Şair ve varsıl / Mehmet Ercan
bir varsıl dedi ki bir şaire “ömrümce kazandığım serveti vereyim sana dostum yeter ki şiir yaz karşılığında adımla” yoksul şair o varsıla dede ki “varsıl değilim senin gibi yine de girmem bu pazarlığa şiirimi almaya yetmez variyetin" “mantıksız” dedi kodaman bozularak “bırak be adam bırak” sana bir servet öneriyorum hayır diyorsun yüzünü ekşiterek” sürdürdü konuşmasını kalantor “yemesi hoştur kızarmış etin metelik etmez senin sanatın mutluluk öneriyorum fakir ömrüne” tepeden bakarak şaire varsıl kırdı üstadın gönül telini iki yana salladı şair elini dedi: “bana sökmez kudretin” yükseltti varsıl tonunu sesin “öleceksin bu çöplükte açlıktan yok faydası sana inadın vazgeç gurur yapmaktan” “doğrudur” dedi şair kibarca “yine de güvenme varsıllığına han’ın değil, hamam’ın değil o şairler kalacaklar yarına” varsıl alaylı güldü şaire “paran varsa adamdan sayılırsın kim sayar yoksa adamdan seni dolaşma bulutlardan in yere” yanıtladı şair onu erdemle “değerli şeyler de var paradan anlamaz onlardan senin gibiler anlayış beklemem paragözlerden ” zaman geçti şair öldü veremden kaldırdı ölüsünü birkaç gariban varsıl da öldü üç bahar sonra sevenleri feryat etti yalandan sığmadı kalabalık koca alana günlerce, gecelerce tutuldu yası bitirdi servetini birkaç senede oğlu olacak kumar hastası * yüzyıllar yüzyıllar geçti aradan ne kervan kaldı, ne han, ne hamam tek kuruş kalmadı koca varsıldan betikleri dillerde yoksul şairin gerçekedebiyat.com
YORUMLAR