Yeni mizah dergisi: Tarama Ucu!
Mizah dünyamıza, Haziran ayında güçlü yazar ve çizer kadrosuyla yeni bir soluk katıldı. Dijital platformda yayın yaşamına başlayan çizgi roman dergisi Tarama Ucu, gelenekselle yeniyi harmanlayarak okuyucuya ilgi ve keyifle okuyacakları bir dergi serüveni vaat ediyor. Derginin ilk sayısının dosya kon...
Yayın Yönetmenliğini Erdal Belenlioğlu’nun, Sanat Yönetmenliğini Fenni Özalp’in üstlendiği Tarama Ucu, geniş yazar ve çizer kadrosuyla her ay dijital olarak yayınlanacak. www.taramaucu.com internet adresi üzerinden, abone olarak erişilebilecek 116 sayfalık dergide yetkin isimler yazı ve çizimleri ile okuyucularla buluşacak: Ergün Gündüz, Atilla Atalay, Şahin Erkoçak, Latif Demirci, Behiç Pek, Taylan Kurtuluş, Zafer Temoçin, Ender Özkahraman, Mahir Ünsal Eriş, Zehra Ömeroğlu, Gülay Batur, Eda Oral, Vedat Özdemiroğlu, Erdal Belenlioğlu, Öğünç Ersöz, Cihan Ceylan, Serhat Gürpınar, Bahadır Boysal, Aslı Yazıcıoğlu, Sinem Keskinel, Resul Ertaş, Ferit Güleç, Ahmet Aslan, Mustafa Öncül, Erhan Baş, Nazan Kuzgunkaya, Gani Müjde, Ömürden Bakaçhan, Müfit Can Saçıntı, Alper Atalan, Yaşar Arak, Ömer Pınar ve Töre Sivrioğlu. Derginin ilk sayısının dosya konuğu karikatür dünyasının duayeni Oğuz Aral, Temmuz ayının dosya konuğu ise Galip Tekin. Oğuz Aral dosyasında, Zafer Temoçin’in “Dergim Var Dünyadan Büyük” adlı çizgi öyküsü ile Atilla Atalay’ın “Mikiler Karargâhı”, Vedat Özdemiroğlu’nun “Oğuz Aral Notları” ve Müfit Can Saçıntı’nın “Komik ama değil!” başlıklı anı yazıları okuyucuyla buluşuyor. Tarama Ucu dergisi yazar ve çizerleri ile yeni buluşma noktaları ve Türkiye’de mizah üzerine konuştuk. BELENLİOĞLU: ‘KLASİK ANLAMDA BİR MİZAH DERGİSİ DEĞİL!’ İnsanların sevdiği bir karikatürü dergiden kesip cüzdanında taşıdığı, arkadaşlarıyla paylaştığı bir kuşaktan geldiklerini söyleyen yayın yönetmeni Erdal Belenlioğlu, günümüzde ise gençlerin karikatürleri başka mecralarda paylaştıklarını belirtiyor. Bunun da karikatürün gücünü gösterdiğine dikkat çekiyor: “Herhangi bir durum ile ilgili en etkili anlatım biçimlerinden biridir karikatür. Hâlâ çok önemli ve önemini korumaya devam edecek”. Tarama Ucu’nu, klasik anlamda bir mizah dergisi olarak tanımlamanın doğru olmayacağını belirten Belenlioğlu, daha çok çizgi hikayelere yer veren ama içinde karikatürün de olduğu farklı bir dergi olarak tanımlıyor. Fantastik hikâyelerden semt hikâyelerini konu alan çizerlerine Atilla Atalay, Vedat Özdemiroğlu, Mahir Ünsal Eriş, Müfit Can Saçıntı gibi usta yazarları ile köklü bir mizah dergiciliği geleneğinden gelen bir kadronun yanı sıra yeni arkadaşların da aralarına katıldığını ve gelecek sayılarda bu katılımın daha da artacağını umduğunu ifade ediyor. ÖZALP: ‘USTA VE GENÇ ÇİZERLERİN BULUŞMASI DİNAMİZM KATIYOR!’ Derginin sanat yönetmeni Fenni Özalp de aynı görüşte: “Tarama Ucu dergisi çizerler için işlerini sergileme olanağı buldukları bir platform. İşlerini görünür kılıyor. Çizerlerin birikimlerini okurla buluşturabildiği yayın sayısı uzun zamandır neredeyse yoktu. Üstelik salgın dolayısıyla bütün kültür-sanat mecralarında büyük bir daralma yaşanıyor. Tarama Ucu’nda, usta çizerlerin işlerinin kattığı olgunluk ile genç çizerlerin ilk kez işlerini yayınlama heyecanının kattığı bir dinamizm var. İlk sayımızın yayınlanmasıyla birlikte pek çok genç çizerden yeni işler gelmeye başladı. Ayrıca dijital dizi / film platfomlarının da ciddi bir rakibiyiz!” ALBÜM KİTAP YOLDA! Aylık dijital dergi olarak yayına başlamalarını çağımızın bir gerçekliği olarak, okuyucu ile buluşma ve basılı yayınlara alternatif bir mecra olarak gören Erdal Belenlioğlu, matbaa mürekkebi kokusu tutkularının bitmediğinin altını çiziyor. Yakın zamanda albüm kitap olarak raflarda okuyucularıyla buluşacaklarının haberini veriyor. ATALAY: ‘KOLEKTİF MİZAHIN EN ÇOK ARADIĞI BAĞIMSIZLIK!’ Tarama Ucu’nun usta kalemlerinden Atilla Atalay, başladığı günlerden bugüne her alanla birlikte mizahçıların toplu üretimde bulunduğu dergicilikte de iyi ve kötü değişimler olduğunu, gelişen teknolojinin işleri bir anlamda hızlandırdığına değiniyor: “Eskiden, çizgi roman düşünüldüğünde örneğin; çinisi, tonu, tramı, kaligrafisi, renklendirilmesi, pikajı, montajı, filmi, kalıbı epey uzun bir süreçti. Şimdi bunların çoğu bizzat yazıp çizeni tarafından istediği estetik çerçevede tek elden bitirilebiliyor. "Bundan başka, internet ortamında mizahçıların bir araya gelerek dijital bir dergi yayınlaması, onları basılı yayınlar dünyasındaki dağıtım tekelleri, ithal kağıt, vb. gibi sistemler ve bunlara bağlı ortaya çıkan ‘aracılar’dan bağımsız kılıyor. "‘İşin yetişme zamanı’ hariç, her türden bağımsızlık, kolektif mizahın en çok aradığı şeydir. Kötü yanı ise mizahçıların kendi arasındaki iletişimi alabildiğine azaltıyor olması. "Çünkü bu tip yayınlarda bireysel üretimin yanı sıra mizah dergilerinin kendine özgü ‘sabahlama atmosferi’ sanıldığından çok daha önemli. "Bu sıradaki etkileşim, karşılıklı ‘paslaşma’, usta çırak ilişkisi, ortaya çıkan işlerin bezenmesinde büyük rol oynuyor.” ÖZDEMİROĞLU: ‘MİZAH MAZLUMUN GÜCÜDÜR!’ Tarama Ucu’nu, mizah dergiciliğini bugüne taşıyan soylu bir çaba olarak değerlendiren Vedat Özdemiroğlu, karanlık dönemlerde mizahın daha da hayati bir rol oynadığını söylüyor. İnsanın dalgasını geçemediği her şeyden korktuğunu ama korkmanın da insani bir duygu olduğuna vurgu yaparak, “Korkmak değil, korkup kaçmak alçaklık. Mizah, mazlumun gücüdür. Sadece günlük siyaset değildir kapsamı, varoluşu da sorgular” diyor. YAZICIOĞLU: ‘MİZAHTA KARŞI DURUŞ KAÇINILMAZDIR!’ Çizer Aslı Yazıcoğlu da mizahın temel refleksinin her türlü beklentiyi ihlal etmekle ilgili olduğu görüşünü dile getiriyor: “Mizah, her türlü düzenliliğe karşı pozisyon almak zorundadır. Ne tarafa doğru olursa olsun bir karşı duruş kaçınılmazdır. Dolayısıyla eleştirel olmak zorundasınız. Aksi takdirde korkunç sessizlikler sizi bekler, yani kimsecikler gülmez” diyor. TEMMUZ AYININ DOSYA KONUSU GALİP TEKİN İlk sayısından başlayarak dosya konularına yer veren Tarama Ucu, bu özelliği ile de öne çıkacak bir yayın. Atilla Atalay da bu konuya vurgu yapıyor: “Tarama Ucu'nun Oğuz Aral'dan başlayarak usta mizahçıları dosya konusu yapması, biyografileriyle beraber eserlerine, mesleki gelişimlerine ilişkin örnekler sunması, genç arkadaşlar için internetin çeşitli mecralarında anlık şakalar yapmaktan bu işi bir yaşam biçimi, bir meslek olarak seçmeye giden yolda önemli bir referans olacaktır.” Erdal Belenlioğlu, “Evet, ilk sayımızın dosya konusu ustamız Oğuz Aral’dı. Zafer Temoçin ‘Dergim var dünyadan büyük’ başlıklı çok güzel bir Oğuz Aral hikayesi çizdi. Atilla Atalay, Vedat Özdemiroğlu, Müfit Can Saçıntı, Mustafa Öncül, Serhat Gürpınar, Yaşar Arak, Ömer Pınar, Resul Ertaş, Töre Sivrioğlu yazdı. Temmuz ayı sayımızın dosya konusu ise Galip Tekin. Bir kuşağa temas etmiş, onların gelişimine katkıda bulunmuş büyük bir ustadır, Galip Tekin. Onun arkadaşları, öğrencileri onun için yazıp çizdi bu dosyada” diyerek merakla beklenen bir sayının sinyalini veriyor. Belenlioğlu, bağımsız bir yayın olarak amaçlarının birlikte üretip, birlikte paylaşmak ve bunun için de okuyucularının dayanışmasına ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. O zaman dijital dünyanın faydalarını kullanarak www.taramaucu.com adresinden dergiye abone olup, her yerde keyifle takip edelim. (Senem Açık, Ferda Kervan, Cumhuriyet Kitap) Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR