Son Dakika



Önceki yazımda, büyük bilgin Arkhidemes'in (Arşimet, M.Ö.287-212) icat ettiği aletlerle halkına çık faydalı hizmetler ettiği, büyük boy mancınık ve uzun mesafeli ok atan aletleriyle Syrakuzai' yı kuşatan Roma ordusunu bozguna uğrattığını anlatmıştım.
Yazımda, Syrakuzai kıralı Hieron'un, şehrin savunulması için gerekli hazırlıkları yapmasını istediği Arşimet'e büyük saygı duyduğu ve onun verdiği emirlere uyulmasını istediğini vurgulamıştım.
Bizde ise arkeoloji profesörü ve deprem uzmanı Naci Görür'ün, iki yıl kadar önce Kahramanmaraş_Hatay bölgesinde şiddetli bir deprem olacağı öngörüsüne kimsenin kulak vermediği gibi, 6 Şubat Depremi bölgesinde, arttçı depremler sürerken, seçim sebebiyle hemen inşaatlara girişilmesinin, uzun dönemde mahzurlu olacağı açıklamalarının kaale alınmadığını da. Şimdi de, bu duyarsızlığın drakatik bir örneğini aktaracağım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin "Seçim Beyannamesi ve milletvekili aday tanıtım toplantısı"ndaki konuşmasında, Prof. Naci Görür için, adını anmadan, şunları söylemiştir:
"Bir profesör ne dese beğenirsiniz, köprü yapmakla, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç lira onu söyle. Bu adak profesör. Müsvedde bu. Senin profesörlüğünden bu millete ne hayır gelir' diye konuştu. Erdoğan'ın bu sözlerinin hedefinde Naci Görür olduğu iddia edildi."
Prof. Naci Görür, Tweter' deki açıklamasında "...Sayın cumhurbaşkanımızın beni kasdettiğini sanmıyorum, ben böyle bir şey söylemedim. Elazığ, Kahramanmaraş ve Gaziantep depremlerinin geleceğini yıllarca önce öngörüp uyaran bir bilim adamı olarak, şunları söyledim: 'Az köprü, az baraj yapalım, ama önce halkımızın can güvenliğini  sağlayan depreme dirençli kentler oluşturalım' benzeri şeyler söyledim. Yine de, aynı şeyleri söylüyorum. Saygıyle."
İlk bakışta, Prof. Naci Görür'ün, kendisinden "profusör müsveddesi"diye bahseden Erdoğan için "Sayın cumhurbaşkanımız" diye başlayıp bilim adamı diliyle yaptığı kısa açıklamasını "Sevgiyle" diye bitirmesi dikkati çekiyor. Çok farklı iki üslup.
Özdemir İnce'nin, konuya ilişkin yazısındaki, Prof. Naci Görür'ün "Wikipedia org"daki  özyaşam öyküsünden kısaca aktarma yapmam, konuyu aydınlatmak için faydalı olacak.
1947 Elazığ doğumlu Naci Görür, 1967'de İTÜ 'nün Maden Fakültesi  Jeoloji Bölümü'nü bitirip 1973' de aynı bölümünde yüksek öğrenimini tamamlamış ve Üniversitesinde öğretim görevlisi olmuştur. 1977'de MEB bursuyla gittiği İngiltere'deki İmperial College London' da doktorasını yapmıştır. 1978'de ülkemize dönen  Görür, İTÜ'de 1983'de doçent, 1979'da profesör olmuştur. 
Görür, 1983'de "40 yaşını aşmamış, parlak bilim insanlarına verilen TÜBİTAK Teşvik Ödülü"nü,  "2004'de İstanbul'da düzenlenen NATO Zirvesi'nde verilen Barış ve Güvenlik İçin Bilim Ödülü'nü (NATO Bilim Ödülü) aldı." 1997'de seçildiği Türkiye Bilimler Akademisi'nin asli üyesidir. 17 Ekim 2022 itibariyle Elsevier ve Standford  Üniversitesi' nin her yıl yaptığı dünyanın en etkin bilim insanları listesinde, Bilim Akademisi altında yer almıştır."
Yani Prof. Naci Görür, denildiği gibi "bir profesör müsveddesi" değil, dünya çapında ansiklopedik bir bilimcidir.
Özdemir İnce'ye göre "Sorun, R. T. Erdoğan'ın seküler, laik, çağının çağdaşı bilimciler, entelektüeller, düşünürler, aydınlar, yazarlar karşısında duyduğu açıklanamaz eziklik ve sıkıntılı öfkeden kaynaklanmaktadır." (1)
Yazımızı bağlayalım: 21. yüzyılın başlarında bilime anlamsız kayıtsızlık ve bilim adamlarına vefasızlıktan ülke ve millet kaybetmektedir.
1. Özdemir İnce, Cumhuriyet: 23.4. 2023 
Gerçekedebiyat.com     

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)