Son Dakika



Latife Tekin'in Sürüklenme ve Manves City adlı iki romanı birden yayınlandı. Epey şaşırtıcı bir durum yayıncılık açısından ama hemen Bilgi Üniversitesi'nde toplantıya çağrıldı, öğrencilerin karşısına çıkarıldı; "piar" başladı.

Yalçın Küçük Küfür Romanları'nda Latife Tekin'e hatırı sayılır yer ayırmıştı! Bu ortalamanın altındaki yeteneğin gerçekten de 12 Eylül darbesi olmasaydı yazar olarak kabul edilmesi zor olurdu bizce de. 80'li yıllarda onu parlatan çevrelerin oyuncağı oldu "netekim"!

"Piar" miar ama özelliği nedir bilmediğimiz, adeta Cumhuriyet Kitap'a kazık çakmış Asuman Kafaoğlu Büke adlı 
(o da ortalama yeteneğin altında bir eleştirmendir kuşkusuz) eski bir bakan kızının yazdıklarına, ülkemizin yaşayan en önemli yazarlarından Hikmet Temel Akarsu facebook sayfasından tepki gösterdi.

Hikmet Temel Akarsu'nun, "TERLİKLERİMİ GETİR NESTOR! BU HAFTASONU BİR İKİ TANE BAŞYAPIT YAZACAĞIM!" başlıklı paylaşımını sizlerle paylaşıyoruz:

"Âlâ-yı vâlâ ilâ iki romanını yayınladı Can Yayınları, Latife Tekin'in Nestor. Öyle bir gürültü kopardılar ki bîçare bari birini okuyalım dedik. Manves City adlı olanını aldık okuduk. Orta halli bir laf salatasını edebiyat diye pazarlayan bu kitap hakkında herhangi bir görüş serdetmeye hiç de niyetim yoktu doğrusu Nestor.

"Roman diyemeyeceğim, bari kitap diyeyim; yazarı ne dramaturji diye bir şeyden haberdar ne modern edebiyatın kaygılarından, ne bir özgün fikir öne sürüyor, ne bir zekâ pırıltısı. 40 yıl öncesinin sol hamaseti ile bugünün karmaşık sorunsallarını bir tur daha anlatmaya kalkan koca bir boş teneke.

"Bugün Cumhuriyet Kitap ekinde kitabın kritiğinde şu tümce ile final yapıldığına tanık olduğumda nutkum tutulması gerekirken dilim çözüldü ve açtım ağzımı yumdum gözümü.

"Aynen şöyle diyordu Cumhuriyet yazarı yazısının final tümcesinde: "Sürüklenme bir başyapıt diyeceğim ama zaten onun her yapıtı bence bir başyapıt."

"El insaf aziz dostlar!

"Herkese mavi boncuk sunmaya çalışmak tamam, edebiyat sosyetesinin güçlüleri ile hoş kişi geçinmeye çabalamak tamam, piyasanın itelediği malûm yazarlara laf edememek tamam, yerini korumak için reklamveren yayınevleri ile takışmamaya çabalamak tamam, anlamadığı şeye tapan ilkeller gibi anlaşılmayan edebiyat eserlerine ubudiyet sunmak tamam, ama bari bu başyapıt kelimesini kullanırken biraz insaf ediniz!

"Siz hiç hayatınızda başyapıt okudunuz mu efendiler?!

"Tövbe, tövbe! Sinirlendim şimdi; boks eldivenlerimi getir Nestor. Biraz kum torbası döverek sakinleşmeliyim. Sonra çekilebilirsin Nestor! Hatta haftasonu iznine erkenden çıkabilirsin. Gitmeden önce terliklerimi de getir s'il vous plaît! Yalnız kalmak ve bu haftasonu birkaç tane başyapıt yazmak istiyorum!"

GERCEKEDEBİYAT.COM

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)