26. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali ödül gecesinde gariplikler
oplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf, Çankaya Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi ve birçok sivil toplum kuruluşu tarafından desteklenerek yapılan ve Ankara’nın kültür sanat yaşamının ayrılmaz parçası haline gelen tiyatro festivalinde ödüller sahiplerine verildi. 26. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali, bir programla Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde açıldı. "Yaşanılabilir Bir Dünya İçin Sanat" alt başlığıyla düzenlenen festivalde, bu yıl 26. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali Onur Ödülü, oyuncu Orhan Aydın'a, Emek Ödülü ise oyuncu Mehmet Ulusoy'a verildi. Mehmet Ulusoy ödülünü yaşayan yaşamayan tüm tiyatro emekçileri adına aldığını söyledi. TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ın -ve Orhan Aydın’ın- konuşmalarında bir tiyatro festivalini ezber basit sloganlarla siyasal arenaya dönüştürmelerinin olumsuzluğundan rahatsız olup oraya buraya dönerken daha beteriyle karşılaştık. Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü adlı ama aslında ‘Mezopotamya Kültür Merkezi’ kulübü denmesi gereken "Gecenin Ardından" dans-müzik gösterisi bizi üzdüğü gibi tepkilere de neden oldu. Bizim üniversite yıllarından bildiğimiz üniversite folklor ‘kulübü’müz Artvin, Adıyaman, Erzurum, Bitlis, Ege, Karadeniz (Trabzon-Giresun), mutlaka Azeri ve hatta Kırım oyunları oynardı; biz böyle bilir böyle alışmıştık. Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü, önce bir takım yabancı dillerle ağıt ve türkülere başladı (muhtemelen Ermenice ve Kürtçeydi). Ayıp olmasın içimizdeki 'çeşitliliğe' diye önceden böyle yapıyorlar iyi niyetiyle ya sabır Türk danslarını türkülerini bekledik. Ama o ne! Bu kez Arapça bir türkü! Tamam elbette bu kültürde hayli vatandaşımız var Araplar’a da ayıp olmamalı hele Gazze bu haldeyken, bu sondur derken bir takım alevi oyun figüründe ya hü çektikten sonra Trabzon’u atlayıp Rize’ye geldik (ki Rize halkoyunlarının figür açısından bir zenginliği olmadığı için eskiden hiçbir folklor topluluğu oynamak istemezdi). Heyhat, Lazca mı Ermenice mi anlamadığımız dilde türküler söylendi. Yok canım daha gösterinin yarısına geldik artık yarısından sonra Artvin oyunlarına Kars oyunlarına, Azeri oyunlarına olmadı Ege zeybeklerine -Teke zortlatması beklemiyorduk elbet- geçecekler diye beklerken -ki kadınlar da giysilerini rengarenk fistanlarla değiştirmişlerdi- hah tamam Türk hatta Türkmen halk oyunlarına geldik sanırken yine Kürtçe ağıtlar başladı! Yeşil bir bayrak yere serildi, garip şeyler oldu devamını anlatmayayım; yalnızca kulağımda gencecik kızlarımıza bağırtılan ‘azadi welat’ çığlıkları kaldı. (Sonunda okuduğunuz birkaç Türkçe sözü de söylemeseydiniz be çocuklar!) Cumhuriyetin 100. Yılında 90’ların 2000’lerin etnik gericisi gibi davranmak hele ülkemizin güzide üniversitesi folklor kulübüne yakışmadı vesselam. (Keşke ‘folklor kulübü’ denmeseydi bizim de böyle istemediğimiz eleştirileri söyleme hakkımız olmazdı.) 27 Kasım 2023’te sona erecek festivalin adında uluslararası var ama nedense yalnızca Gürcistan’dan bir yabancı oyun var yanılmıyorsam. Festival birçok ülkeden tiyatro topluluklarına, üniversite tiyatro toplulukları, özel tiyatrolar, belediye şehir tiyatroları ve amatör tiyatrolara cömert davranmasıyla biliniyor. Ama Ankara gibi Türkiye’nin başkentinde bir tiyatro festvalinin biraz daha ağır taş olması gerekir bence, marjinallik ona yakışmaz. Ephos Tiyatro Festivali ondan daha oturaklı grupları ağırladı. Mehmet Ulusoy ödülünü alırken Festivalin bir olumlu yönü de bu yıl Ankara’nın yoksul mahallelerinden izleyicileri ücretsiz oyun izlemeye taşınması olacak. Tiyatro festivalleri hele uluslararasısı zordur: Dekor, oyuncu çokluğu, gösterilecek salonların o oyunlara uygun teknik donanımı vs. TAKSAV bu işi gerçekten iyi götürüyor ve bugüne kadar getiriyor! Bir de değindiğimiz bu sivri/marjinal işlerde kantarın topuzu kaçmasa harika olacak. 26. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında 26 oyun var. Biletler şimdiden tükenmiş durumda. Çok az oyunda yer kalmış. Edebudsman26. ULUSLARARASI ANKARA TİYATRO FESTİVALİ
Gerçekedebiyat.com