeyeceğini açıklamasının ardından durum yeniden hafifledi. Yazar son yıllarda büyük ölçüde normal bir hayat yaşadı ve hatta yeniden kamuoyunun önüne çıktı.

SALMAN RÜŞDİ KİMDİR?

Salman Ruşdi, 1947'de Bombay'da doğdu. Daha sonra Büyük Britanya'ya taşındı ve Cambridge'deki King's College'da tarih okudu. İlk büyük başarısı “Gece Yarısı Çocukları” (1981) romanıydı.

Romanda önemli bir an, Hindistan devletinin gece yarısı Büyük Britanya'dan bağımsız hale geldiği 15 Ağustos 1947'dir. Bombay'daki bir hastanede bir ebe, biri çok zengin, diğeri çok fakir olmak üzere iki yeni doğan bebeği değiştiriyor ve bunlar daha sonra zıt koşullarda büyüyor. Kitap, Hindistan yarımadasının tarihi ve sömürge yönetiminden kurtuluşunun arka planında kader ve köklerinden kopma hakkındadır. Roman, Britanya'nın en önemli edebiyat ödülü olan "Booker Ödülü"ne layık görüldü ve Salman Rüşdi'yi "büyülü gerçekçilik"in temsilcisi olarak nitelendirdi.

Ağustos 2022'de yazara yönelik saldırıların ardından Rushdie'nin oğlu Zafar şunları söyledi: "Ciddi ve hayatını değiştiren yaralanmalarına rağmen, her zamanki kavgacı ve meydan okuyan mizah anlayışı bozulmadan kaldı."

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)