Eski bir şiirden yankılar / Bedrettin Cömert
Selim Esen'in hazırladığı Türkiye Yazıları Dergisi Şiir Antolojisi'nden harf sırasına göre yayınladığımız şairlerden Bedrettin Cömert'in şiirlerini yayınlıyoruz.
MUTLULUĞU İSTEMİŞTİNİZ OYSA Karıncalara bile söz dinletemediniz Kaynaşıp durdular Evinizin bahçesinde Gece gündüz demediler Bir karanlıkla taşıdılar. Mutluluk kıldan ince Aşınmamak Kadınca inanmak gökyüzüne Ama gün gelir Bir karınca Lime lime eder dudaklarımızı. Sonsuz bir güvendir içimizde Bir ağrı gibi mutluluk. Acun istediğince geniş Yaşamak güçlüğünce Dur deyin, dur deyin ölüme. AKŞAM KUŞLAR ve YALNIZLIĞA DAİR kopuk bir özgürlük gibiyken akşam üsküdarımsı bir eskilikten kuşlar geçer konarlar çan durakları içinde en güzel şarkıların tellerine mışıl mışıl denizlerden kopar ilk çığlık kurdeşen gibi gidişmeye başlar dağların tabanı ve yine kuşlar en son dairelerinde görünmeyen bir yalnızlığa resim yaparlar kopuk bir özgürlük gibiyken akşam yanaşamamak en yakın istasyona dalıp gitmek gitmek bilmeden ölümün masmavi anlamını ellerin titremesi haşhaş çiçekleriyle donatırken gemileri takmaya çalışırken tavşanların boynuna en güzel akşamları en güzel geceleri ayaklarımızın ıslanması neresine otursak zamanın çatlamamız kaşınan bir yara hazzında kopuk bir özgürlük gibiyken akşam üsküdarımsı bir eskilikten kuşlar geçer konarlar çan durakları içinde en güzel şarkıların tellerine ve yine kuşlar en son dairelerinde görünmeyen bir yalnızlığa resim yaparlar HOŞ GELDİN bu sarı kesin değil uğurlamadık daha yağmuru belki bir gece belki bu gece şaşar mı hiç yumrukta köpüklenen haykırı hoş geldin yağmur sonu TUTKUSUZ TUTKUYA ÖZGÜ bir çoğul başlıyor ansızın her şeye karşın yaşatmak hızı bir şeyleri bölmekse de bir çizgiyi yanılarak yaşıyor yine dağılmak akılalmaz özgürlüğünde çiçeklerin ESKİ BİR ŞİİRDEN YANKILAR çevrem bir balıkçı teknesi değin dardı ekmek kavgasında ölünür mü bilmiyordum bir avuç insanlarım vardı esenliğimi adadığım tümümüzün öyküsü böyle başladı ılık mevsimlere takılmıştı suçsuz sözlerimiz zaman giysi değiştiren ağaçlarla anlamlıydı bir bomba patlasa örneğin şu dağın ardında görüşmeler yapılsa silahsızlanmaya dair bize göre değildi eşkıya taşları yatardı kıyrık yollarda altı ay mıh olurdu içimizde kış sesten gayri her şeyi tutsak eder o dağlar katı yürekli birer korsandık hepimiz korkunç bir buyruktu o biz görgüsüz çocuklar soluğu kesilmiş tazıları andırıyorduk yollarda ah ne tükenmez yağmurdu koca kentler bilseniz bir tutam gürültü ne umuttu görenler dağ kokuyor bunlar dedi bir çığlıktı bizim marşımız bilinçsizliğe yaratılan ilk senfoniydi artmamıştık dilimizde serseri bir ekvator bozulmuştuk iyiden iyiye TARİHİN AKIŞI Ufkun kıyısındaydım Orda bulutlar konuşuyor Orda düşlerin elleri-ayakları var Ve denizkızları denizi baştan çıkarıyor Masalın gerçek olduğu yerdeydim Orada ay, güneşe ışık sunuyor Orada müzik günlük ekmektir Ve çocuk çiçeklere öğüt sorar Orada erkek ve kadın tek bir Varlıktır, orada kılıçlar ve kurşunlar Sapana dönüşmüştür Orada söz ve eylem tek bir şeydir. (Türkiye Yazıları, Sayı:52-53, Temmuz-Ağustos 1981, s.35-36) BEDRETTİN CÖMERT KİMDİR? (1940-1978), Vezirköprü’de doğdu. Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. 1972’da Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevliliğine atandı. İlk şiirleri Varlıkdergisi’nde yayınlandı. “Giotto ve San Francesco Geleneği” konusundaki tezi ile Sanat Tarihi doktoru oldu. Yoğun bir yazı ve çeviri etkinliğinin içinde bulunan Cömert, 1960’lı ve 70’li yıllarda dönemin belli başlı dergilerinde ürünleriyle yer aldı. Forum başta olmak üzere, Yansıma,Gelecek, Varlık, Soyut, Yeni Ufuklar, Yeni Ortam dergilerinde şiirleri yayımlandı. 1970’den itibaren şiir yayınlamaktan vazgeçerek, eleştiri çalışmalarına ağırlık verdi. Önemli çeviriler yaptı. Gombrich’in ünlü kitabı Sanatın Öyküsü’nün çevirisiyle 1977 Çeviri Ödülü’nü kazandı. Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak adlı şiir kitabı ise 1979 yılında yayımlandı. Daha sonra Giotto’nun Sanatı, Croce’nin Estetiği, Mitoloji ve İkonografi ve Eleştiriye Beş Kala isimli kitapları yayımlandı. 11 Temmuz 1978 Salı günü, sabah saat 08.45’de Ankara Gaziosmanpaşa, Karagöz Sokak’taki evinden çıkan Cömert mavi renkli Volkswagen arabasına doğru yürüdü. İki adım arkasından İtalyan asıllı karısı Maria onu takip ediyordu. Arabalarına binip motoru çalıştırdılar. Yolun ilerisinde kırmızı renkli bir Simca’da 3 kişi bekliyordu. Cömert çiftinin arabası hareket edince kırmızı Simca da hareket etti. Volkswagen'in yolunu kesen Simca’dan iki kişi dışarı çıkıp araca ateş açtılar. Çapraz ateş sonucu Cömert olay yerinde öldü. Karısı Maria ağır yaralandı. Cömert cinayetini araştıran Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesi, cinayetin azmettiricisi sıfatıyla Abdullah Çatlı hakkında tutuklama kararı çıkardı.
YORUMLAR