Son Dakika



Ey genç şair!

Sen Türk edebiyatının bir türlü yükselemeyen, görmezden gelinen, görünse bile gölge gibi ezilen gurur paspasısın.

Hakikati haykırmak, doğru olanı söylemek, insanlığın incindiği yere derman olmak senin kaç puan toplamana yaradı? Her şey o kadar kolayken sen ahlâklı ve zor olana sarıldın.

Hiç düşündün mü, en büyük sebebinin bu olabileceğinin başarısızlığının?

Dik duruş/omurga, iyi şiir, cesaret, entelektüelite, peotik ve politik atılım 1970’lere kadar çok şey ifade ederken, şimdi karşılıksız çek olmaktan ileri gidemez hâle geldi; sen bunun farkına varmadın mı?

Ben varamadığını düşündüm, bunun için üzgünüm. Sana bakıyorum, yanılmak istiyorum. Ama nafile, bu çağın yabancısı olduğun dik duruşundan belli; sen bir türlü kabul etmesen de artık kimse beklemiyor senden gökdelenlerin arasından eğilmeden geçmeni…

Ne yapabilirsin ki artık? Ya oyunu kuralına göre oynayacaksın ya da oyunbozanlık yapıp aforoz edilmeyi göze alacaksın. Cesaretin, esaretin olabilir. Ya da istersen, birkaç şirin şiirin gölgesinde filizlenebilirsin.

Hatta bu kılavuza uyarsan ve uslu bir çocuk olursan Türk edebiyatında çığır açan bir şair bile olabilirsin:                

1) İYİ ŞİİRİN DEĞİL İYİ "PROFİL"İN OLSUN!          

Çağımız görüntüler çağı, artık eskisi gibi şairleri/yazarları sadece eserlerinden tanıdığımız günler geride kaldı. İmaj demenin tiraj demek olduğu noktada iyi şiir etkisiz hâle getirildi.Genç şair giyimine kuşamına, paylaştığı fotoğrafa, hatta saç/makyaj vs. gibi estetik unsurlarına dahi dikkat etmek zorunda.

Yakışıklı/güzel olmak şairin şiirinin gücünün anlatılacağı noktada önemli bir referans olacaktır. Yakışıklı şairin şiiri yakışıklı, güzel şairin şiirinin güzel kabul edilmesi Türk şiiri için bir zorunluluktur. Ne de olsa şairin çirkininin makbul olduğu çağ sosyal medya ihtilali ile son buldu! Şair hiçbir sosyal medya platformunu boş geçme hakkı olmadığını unutmamalıdır. Şiir yazmaktan ve okumaktan önce kendini şair olarak kabul ettirecek atılımı yapması gerektiğini unutan şair, şairlik makamında kelle koltukta oturan insandır.

Ayrıca "twitter trollüğü", "instagram fenomenliği", "facebook entelektüelliği" şairin yükselme devrini yaşaması için elzem olan stratejilerden sadece birkaçıdır.


2) YAZDIĞIN ŞİİR KADAR DEĞİL GİRDİĞİN FOTOĞRAF KARESİ KADAR KONUŞ! 

Şairler kendi dünyalarında değil, kendi aralarında yaşayan insanlardır. Onların dünyasına girebilmeyi başarmak şair olarak itibar görmenin ilk şartıdır. Eğer şiir yazmaya başladıysan ve sesinin duyulmasını istiyorsan ilk işin şiir kamuoyunun yer aldığı masalarda yer almak, şiirin ustalarının olduğu karelerde küçük bir kafa olarak da olsa yer almak senin başarı anhtarındır. Etkinliklerde boy göstermek, imza günlerini kaçırmamak, konferanslarda en öne oturarak konferansı veren şairin dikkatini çekecek övgü bombardımanlarına başlamak yeni başlayanlar için atılması gereken adımlardandır.

Bunlar yapılırken yaşanan gurur incinmesi kişiliğin meşrulaştırılmasıyla kolaylıkla aşılacaktır. Zaten Türk şiirinde herkesin bildiği ama kimsenin itiraf edemediği bir sır vardır.

İyi şiirin olmasa da iyi şairle fotoğrafının olması şairliğin en büyük referansıdır! 

3) TARİKATIN BİR PARÇASI OL, BARİKATIN ALTINDA KALMA!   

Türk şiiri tarikatların egemenliğinde barikatların savunması altında olduğunu söylemek çok da iddialı bir yorum olmasa gerekir.

Edebiyat tarikatları bilgisi, görgüsü ve yeteneği tek başına var olmak için yeterli olmayan birtakım yetersiz müteşairin birliktelik içgüdüsüyle hareket ederek şiirlerinde ve şairliklerinde bir güç bulma imkânı yaratması bakımından Türk şiirinde en çok rağbet gören gayrıresmi/gayrı sanatsal kurumlar.

Bu kurumlar yarattıkları şairlik yanılsaması ile birçok yeteneksiz genci Türk şiirine sokmaya çalışıyor. Girenlerin şiirleriyle değil de birliktelikleri ile girdiklerinden haberleri bile yok. Belki de Türk şiiri bunlar yüzünden öldü ama arkasından ağlayanı yok.               

4) AHLAKLI GÖRÜN AMA AHLAKLI OLMA           

Çoğu insan aksini düşünebilir ama ahlak bir şairin en büyük prangasıdır. Emek vermeden yükselmek isteyen şairin ahlakla bir işi olmamalıdır.

Yükselmek ve ahlaklı olmak negatif korelasyonla ilerleyen iki değişkenden başka bir şey değildir.

Ahlaklı görünmek önemlidir ama ahlaksız olmak şairlikte başarının olmazsa olmazıdır. Unutmayın küfür bilgimiz, hakaret yeteneğimiz bizim en büyük kuvvetimizdir.

Ve altın kural unutulmamalıdır, linç kampanyalarında en çok bağıran en iyi şair sayılacaktır!       

5) SUYU BULANDIRIN ANLAMA DÜŞMAN OLUN

Şiirde anlama düşman olmak yeteneksiz şairliğin alametifarikasıdır. Ancak yeteneksiz olmak bu çağda şairlik için bir sorun olmaktan çıkarılmıştır.

Tek gereken yeteneksizliğin teşhirine engel olacak ve kötü şiirin yüzünü gizleyecek bir maskedir. Bu maske elbette ki anlamsızlık maskesidir.

İyi şirin anlamsızlıktan geçtiği, anlamın şiiri sakatladığı ve anlamsızlığın Türk şi için olmazsa olmaz olduğunu/olacağını söylemekte beis görmeyen bu çevreler, şiiri olmasa da şairlik iddiası olanlar için müthiş bir savunma mekanizmasını harekete geçirir.

Derin olmayan bir su birikintisi bulandırılırsa derinliği insanlar tarafından görülmez hâle gelmektedir. Suyu bulandırıp derin görünmeye çalışmak da şairmiş gibi görünmenin olmazsa olmazıdır.     

Kaan Eminoğlu

Gerçekedebiyat. com  

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)