Son Dakika



Oljas Süleymanov adını ilk defa üniversitede işitmiştim. Tam hatırlamıyorum, İsmail öğretmen (Şıhlı) ders sırasında söylemişti adını ve Az i Ya’dan söz etmişti. O zamanlar İsmail öğretmenin derslerini hazırlayan asistan profesör (sonraları tam profesör oldu) Ramin Ahmedev öğretti bu ismi. İyi anımsıyorum, Oljas’ın şiirleri ve Az i ya’sı daha dilimize çevrilmemişti ve ben ve benim gibi duyarlı gençler Rus dilinden o kitabı okuyamıyorlardı.

Sonra tabi ki Oljas’ın şiirlerini de okudum Az i ya’sını da.

Oljas, Ruslara kendi dillerinden tarih dersi verirdi: Aslında onların tarihinin Türk tarihinin üzerine kurulmuş sahte bir tarih olduğunu kesin bir dille ileri sürerdi.

Rus tarihinin ‘İgor Polku Destanı’ndan başladığını, bunun tek nüshasının 1812 yılındaki savaşta Moskova yakılırken yandığını elde olanın A. İ. Musin ve Puşkin’in, Yekaterina için hazırladığı aslında sahteleştirdiği nüsha olduğunu okuyucuya anlatır.

Kadim sözlerden olan ‘ist’, ‘est’, ‘iz’ sözcüğünün anlamını araştırırken ‘bitmek’, ‘olmak’ anlamını verdiğini, daha eskiye gidersek ‘istera’ (kadın cinsiyet organı) onun ikinci anlamınınsa ‘istoriya’ (tarih) anlamı verdiğini, Rus-Sovyet bilim insanlarının yarattığı ‘istoriya’nın tarih anlamında ‘istoriya’ değil ‘istera’ olduğunu vurgulamıştır.

Sahte Rus - Sovyet tarihçilerini inceleyen Süleymanov, Az i ya’sında (‘az’ kadim Türkçe’de ‘men’, ‘ya’ ise Rusça’da ‘men’ demektir.) Ruslarla alay ederek bu eserinde ‘bu men, bu da sen’ demekle onların sırtlarını yere vurmuştur.

Bu kitabın 1976 yılında Sovyetler’de yasaklanması tesadüf değildir.

1986’daysa Sovyet ordusu Alma-Ata’da haklarını isteyen Kazak gençlerini bombardımana tutmuştur.

Ama, Oljas Süleymanov bir fenomen gibi ilk defa Ocak 1990 yılında benim gözümde daha da yüceldi.

Azerbaycan halkı kara Ocak günlerinde dünyadan tecrit olmuştu. Gaddar Sovyet Rus rejimi en yeni silahlarıyla Bakü’ye sonra bütün Azerbaycan’a hücum etti. Bu kanlı faciada 147 insanımız öldü, binlercesi  yaralandı. Benim, “Kalkmayın Hakim Geliyor” adlı öykümün kahramanı hakim Şevket Ağayev gibi itkin düşenler de oldu.  

İşte o karanlık günlerde Oljas Süleymanov Bakü’ye geldi, enformasyon-halkla ilişkiler konusunda çok önemli hizmetler gösterdi. Onun ‘Başını dik tut Bakü’ mesajı kalbimizi dağ gibi yaptı.

Sonraları Oljas Süleymenov düşünce ve duygularını şöyle dile getirmişti: Sovyet emperyalizminin Azerbaycan’a karşı gösterdiği şiddet beni baştan ayağa silkeledi. Eğer hatırlıyorsanız o olaylar ilk olarak Kazakistan’da başlamıştı. Yani Sovyet emperyalizminin Türk halklarına karşı o tür amansız saldırısı ister istemez adamın ar damarına dokunuyor. Eğer o durumda o adımı atmamış olsaydım ömür boyu içimde bir üzüntü bir eksiklik hissederdim. Biz birbirimizin derdini paylaşmayı, birbirimize dayalı durmayı öğrenmeliyiz. Bizim kökümüz, kanımız, canımız birdir.”

Oljas her şeyden önce iyi bir şairdir. Kazak Türkü'nün ruhunu şiirlerinde gezdiren şair okuyucusunu da sanki özgürlük döğüşüne çağırır:

Bismillah
Uzak yürüyüşlerden ben
Kendimi unuturum
Kanlı savaşlardayım
Aylar yıllar uzunu

Dünyanın 22 en önemli insanı listesine alınan Oljas Süleymanov gerçek bir fenomendir; Türk fenomeni!

Azad Karadereli
Gerçekedebiyat.com   

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)