Tarih mitoloji felsefenin romanı: Altın Kanlı Kral
Altın Kanlı Kral romanı, tarih, mitoloji ve felsefenin iç içe geçtiği bir dram destanı.
Hikâye, iki kardeşin kaderle sınandığı bir yolculukla başlıyor. Çölün acımasız güneşi altında, bir yudum su için bir kardeşin ölümüyle başlayan bu yol, insanın içindeki karanlığa uzanıyor. Haris’in damarlarında akan kan, bir lanetle altına dönüşüyor ama bu altın, bir ödül değil, ihanetin bedeli. Zamanla altın onu bir tüccara, ardından bir krala dönüştürür; ama Haris’in yükselişi, halkının çöküşüdür. Mezopotamya mitolojisinin iblisleri ve insan arzularının gölgeleri arasında Haris, kendi ruhunu satın alan bir hükümdara dönüşür. Altın Kanlı Kral sadece bir destan değil açgözlülüğün, vicdanın, aşkın ve ihanetin iç içe geçtiği bir insanlık aynası. Yazar Haktan Üveys Yıldırım, bu eserde kadim mitleri felsefi sorgularla harmanlayarak, okuyucuyu hem düşündüren hem sarsan bir yolculuğa çıkarıyor. Çünkü bazen en derin çöller, insanın kendi içindedir. “Altın, ruhu satın almaz; ruhun ne kadar ucuza satıldığını gösterir.” (Tanıtım metni) Gercekedebiyat.com


















YORUMLAR