Anar ve Pervin Nuraliyeva'nın Kitap Tanıtım Toplantısında Konuşulanlar…
26 Mayıs 2016 Perşembe günü saat 14’te Ankara'da Türk Tarih Kurumu Salonu’nda, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar ve yazar akademisyen Pervin Nuraliyeva’nın Türkçe'ye çevrilen kitapları tanıtıldı.
Tulpars yayınlarınca Anar'ın edebiyat ve siyasi tarihe ışık tutan anılarını derlediği 648 sayfalık Yaşamak Hakkı ve Nuraliyeva'nın, Nazım Hikmet'den Aşık Ömer'e, Anar'dan Aşık Veysel'e, Attila İlhan'dan Ataol Behramoğlu'na şairlerin sevgi ve aşk şiirlerini yorumladığı makalelerinden oluşan 278 sayfalık Sevdim Seni adlı kitapları üzerine konuşmalar yapıldı.
Açılış konuşmasını yapan İlesam başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, "Zaman içinde bir Türk dünyası kitaplığı oluşturmak zorundayız. Kitap tanıtım toplantılarına bundan böyle alışalım. Kerkük'ten gelecek önümüzdeki günlerde misafirlerimiz… " dedi.
Anar'ın kitabı üzerine konuşma yapan Prof. Dr. Nurullah Çetin özetle şunları söyledi:
Nurullah Çetin, M. Nuri Parmaksız, Ayfer Yılmaz
"Bilime sanata verilen önem azalmış. Bunu artırmamız lazım. Bir milletin kalbi beyni yazarlarıdır, sanat insanları, düşünce insanlarıdır. Yazarları hayattayken değer vermek gerek. 350 milyon Türk dünyası var. Bu büyük bir potansiyeldir.
Kitabın adının Yaşamak Adı olmasının simgesel önemi vardır. Kitaptaki şahsi kültür ve tarih anıları Anar'ın sadece kişisel hayatından ibaret değil. Bu kitap onun hayatını merkeze alarak hem genel anlamda Türk tarihini hem özel olarak Azerbaycan Türklüğünün tarihlerini dikkate alan bir anlayışla kaleme alınmış. Anar kendisini milletine vakfetmiş bir insan. Bir edebiyatçı olmak aynı zamanda aydın olmasını gerektiriyor insanın. 1952’den bu yana yazı yazan bir şahsiyet. Orada her türlü zorluk altında Azerbaycan Türklüğünün kimliğini koruma mücadelesi verdiler. Kimliği korumanın birinci adımı dili korumaktır. Türk dilini korumuş ve yaymış bir şahsiyettir Anar. Bu dille hayallerimizi düşüncelerimizi duygularımızı paylaşıyoruz. Kuru bir anlaşma işareti değildir dil. Dini mensubiyeti ayrı tutmak lazımdır. Ne sorarsan İslam diyor. Rusya'da Ermeni'ye kimsin diye sorulunca Ermeni, Gürcüye sorulunca Gürcüyüm diyor ama Türklere sorulunca şuralıyım buralıyım diye yer isimleri söylüyor ya da dini mensubiyetini söylüyor. Bu Şevket Süreyya Aydemir'in kitabında var Yakup Kadri'nin Yaban'ında var, Türkiye'de de böyleydi. Türklere Türklüğü unutturuluyor. Çünkü emperyalist projelerin temelinde bu şuuru unutturmak yatıyor. Böylece o halkı esir alabiliyorsunuz.
Orhun Abidelerinden aldığı bir konu var Anar'ın kitabında. Türk beyleri Türk adını unuttu Çin adını aldı di
yor kitabede. Göktürk devletinin yıkılışında bu temel bir motiftir. Bilge Kağan bunu diyor.
Türk sözcüğünün anlamı: 1 - Derleyip toplayan demek. 2- Töreli demek. 3- Hem ekonomik hem askeri olarak güçlü demek. 4- Türeyen çoğalan… anlamındadır.
Dilde fikirde işte birlik Gaspıralı'nın düşüncesidır. Her Türk aydını Gaspıralı'nın bu ilkesine uyarak istiklalci olmak zorundadır. Ekonomik, askeri, kültürel, istiklale önem veriyor Anar da. Azerbaycan Türklüğü Rus emperyazimine Türkiye Türklüğü AB ve ABD emperyalizmine karşı olarak ancak istiklalini sağlayabilir."
Nuraliyeva'nın kitabı hakkında ise Doç. Dr. Ayfer Yılmaz bir tanıtım konuşması yaptı.
Anar kendi kitabı hakkında, "Kolay çevrilecek bir kitap değil ama gördüm ki ustalıkla çevrilmiş Türkçe'ye, emeği geçenlere teşekkür ederim" dedi.
Pervin Nuraliyeva konuşmasında, "Sevgi hakkında Azerbaycan'da niçin fazla kitap yok düşüncesinden yola çıkarak bu yazıları yazdım. Daha önce Türkçe'de yayınlanan Balerin kitabımla iyi bir okur edindiğim için mutluyum. Umarım bu kitabım da sevilir." dedi.
Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Kültür bölümünden Nadir Caferov: “Türkler farklı coğrafyalarda parçalanmışlardır. Ama kültürle, ortak dil Türkçeyle yapılan edebiyat la hep birlik kalmışlardır. Lehçelerle uzaklaşma ve ayrışma körüklenmiştir. Bu SSCB'yle daha da derinleşmiş değişik psikolojik süreçler ortaya çıkmış. Daha sonra SSCB çözülünce Haydar Aliyev'den sonra bir millet iki devlet anlayışı oluşmuştur. Bugün bunun için tarihsel zemin ve güçlü bir siyasi irade mevcuttur. Umutluyuz. Atalarımızın dediği gibi 'Damlaya damlaya göl olur." dedi.
Toplantıda AYB yöneticisi bir yazar tarafından Ataol Behramoğlu'nun bir şiiri de okundu.
Ahmet Yıldız
Gercekedebiyat.com
YORUMLAR