Mektup / Lubomir Levçev
Poste Restane Yitiyor kızıl ışık. Bize görünmeyen bir şeye dikmiş gözünü son yabanıl kavşak. Yitiyor doruklardan kar. Teleferik kabinleri durdukları yerden unutuluşa doğru yol almaktalar, yol almakta. Kovulan bir düş gibi. Umarsız umut gibi. Yitiyor çağ... Yitiyor coşku... Sanki bir ben kalıyorum, bir başıma. Bilmiyorum bir daha yazabilir miyim sana. Bilmiyorum görebilir miyim seni bir daha. Ancak bildiğim -seni unutmam olası değil kendi sonuma dek, ötesinde de belki. Anahtarlarımı unutacağım yokluğun kapısında. Gözlüğümü unutup körleşeceğim. Kan revan parmaklarımla arayacağım seni ancak kül olacak değdiğim nesne. Unutacağım adını. Soluk alıp vermeyi de. Yalnızca senin şefkatin akacak zaman niyetine. Yalnızca senin fısıltın kulağına karanlığın... Pekala! Duydum. Elveda Elveda! Elveda Elveda! Hangi köle pazarından satın aldın da azat etmeden unuttun beni? Nedir sıkıca tuttuğum kırık kalbimde? Artık söylemem sana, bilsem bile... (Çeviren: Kadriye Cesur) Lubomir Levçev GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR