İlk 'Müslüman sosyalist'ti... Bilinmeyen Mehmet Akif...
Şair Şükufe Nihal: 'Akif dönmedi. Paraya-mevkiye yaltaklanmadı. Vicdanına hıyanet etmedi. Gururunu çiğnemedi, insan kaldı.'
Yazar Soner Yalçın Sözcü gazetesindeki köşesinde (29 Haziran 2014) İstiklal Marşı'nı yazan değerli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un bilinmeyen yönlerini anlattı. * Ben size “bilinmeyen Akif"i yazayım… Babası Tahir Efendi, Fatih Medresesi’nde hocaydı. Ama oğlunu medreseye değil mahalle mektebine verdi.Mehmet Akif‘in din hocası, Bezmenler’in büyük dayısı Selanikli Esad Efendi‘ydi. (Ayrıntıları “Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı” kitabımda yazdım.) Annesi Buharalı Şerife Hanım, Nakşibendi Gümüşhanevi Dergahı Şeyhi Ahmed Ziyaüddin Efendi‘nin müridiydi. VETERİNER: Mülkiye‘yi bırakıp Baytar Mektebi‘ne geçti; okulu birincilikle bitirdi. İÇKİ ARKADAŞI: Gençlik yıllarında dostu, kendi gibi içkiye düşkün Neyzen Tevfik‘ti. İçkiyi sonra bıraktı. Güreş yapmayı seviyordu; hem de kıspet giyip yağlanarak. ÇOCUKLARI: 1898’de İsmet Hanım’la evlendi. Altı çocuğu oldu: Cemile, Feride, Suat, Naim, Emin, Tahir. Eşinin ruhsal hastalıkları vardı. OKUDUKLARI: Victor Hugo, Zola, Lamartine gibi klasikleri elinden düşürmedi. Fuzuli, İbn-i Farız ve Sadi Şirazi‘yi çok beğeniyordu. Tevfik Fikret‘i sevmezdi. Şiirlerinde karşılıklı atışırlardı. DERGİSİ: Finansörlüğünü Mısırlı Abbas Halim Paşa‘nın yaptığı “Sebilü’r Reşad”ı çıkardı. “Akıl hocası” Babanzade Ahmet gibi, Batılılaşmaya karşı çıkmayan ama geleneği de yok saymayan bir İslamcılığı savunuyordu. MASONLUK: Mehmet Akif‘in masonlarla bir ilgisi yoktu. Ama hamisi Mısırlı Abbas Halim‘in babası Prens Muhammed Abdulhalim, Osmanlı’ya masonluğu getiren kişiydi. Ayrıca fikri önderi/ideoloğu Cemaleddin Afgani de masondu. CASUSTU: İttihatçıydı. II. Abdülhamid’e muhalifti. Birinci Dünya Savaşı’nda Teşkilat-ı Mahsusa görevlisi olarak Arabistan çöllerinde ve Lübnan‘da görev yaptı. Berlin‘e gönderildi. Görevi, Fransız Ordusu’ndaki Müslüman askerlerin bulunduğu bölgelere uçaklarla atılacak Arapça bildirilerin hazırlanmasına yardımcı olmaktı. Almanları öven şiirler yazdı: “Değil mi ki Almansın/o halde fikr ile vicdana sahip insansın!..” MİLLİ MÜCADELECİ: Şeyhülislam’ın Ulusal Kurtuluş Savaşı’na katılanlar hakkında ölüm fetvası çıkardığını öğrenince dayanışma için hemen Ankara’ya gitti. Anadolu’yu dolaşıp ulusal mücadeleye destek istedi. Kastamonu Nasrullah Camii’nde yaptığı konuşmayı, Adnan Menderes‘in eniştesi Nihat Paşa çoğaltıp elden ele dağıttırdı. Birinci Meclis’te Burdur Milletvekili olarak görev yaptı. UTANGAÇ: Türk Ordusu’na ithaf ettiği İstiklal Marşı’nı Taceddin Dergahı‘ndaki odasına kapanarak 10 günde yazdı. 724 başvuru arasında birinci oldu. Millet Meclisi kendisini ayakta alkışlayınca, utanıp genel kurul salonundan sessizce çıktı. Sırtında giyecek paltosu bile yokken para ödülünü kabul etmedi. SOSYALİZM: Prof. Hilmi Ziya Ülken‘e göre, Mehmet Akif “Müslüman sosyalistti”. (Akif‘in kızı Feride‘nin torunu Aydemir Güler, Türkiye Komünist Partisi’nin Genel Başkanlığı’nı yürüttü. Akif’in diğer damadı Kahire doğumlu DP Milletvekili Ömer Rıza Doğrul idi. Safiye Ayla anılarında Ömer Rıza Doğrul, Kemal Tahir vs birlikte sabahlara kadar içki içip sosyalizm üzerinde konuşmalar yaptıklarını yazdı.) SONUÇ: Türkiye’deki her siyasal çevrenin kendince tanımladığı bir “Mehmet Akif portresi” var. Ama herkesin hemfikir olduğu gerçeği, şair Şükufe Nihal özetledi: “Akif dönmedi. Paraya-mevkiye yaltaklanmadı. Vicdanına hıyanet etmedi. Gururunu çiğnemedi, insan kaldı.” Mısır’a gitmesine “şapka devrimine karşı çıktığı” gerekçe gösteriliyor. Bu pek doğru değil: 1) Milli mücadeleden önce Mısır’a gitme düşüncesi vardı. Ankara’ya gidince programını değiştirdi. Ekim 1923’te “hamisi” Abbas Halim Paşa‘yla Mısır’a gitti. 7 ay kaldı. 2) 1924’te Mısır’dan döndü! İkinci gidişi aynı yılın sonu oldu. 5 ay kaldı. 1925 Mayıs’ında döndü. 3) Üçüncü gidişi 1925 Eylül’ünde oldu. (İhsan Efendi ile gemide tanıştılar.) En uzun süre, bu gidişiyle oldu. Şapka devrimi aynı yılın ağustos ayında olduğundan, şapkaya muhalif olduğu için gittiği söylentisi çıkarıldı! Aslında ne fesi sevdi, ne de şapkayı; sarık giymedi hayatı boyunca. Düşünsenize saltanat lağvediliyor; Cumhuriyet ilan ediliyor; halifelik kaldırılıyor Mehmet Akif sesini çıkarmıyor; şapka devrimi oluyor, ülkeyi terk ediyor! Palavra. Akif, ülkeyi terk ediyor; hayatı boyunca birlikte olduğu Abbas Halim Paşa, Türk vatandaşı olabilmek için CHP’ye 900 bin lira bağışta bulunuyor! Osmanlı’ya Batı yaşam kültürünü getiren ailelerin başında, Abbas Halim Paşa‘nın mensubu olduğu “Mısırlılar” var. Bütün kadınlarının başları açıktı, bütün erkekleri Avrupalı gibi giyiniyordu. Mehmet Akif‘i onlardan ayrı düşünmek yanıltıcı olur. Hamisi Abbas Halim Paşa 1935’te vefat edince; hamisinin kızı Emine Abbas‘ın isteğiyle -sağlığı nedeniyle- Lübnan’a gitti. 16 Haziran 1936’da Türkiye’ye döndü. Yurda döndüğünde hastaydı; sirozdu. Aynı yıl 27 Aralık’ta, Abbas Halim Paşa‘nın sahibi olduğu Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda öldü. Saat 19.45 idi… Soner Yalçın
GERÇEK ADI: 1873’te İstanbul Fatih’te doğdu. İlk adı Rakıf idi; ebced hesabıyla doğum tarihi isim olarak verildi. Sonra “Akif” yaptı adını.MISIR’A GiTME NEDENi EKONOMiKTi
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR