Altyapı ve Üstyapı / Louis Althusser
Marksist "toplumsal bütün" anlayışının, onun Hegelci "bütünsellik"ten ayıran devrimci karakteri üzerinde durmak fırsatını daha önce elde ettik.(4) “ Marx’ın her toplumun yapısını özgül bir belirlemeyle eklemlenmiş "düzey" ya da "kerte"lerden oluşmuş biçimde tasarlandığını (bu kez tarihî maddeciliğin ünlü önermelerini yeniden ele almaktan başka bir şey değildir) söylemiştik: Altyapı ya da ekonomik temel (üretici güçler ile üretim ilişkilerinin "birliği") ile kendisi de iki "düzey" ya da "kerte": Hukuki, siyasal (hukuk ve devlet) ve ideoloji (çeşitli ideolojiler; ahlakî, dinî, hukukî, siyasal vb.) içeren üstyapı. Teorik-pedagojik (Marx’ı Hegel’den ayıran ayrımı belirleyen) yararından başka bu tasarım aşağıdaki temel teorik elverişliliği de sağlar: Bizim karşılıklı etkililik göstergesi dediğimiz şeyi asıl kavramlarının teorik aygıtına yerleştirmeyi mümkün kılar. Bundan ne anlamalı? Herkes tüm toplumların yapısının üzerine üstyapının iki "katı"nın yükseldiği bir temeli (altyapı) olan bir bina olarak tasarlanmasını kolay bir mecaz, mekâna ilişkin bir mecaz olduğunu kolaylıkla kabul edebilir: Bu bir topiktir. Her mecaz gibi bu mecaz da, bir şey gösterir, bir şeyle ilgili bir fikir verir. Neyi? Şunu: Temele dayanmasalardı üst katların tek başlarına (havada) duramayacaklarını. Bina mecazının betimleyeceği nesne her şeyden önce ekonomik temelin "son kertede belirlemesi"dir. Bu mekânla ilgili mecazının yaptığı, temele, ünlü kelimelerle tanınan, bir etkililik oranı vermektir: Ekonomik temelde olanların son kertede "kat"larda (üstyapıda) olanları belirlemesi. Bu "son kertede" etkililik göstergesiyle birlikte üstyapının "kat"ları, elbette değişik etkililik göstergeleri olacaklardır. Ne tür gösterge? Üstyapının katları son kertede belirleyici değildir, temelin etkililiğince belirlenirler; eğer kendi tarzlarında (henüz tanımlanmamış) belirleyiciyseler, ancak temelle belirlenmiş olarak belirleyicidirler. Temelin son kertede belirleyiciliği ile belirlenmiş olarak, etkililik (ya da belirleme) göstergeleri Marksist gelenekte iki biçimde düşünülmüştür: 1) Üstyapının temele karşı "görece bir özerkliği" vardır; 2) Üstyapının temele "bir karşılık olarak etkisi“ vardır. Demek ki Marksist topik’in yani, mekânla ilgili bina (temel ve üstyapı) mecazınım büyük teorik avantajının, hem belirleme sorunlarının temel sorunlar olduğunu göstermek; binanın tümünü son kertede temelin belirlediğini göstermek; ve bunun sonucunda üstyapıya özgü "türetilmiş" etkililik türünden teorik bir sorunu ortaya koymaya zorlamak, yani Marksist geleneğin, üstyapının görece özerkliği ve üstyapının altyapı üzerine "karşılık olarak etkisi" diye birbirine bağlı terimlerle belirttiği şeyin üzerinde düşünmeye zorlamak olduğunu söylemeliyiz. Bütün toplum yapılarının mekânla ilgili bir mecazla, bina ile temsil edilmesinin gösterilmesinin en büyük sakıncası elbette mecazi olmasıdır: Yani betimleyici kalmasıdır. Bundan böyle olanları bir başka biçimde göstermenin mümkün ve istenir olduğunu sanıyoruz. Bizi yanlış anlamasınlar: Bu klasik mecazı yadsıyor değilim; ama mecazın kendisi, bizi onu aşmaya zorluyor. Ayrıca, yıprandığı gerekçesiyle rafa kaldırmak için de aşmıyoruz onu. Bir betimleme biçiminde bize ne verdiğini düşünmeyi denemek istiyoruz yalnız. Üstyapının doğası ve varoluşunun özünü gösteren şeyi düşünmenin yeniden-üretimden kalkarak mümkün ve gerekli olduğu düşüncesindeyiz. Mekânla ilgili bina mecazının, kavramsal bir cevap vermeden varlıklarını belirttiği soruların çoğunun aydınlanması için yeniden-üretimin sağladığı bakış açısına yerleşmek ve oradan bakmak yeterlidir. Temel tezimiz bu soruların yeniden-üretim'in görüş açısı dışında sorulamayacağı ve dolayısıyla cevaplandırılamayacağıdır. Hukuk, devlet. ve ideolojiyi bu bakış açısından kısaca analiz edeceğiz. Ve aynı anda, bir yandan yeniden-üretim açısından, öte yandan üretim ve pratik açısından neler olduğunu ortaya çıkaracağız. (1) Marx İçin ve Kapital'i Okumak. Maspéro. 1965, Louis Althusser
(2) Topik, Yunanca topos: “yer' demektir. Bir topik belirli bir mekânda şu ya da bu gerçekliğin herbirinin bulunduğu yeri gösterir: örneğin, ekonomik aşağıda (temel), üstyapı üstündedir.
(İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, İletişim y. çevirenler Yusuf Alp / Mahmut Özışık İst. 1989. s. 24-27)
Gerçek Edebiyat
YORUMLAR