Son Dakika



Bitin, tahta kurusunun, çirkefin içinde şehirleri yürüyerek geçen askerler... Anadolu'dan Arap çöllerine, henüz yirmisine basmamış teğmenler, bu birlikleri ayakta tutmaya çalışıyor. Bu aslanlardan biri de Süvari Teğmen Ali Rıza Akıncı. Bazen tutunacak bir dal, yatacak bir toprak parçası bulunmuyor. Ermeni'si, Rum'u, Arap'ı; İngiliz, İtalyan ve Fransız etki alanı içinde. Müttefik Almanya bile dost değil. Her yer, her yan akrep yuvası. Ve daha acısı Vahdettin'in yobazlarının yaydığı fitneler ve fetvalar ile Yunan ordusunu Halife'nin ordusu olarak görüp firar eden askerler ve hazin sonları. Askerlik şubelerinden oğullarının şehit olup olmadıklarını öğrenmeye çalışan analar. Fundalıklarda, dikenli tellerin içinde Yunan askerleri tarafından tecavüze uğrayan, parçalanan kızlar. Sırtına battaniye serilmiş atlarla takip edilen, savaşılan çeteler ve onların şımarık, güç sarhoşu liderleri. Uzun, çok uzun süreli açlıklar, susuzluklar, patlayan tabanlar, sıtma belası, bitmek bilmeyen yangınlar, talanlar, kollarda ölen arkadaşlar... Her şey, her hedef, her amaç büyük güçlükler taşıyor ama en güç olanı belki de cehaletle savaş. Bu da başka bir trajedi. 

Yaşar Aksoy'un, adını koymakta zorlandığı tarihsel değeri yüksek bu hatıratın günışığına çıkmasını sağlayan, kitaplaşması yolunda emeği geçen herkese teşekkür etmenin yanı sıra kitabın daha çok okunmasını sağlamanın da bir aydın görevi olduğunu düşünüyorum. 

Yunanlıların kapattığı İzmir Hükümet Konağı'nın kapısını kırıp 9 Eylül 1922 sabahı Hükümet Konağına Türk bayrağını çeken Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu, 2. Tümen, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı yani Mustafa Kemal'in süvarisi Teğmen Ali Rıza Akıncı, Yaşar Aksoy'un çocukluk kahramanlarındandır. Aksoy'ların aile dostu olan Süvari Teğmen Akıncı'yı, Yaşar Aksoy aile büyüğü olarak görür her zaman. Bu güzel ailenin kızı Hayat Akıncı Ekiz, yıllar sonra bu hatıratı Yaşar Aksoy'a verir. Yaşar Aksoy tereddütlü yıllar geçirdikten sonra Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcının yüzüncü yılında anıları Kırmızı Kedi yayınevine teslim eder. Yaşar Aksoy, İstiklâl Süvari'sinin yani hatıratın tek sözcüğüne dokunmamış. Fakat dipnotlarla çok faydalı bilgiler vermiş. Ayrıca dönemle ilgili önemli kişiliklerin, tanıkların gözlemlerini, aile üyelerinden dinlediklerini, dönemin havasını ve gerçeklerini başlıklar halinde vererek kitabı zenginleştirmiş. 

Bu eseri birilerinin daha okumasını isterdim. Pek bir faydalarını göreceklerini sanmasam da göz göre göre yalanın, riyanın şakşakçılığını yapanların, çoluk çocuklarına kurdurdukları vakıflara, verdikleri devlet ihaleleri karşılığı haraç toplayanların, ülkenin varını yoğunu değerinin onda birine, yüzde birine satıp komisyonlarına bakanların, yandaşlarına sağladıkları milyarlarca dolarlık vergi aflarıyla hazineyi soyup şatafata dalanların, kurdukları haram saltanatının sürekliliğinden başka dertleri olmayanların da bu kitabı okumalarını isterdim. Belki anlık da olsa içlerinde utanca benzer bir duygu kımıldardı. 

Ama bu kitabı asıl gençlerin okuması en büyük dileğimdir. Arka bahçeleri yapmak istedikleri, yalanlarla, iftiralarla zehirlemeye çalıştıkları, kişiliklerini çalıp kula kul etmek için çabaladıkları, saltanatlarının sigortası olarak görmek istedikleri gençleri bu din bezirgânlarının elinden bu ve benzeri hatıratların koruyacağına eminim. Ne mutlu, gençlerimiz bu tür eserlerin yakın takipçisi olmuştur her daim. 

Karanlıklarla yapılan savaşlarda okuyana güç verecek bir kitap, İstiklâl Süvarisi. 

 

İstiklal Süvarisi: İzmirin Kurtuluşu - Teğmen Ali Rıza Akıncı'nın Hatıratı 
Yaşar Aksoy 

Kırmızı Kedi 

2021 

1. Basım 

 

Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)