İmdat / Ferruh Tunç
Çözülen, Avunarak yaşıyoruz, kurşunların Bombanın başka bir avluda patlaması şimdilik varlık nedenimiz, Göz yaşlarını silebiliyoruz olsa olsa, yas tutanların uzaktan Bir şiir, şu günlerde başka ne türlü ve nasıl başlayabilir Koşamadığımız yerlerde sokağa çıkma yasağı Ölümüne tutunmuş filikaya çocuklar güverteye sesleniyor Şenliğe de bakıyoruz, savaşın tam ortasından Erzak taşıyor sığınaklara karıncalar… Ağaçlar fırsat bilip boy atıyor kötülüğün dinlendiği bir sırada Evler ve eşyalar çürüyor içten içe sahipleri onlara geri dönemedikçe Daha dün köpüklü ağzıyla sevişenler, intikam çayırında dizlerini dövüyor Biz kime, nasıl güvenmiştik? Ve nasıl? Soyulduk! Zehirlendik! Vurulduk! Ferruh Tunç
Solan,
Bir şeyler var havada.
Nasılsa bize değmemiş olmasıyla.
Avın başka bir ormanda sürmesi, o ormana komşu olsak da…
Boşluğu okşuyoruz, kaybedenlerin kalbinden acıyla geçerek.
Kürsülerde hoyratlık çoğalır, tükenirken evde sabır.
Yüzemediğimiz yerlerde torpidolar, uçak gemileri.
Onları uzaktan gözleyen söyleyin kimlerin donanmasıdır?
Bir acınası ateşkeste, panayırdayız.
Kuşlar uykusuzluklarını gideriyor silahlar susmuşken yarı uyanık.
Ve kadınlar ne çok annelerine benziyor, teslim oldukça yazgılarına.
Neden gereğinden çok umut etmiştik tanrım, iyi şeyler olacağına dünyada!
Gerçek Edebiyat
YORUMLAR