Poste Restane

Yitiyor kızıl ışık.

 Bize görünmeyen bir şeye dikmiş gözünü

son yabanıl kavşak.

Yitiyor doruklardan kar.

Teleferik kabinleri durdukları yerden

unutuluşa doğru yol almaktalar,

yol almakta.

Kovulan bir düş gibi.

Umarsız umut gibi.

Yitiyor çağ...

Yitiyor coşku...

Sanki bir ben kalıyorum,

bir başıma.

 

Bilmiyorum bir daha yazabilir miyim sana.

Bilmiyorum görebilir miyim seni bir daha.

Ancak bildiğim -seni unutmam olası değil

kendi sonuma dek,

ötesinde de belki.

Anahtarlarımı unutacağım yokluğun kapısında.

Gözlüğümü unutup körleşeceğim.

Kan revan parmaklarımla arayacağım seni

ancak kül olacak değdiğim nesne.

Unutacağım adını.

Soluk alıp vermeyi de.

Yalnızca senin şefkatin akacak zaman niyetine.

Yalnızca senin fısıltın kulağına karanlığın...

Pekala!

Duydum.

Elveda

Elveda!

Elveda

Elveda!

Hangi köle pazarından satın aldın da

azat etmeden unuttun beni?

Nedir sıkıca tuttuğum kırık kalbimde?

Artık söylemem sana,

bilsem bile...

(Çeviren: Kadriye Cesur)

Lubomir Levçev

GERCEKEDEBİYAT.COM

lubomir levçev

 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)