Rubens'in 'Babasını Emziren Kadın' tablosunun acıklı öyküsü
Peter Paul Rubens'in (1635) Petersburg Hermitage Müzesi'nde bulunan ve ‘Babasını Emziren Kadın’ adını taşıyan bu tablosunun hazin bir hikayesi var.Cezaevi hücresinde yaşlı bir erkeği emziren genç bir kadının tablosu 30 milyon euroya satıldı. Sapkın görünebilir ama arkasındaki hikâye bildiğiniz gibi.
Zavallı adam, kendi halinde kumaş tüccarı Cimon (Simon)dur. Cimon, ortağının yalan beyanları ile o dönem çokça uygulanan bir ceza olan açlık hücresine kapatılır. Bu hücrelerde mahkümlar günlerce aç bırakılıp ölüme terk edilirdi. Aç kalarak ölüme mahküm edilen Cimon’un kızı Pero ise gardiyanlara yalvararak babasını görmeye gitmektedir. Fransa'da XIV. Louis döneminde bir somun ekmek çaldığı için "açlıktan ölüme" mahkum edildi. Kadın onun tek kızıydı ve hücresinin tek ziyaretçisiydi. Onu her gün ziyaret etmesine izin verildi ancak içeri yiyecek almasına izin verilmedi. Çok az yemek verilmesine karşın 4 ay sonra bile adam hâlâ hayattaydı, neredeyse hiç kilo kaybı yoktu, hiçbir şey yoktu. Yetkililer iyice şüphelenip hücrede gözetlemeye başladılar ve gördüklerine şaştılar. Kucağında bebeği olan genç kadın, babasını emziriyordu. Genç kadının babasına olan şefkatini ve sevgisini anlayan hakimler, genç kızın babasını serbest bıraktılar. Louis-Dieudonné de France veya XIV. Louis, Fransa'nın en uzun süre hüküm süren kralıdır. 1643-1715 yılları arasında Fransa krallığı yapmıştır. Fransızlar tarafından Louis Le Grand veya le Roi-Soleil olarak da anılır. Devlet benim sözlerinden de anlaşılacağı gibi Fransa'yı mutlak monarşiyle yönetmiştir. Gercekedebiyat.com
YORUMLAR