Orhan Kemal ve Cengiz Aytmatov'un Cemile'lerindeki benzerlikler / Halit Suiçmez
İki büyük Türk yazarı farklı coğrafyalarda farklı zamanlarda adı aynı iki büyük kitap yazdı: Cemile.
Bu yaz, iki güzel kitap okumak ister misiniz? Yazarları da dünyanın iki büyük-önemli Türk yazarı: Orhan Kemal ve Cengiz Aytmatov; kitaplarının adı da ortak: CEMİLE... İki yazarın da adı CEMİLE olan kitaplarının benzerlik ve farklılıklarını belirleyelim. Önce benzerlikleri: -kitapların adı Cemile’dir. -kültürel kodlar benzer; aşk, insan, töre, aile, toplumsal sınıf farkları, özgürlük mücadelesi, haklar her iki eserin temelini oluşturmaktadır. -öykü anlatımı her iki eserde de güçlüdür. -her iki Cemile karakteri de başarıyla çizilmiştir. -her ikisinde de üretim ortamları (fabrika ve kolhoz-tarla) belirgin verilmiştir. -karakterler dış çatışma yaşamaktadırlar. Aytmatov Cemilesi çok yoğun iç çatışma da yaşamıştır. -merak canlı tutulmuştur. -folklorik malzemeler bulunmaktadır. -her iki roman sonunda sevenler birlikte olmaya doğru yola çıkmışlardır. Farklılıkları: -Cengiz Aytmatov’un Cemile’si, öyküdür,1958’de yayımlanmıştır, 1940’lı yılları (42-Kırgızistan) anlatır. Orhan Kemal’in Cemile’si, romandır, 1952’de yayımlanır, 1930’lu yılları (34-Adana) anlatır. -Orhan Kemal romanda Necati üzerinden Nuriye Hanımla olan kendi evliliğini anlatır. Romanın ana malzemesi yazarın yaşamıdır. Yazar, gerçek yaşamında fabrikada çalışan göçmen bir kıza aşık olur, evlenmek ister, ancak o kızla değil, 1937’de Nuriye Hanım ile evlenir, bazı iç çatışmalar yaşar, eşinin çocuk yaştaki zorluklarını Cemile olarak romanlaştırmıştır. -Cengiz Aytmatov hikayesini yayımladığında 30 yaşındadır. Hikayedeki olaylar 1942-43 ikinci paylaşım savaşında yazarın köyünde geçmekte, yazar o tarihte 15 yaşında, köyde erkekler askerde olduğundan yazara Sovyet sekreteri görevi verilmiş, Aragon’a göre bu hikaye “dünyanın en güzel aşk öyküsüdür”. Bu öyküdeki aşk izleği Orhan Kemal’in Cemile’sindekinden daha belirgindir. -Aytmatov Cemile’sindeki aşk ile kişi sınırlandırılmışlığını, yaşamın parçalanmışlığını daha kökten duyumsar, tutunma noktasıdır aşk, insanı varlığın kaotik boşluğunda yitip gitmekten kurtarır, ölümün yok eden kesinliğine karşı aşk; yaşamın var eden, çoğaltan gücüdür, aşk ile ölüm iki karşıt olgudur. Öykü kişilikler üzerine kurulmuştur. Sadık yarışta Cemile’yi geçemeyince onu kaçırır, evlenirler, 4 ay sonra askere çağrılır, ailesine gönderdiği mektuplarda eşi Cemile’nin adı en sonda bir isim olarak geçer, Cemile bu duruma çok üzülür ve kendisini gerçekten seven Danyar’a aşık olur, elbette Danyar da ta baştan beri Cemile’ye aşıktır. Cemile erkeksi bir yapıdadır, öyle bir ortamda atlarla, kırsalda yetişmiştir. -Orhan Kemal Cemile’sinde aşk biraz sönük kalmış, fabrika ortamı, toplumsal sorunlar, yoksulluk, kapitalizme geçiş gibi olgu ve durumlar daha öne çıkmıştır. Doğa çok geniş yer almamış, mekan olarak işçi mahallesi-fabrika ortamları betimlenmiştir, Aytmatov’da, doğa betimlemeleri aşkı destekler, türküler aşkın vazgeçilmezi-ilk başlatıcısı (aşkını ispatlayan Danyar’ın çuval taşıma trajedisiyle birlikte) olmuştur. Üretim ortamı kolhoz ve bozkırdır, tarlalardır. -Aytmatov Cemilesinde anlatım tekniğinde tabiat betimlemeleri ağırlıktadır, Kemal’de, olay betimlemeleri öne çıkar. - Orhan Kemal’in Cemile romanında ekonomi politik unsurlar daha belirgindir. Yoksul kesimlerin ayakta kalma çabaları, direnişleri, sevgi, dostluk ve dayanışmanın gücü vurgulanır. Feodal ağa ile kapitalistleşmeye çalışan modern sanayi patronu çelişkisinden, fabrika içindeki ustabaşı mühendis çatışmasına, işçi hakları savunuculuğundan yönetim yandaşlığı çıkarcılığına dek gelişen olaylar bunun örnekleri arasındadır. Dokuz-on yaşlarında gözleri uyku dolu çocukların çalıştırılması, her gün 12 saat ayaküstü çalışanlar, ekmek, çay ve kara zeytinden oluşan işçi sofraları, öfke ve şiddete karşı İzzet Ustanın tepkisi: “…marifet ölmek, öldürmekte değil, bu kötü şartlarla mücadele etmekte!”(sayfa 139) İki kardeş ülkenin iki büyük yazarından iki dev eseri, ortak konusu aşk fabrika olmak üzere, ama insan ilişkileriyle, toplumsal yapısıyla, hakların savunulması, özgürlüklerin yaşanması, emeğin, üretimin öneminin vurgulanması gibi boyutlarıyla da okumak-düşlemek ve düşünmek istersek okuyalım, severek araştırıp tartışalım... Halit Suiçmez
Gercekedebiyat.com
YORUMLAR