Çalıştığı inşaatın ikinci katından düştü. Sağ ayak bileğini altına aldı. Başını vurdu yere. Avuçları yer yer soyuldu. Başına toplananlara iyiyim, dedi. Toparlandı biraz destekle. Ambulans istemedi. İki aylık karısı, sabah; kıyma, domates, soğan istemişti. Gitmem gerekirse sonra giderim doktora, yoksa garibim peynir ekmekle kalır. Dolapta da pek bir şey kalmamıştı, diye düşündü.  
Attığı her adımda göğsüne bir bıçak saplanıyordu sanki. Kırdık mı lan yoksa ayağı? Aman ha! Sağlık gerek, para gerek. İnsanların meraklı bakışları altında alışverişini yaptı. Kalitelisinden bir de çikolata aldı karısına. Dolmuşa bindiğinde ter içindeydi. İndi. Beş dakikalık yolu on dakikada yürüdü. Kapıyı çaldı, açılmayınca kendi açtı, tek katlı evin demir kapısını. Muhabbet kuşu Maviş onu görünce sevindi ama karısı yoktu. Masada bir kâğıt vardı. Sen dünyanın en iyi insanısın. Bir süre annemde kalmak istiyorum. Telaşlanma. Yakında döneceğim. Ayağı da sakatlayacak günü bulduk, diye mırıldandı. Yüzü cayır cayır yanarken kendini çekyata attı. Bir gariplik vardı zaten bu hafta sende.  Titreyen eliyle sigarasını yaktı. Ne dersin Maviş, satar mı beni? İter mi uçuruma? Ayağa kalktı. Ayak bileğindeki acıya ihtiyacı vardı sanki. Oda salon karışımı boşluğu gidip gelmeye başladı. Maviş sen biliyorsun, anam elini öptürmedi. Kardeşlerim bana küs. Onun için kabadayılarla, kodoşlarla kavga ettim. Bıçaklandım. Yarı yarıya battığı, batacağı o bataktan çıkardım onu. Maviş, sabah kıyma istedi, Maviş. Masaya koyduğu poşette ki, çikolatayı çıkardı. Bak Maviş, bademli üstelik. Çikolatayı fırlattı. Bir sigara daha yaktı. Paket bitene kadar kibrit kullanmadı. Bakkala gitti. Bakkal, hayırdır kardeş, neyin var? diye sordu. O an bütün canı bileğinde toplandı. Ambulans çağırdılar. Çorabını çıkardılar. Ayağı ürkütücü derecede şişmiş, mosmor olmuştu.  
Ambulansta keder içinde düşünmeye devam etti. Anası zehirleyecek yine onu. Hatta zehirlemiştir bile o muhabbet tellalı karı, kırçiçeğimi. İnsan öz kızını sömürür mü, onu gelir kapısı yapar mı? Pavyon masalarına iter mi? Eğer kan akacaksa senin kanın akacak adi karı.
Doktor çıkışıyor hastaya: Sen ne yapmışsın bu ayağa? Neden kaza sonrası hemen gelmedin?  Deli misin sen? Filme yeniden bakıyor doktor. Kırığı dağıtmışsın. Psikopat mısın sen! Kaç saat yürüdün bu ayakla?  
Ya dönmezse? Ya çirkefi tercih ederse? Onun gözleri olmadan ne yaparım...
Erdinç Gültekin
Gerçekedrebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)