1980 sonrası Türk şiirinin  önemli şairlerinden olan 4 Ağustos 2013’te kaybettiğimiz şair Ahmet Erhan için düzenlenen “Türk Şiirinde Ahmet Erhan Sempozyumu” 14 Şubat Cuma günü saat 14.00’da Silivri Belediyesi Nikâh ve Sergi Salonunda yapıldı

Silivri Belediyesi ve Hasan-Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi Kültür-Edebiyat Kulübünün işbirliğiyle düzenlenen sempozyuma konuşmacı olarak; şair Refik Durbaş, Haydar Ergülen, Yaşar Miraç ve İhsan Tevfik katıldılar. İhsan Tevfik ile birlikte sempozyumun bir diğer konuşmacısı ve plânlayıcılarından olan şair Adnan Azar ise 10 Ocak 2014 tarihinde hayatını kaybetmişti. Ahmet Erhan ve Adnan Azar iki dost şair, 14 Şubatta birlikte anıldılar.

Silivri Belediye Meclisinin onayı ile Silivri’de 27 Ekim 2013 tarihinde açılan bir parka “Şair Ahmet Erhan Parkı” adı verilmişti. Şair, 2002-2007 yılları arasında Silivri’de yaşamış ve kendi deyimiyle “Hayat’a bir müddet Silivri durağından…” bakmıştı.

Şair Ahmet Erhan’ın, Kaybolmuş Bir Köpek İlanı (Ekim 2003), Şehirde Bir Yılkı Atı (Ekim 2005), Sahibinden Satılık (Nisan 2008) adlı kitapları Silivri’de yaşadığı yıllarda yazdığı şiirlerden oluşuyordu. Şairin 30. sanat yılına denk gelen Buz Üstünde Yürür Gibi (Haziran 2006) adlı seçme şiirleri de Silivri’de bulunduğu yıllarda yayımlandı.

Şiir serüvenine, 80 öncesini en iyi yansıtan kitaplardan biri olan “Alacakaranlıktaki Ülke” ile başlayan şair Ahmet Erhan, Behçet Necatigil, Yunus Nadi, Cemal Süreya, Dionysos…. gibi birçok şiir ödülünü kazanmıştı. Ahmet Erhan’ın Türk şiirindeki yeri, doğum günü 8 Şubat’a denk gelen hafta içinde gençlerin de katıldığı bir sempozyumla yeniden değerlendirildi; şairin hem şiiri, hem yaşamının şiirine etkisi üzerine konuşuldu. Konuşmacılar şairle ilgili anılara ve ilk kitapların çıkış serüvenine de anlatımlarında yer verdiler.

Sempozyumda Refik Durbaş, daha önceki yıllarda yazdığı yazılardan örnekler vererek Ahmet Erhan şiirini değerlendirdi: “Ahmet Erhan’ın şiirinde dikkati çeken ilk şey, yoğun bir lirizm potansiyeli. Anlatımdan çok anlatmayı seviyor gibi. Gününden, yaşanandan uzak durmuyor şiiri. Acıları, kavgası, ölümle hayat arasında dolanan gençlik duyguları, yaşanan olağanüstü günlerin olağan olayları örüyor şiirinin kozasını. Ama bireyselliğin sarmalında yitip gitmiyor söylemek istedikleri Oysa kendisiyle çok içli dışlı şiiri. Birey olarak kendini anlatmaktan geri kalmıyor. Acılı, yoksul bir ülkenin kefenlenen gençliğinin şiiri mi? Brüt belki, net evet.”

Ahmet Erhan’ın ilk şiir kitabını Yeni Türkü Yayınları arasından yayımlayan şair Yaşar Miraç da Ahmet Erhan şiirinin çeşitli yönlerden incelenirse değişik sonuçlara varılabileceğini belirterek şunları söyledi: “Ahmet Erhan 1975 sonrası Türk şiirinde, yaşamı süresince yaşadığı dönemi 12 Eylül 1980 ve sonrasını en özgün yönleriyle usta bir dil düzeyiyle, şiir duyarlılığıyla en doğal ve en içten yansıtmış, hem yaştaş kuşak okurlarını hem de kendinden on-yirmi-otuz yaş genç okurları etkilemiş şiiri şiirseverler arasında kitlesel bir bilinirliğe, sevilirliğe ulaşmış özgün bir ozandır.”

Şair Haydar Ergülen, konuşmasında daha önceki şiir geleneklerinden ve kuşaklarından söz ederek hem genelde 80 şiirinin özelde de Ahmet Erhan şiirinin köklerinin hangi damarlara yaslandığını anlattı.

İhsan Tevfik ise, “Şairin Seyir Defteri: Silivri Yılları” başlıklı konuşmasında, Ahmet Erhan’ın son yıllarını geçirdiği ve son kitaplarını yayımladığı Silivri’deki yazın serüveninden söz ederek şunları söyledi:

“Onun şirini olumlu veya olumsuz değerlendirenler, bazı noktalarda yanılgıya düştüler. Bunlardan biri ‘alkol’le olan ilişkisi, diğeri de ‘coğrafya’ konusunda. Başka yanlış bakışlar da var elbette ama zaman yetmez bu konuları konuşmaya. Şair, alkolle olan ilişkisine, ‘Masa altından içmeyi sevmem.’ diyerek açıklık getirdi. Hatta bir şiirinde ‘Yine de iyi bak oğlum adama benzer baban / Kirlenmemek için kendini alkolde saklar.’ diyordu. Dünyaya itirazın bir yoluydu Ahmet Erhan’da alkol bana göre. Hele Sivas’tan, Behçet’ten sonra…

"Ahmet Erhan’ın şiiri, coğrafyaya bakmadan konumlandırılamaz. Bir ‘Akdenizlilik’, bir ‘Ankaralılık’, bir kent duyarlılığı zaman içinde daha da belirginleşmiştir. Adeta acının dipkazılarını yapmış, acının coğrafyalarını kendi ülkemiz de içinde olmak üzere lirik-realist karakterde vurucu bir şiirle çizmiştir.” 

Haber ve fotoğraf: İhsan Tevfik

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)