Pearl Buck'un Mağrur Kalp romanının özeti
Amerika'lı ünlü kadın romancı, bir misyonerin kızıdır. Ailesiyle birlikte uzun seneler Çin'de yaşamış ve Çin halkını yakından tanımak fırsatını bulmuştur. Annesinin teşvikiyle genç yaşlarda edebi çalışmalara girişmiştir. Yüksek öğrenim için Amerika'ya gitmiş ve öğrenimini tamamladıktan sonra tekrar Çin'e dönmüştür. Bu arada burada görevli bulunan Amerika'lı misyoner John Lossing Buck'la evlenmiştir. Uzun süre Kuzey Çin'de dolaşarak halkın hayatına karışmak, doğu-batı arasındaki ayırımların somut örneklerini görmek fırsatını bulmuştur. Bu gözlemlerle birlikte fakir ve doğayla mücadelede toplumsal güçlerden yoksun bırakılan Çin halkına karşı duyduğu derin sevgi romanlarının temel unsurudur. Eserleri içinde en ünlüleri: Sarı Esirler, Dost Toprak, Bu Mağrur Kalp, Canavar Tohumu, Gurbetteki Kadın Bir edebiyat profesörünün kızı olan Susan Gaylord, hayat dolu, canlı, eli her işe yatkın, ince duygulu bir kızdır. Gerek okul gerek aile içinde başkalarından üstün bir varlık göstermesi, çevresindekilerde kendisine karşı bir çekememezlik yaratır. Susan, yaratıcı bir güçle doğan sanatkâr ruhlu bir genç kızdır. Bütün kalbiyle hayata ve yaşamaya âşıktır, sonsuz bir iyi niyet ve sevgiyle hayatta her şeye sahip olmak ister. Önce mutluluğu ister; çocukluk arkadaşı Marc'la evlenir. Marc, çekingen, kendi halinde, basit yaradılışta bir gençtir. Kendisi de bunu bilir, başlıca özelliği yapıcılık olan Susan'a bir türlü kendini lâyık göremez. Evlilikleri süresince Susan kendini bütün varlığıyla evine ve çocuklarına adar, iyi bir ev kadını iyi bir anne iyi bir zevce olur. Susan fikrince mutludur. İstediği mutluluk dünyasını kurduğu inancındadır. Ama ruhunun derinliklerinde zaman zaman bir boşluk açılmakta, garip bir yalnızlık ve bir şeyler yaratma isteği kıvranmaktadır. Bu istek Susan’ı bazen kendisinin bile anlayamadığı iç bunalımlara sürükler. Sanatçı içgüdüsü onu evlenmekte yarım bıraktığı heykel çalışmalarına iter. Marc bir önseziyle Susan’ın kendisinden uzak olan bir yönünü duymak bilmeyen, hiçbir şekilde sahip olunmayan yaratıcı yönünü duymak bilmeyen hiçbir şekilde sahip olunmayan yaratıcı yönünü hisseder; bu yüzden kendi kendine ızdırap çeker. Susan bir arkadaşının teşvikiyle devrin tanınmış heykeltraşından birinden ders almaya başlar. Hoca çalışkan, sert, sözünü sakınmayan bir adamdır; Susan'daki üstün kabiliyeti sezer ve onun kendisini tamamiyle sanata vermesini Paris'e giderek hemen çalışmalara başlamasını öğütler hattâ bu hususta ısrar eder. Susan buna yanaşmaz; O, Marc'ı mesut etmeyi, evinin hanımı olmayı tercih etmiştir. Fakat Hocanın ısrarları o kadar şiddetli olur ki, Susan, haftanın belirli günleri Paris'e anatomi dersleri almaya gider. Bu arada hastalanan Marc, ölür. Susan büyük bir ızdırap duyar. Çocuklarıyla birlikte Paris'e gider, orada yerleşir. Atölyelere devam eder, kabiliyetiyle dikkati çeker. Bu arada küçük biblolar yapmak suretiyle geçimini sağlar. Atölye arkadaşlarından olan Blake ile aralarında kısa zamanda aşka dönen bir ilgi başlar. Bir süre sonra evlenirler. Kocasını çok sevmesine rağmen Susan bu evliliğinde mutlu olmaz. Çünkü Blake bencil ve kıskanç bir erkektir. Karısının sanat dünyasında başarılı eserleriyle bir yıldız oluşunu çekemez, onu bu yoldan çevirmek ister. Yaratıcılığın, başarının ve şöhretin tadını alan Busan, sevdiği halde bu kaprislere boyun eğmek istemez, Baba evine döner. Gönlü yaralı olduğu halde tek başına yeni bir hayat mücadelesine yönelir. Sabahat Emir (Büyük Eserler Özet İnceleme Eleştiri ve İlhamları, Yaylacık Matbaası 1971. S. 69-70) Gercekedebiyat.comPEARL BUCK KİMDİR (1892-1973)
PEARL BUCK’UN MAĞRUR KALP ROMANIN ÖZETİ
YORUMLAR