Son Dakika

nadir-avsaroglu-2562024114241.jpg


 Müdürüm

Bu söz, Ahmet Haşim’den bir kelam 

Sözlüklere göre melal kelimesi 

Arapça “mlı” kökünden gelen “malaı 

“Sıkıntı, üzüntü, hüzün” demekmiş. 

 

Kısaca 

Hüzün ile büyümüş bir kuşaktan bahsediliyor 

 

Ahmet Haşim 

Bir mısra ile hem insanın  

İç dünyasını keşfe çıkıyor 

Hem de bir dönemin   

Ruh dünyasını ortaya koyuyor. 

 

Melâli anlamayan nesil neyi anlar?  

Hüznü, efkarı tatmayan gönül;  

Aşkı, sevdayı anlayabilir mi? 

Hüzün, ebedi yolculuğa çıkan insanın  

Bıraktığı bir iz gibidir, ötelere onunla gidilir. 

 

Az sözle çok şey anlatan, usta işi bir ifade; 

Melali anlamayan nesle aşina değiliz. 

 

Ama Ahmet Haşim gibi bir usta bile 

Hüznü yeterince tarif edememiş. 

Gerçekten de hüznün tarifi çok zor. 

Yabancı bir dilde karşılığı bulmak hayli güç 

 

Hüzün; 

İyi değil, kötü de değil. 

Üzüntü, gam, keder hiç değil,  

Vakur bir duruşu var hüznün.  

Böyle ağır, sakin, durgun ve dingin 

Bir gülümsemenin ardına saklanır gibi  

Kaçamak ama bir yandan da, hep orada,  

Sıkıntı değil, bunalım değil, acı değil. 

Hepsini de bilen, insanı yaşatabilen 

Ama hepsinin üstesinden geldikten  

Sonra geriye kalan gibi bir şey 

Mağrur, muvaffak, ama kırılgan ve hassas 

 

Müdürüm  

Bazen tarifi çok zor olan haller vardır 

 

Hüzün; 

Hüzün; tek kişiliktir;  

Tek başına yaşanan,  

Kimseye anlatılamayan  

Tanımlanamayan bir garip duygu. 

Yalnız kalabildiğin zamanlarda yaşayabileceğin  

Hele ki, “sen gittiğinde... diye  

Başlayan şiirleri insana hiç yazdırmayan 

 

Hüzün belirsiz bir şey, zamansız,   

Mutsuzluğumuzun kış günlerinde  

Ne güzel çocuk olmak, bir kadeh şarabın,  

Belirsiz dizelerin, akşamın ve yağmurun  

İnsana hiçbir şey vadetmemesi.  

Elimizde kalan sadece,  

Cemal Süreya’nın içli dizeleri.? 

 

Müdürüm  

Bazen tarifi çok zor olan durumlar vardır 

 

Hüzün, o mevsimsiz mutluluğun aksine  

Derindir ve çok daha içtendir.  

Üstelik öyle kolayca dağılmaz, sadıktır.  

Daha sendendir, yaşamın özüdür.  

Senin yaşamla kurduğun bağın hamurudur.  

Şöyle bir durup geçmişi, insanları, hayatı  

ve olayları düşününce ister istemez gelir.  

Mutluysan da gelir, mutsuzsan da  

Varlığını hatırlarsın, sağlıklı bir histir.  

İnsanı yumuşatır, durgunlaştırır biraz.  

Pişmanlık gibi, öfke gibi, kin gibi  

Hastalıklı değildir kesinlikle.  

Arada bir hüzünlenmek iyidir. 

 

Hüzün; 

 

Dert, keder, tasa gibi kelimelerle  

Eşanlamlı kullanılsa da aynı anlamları ifade etmez 

keder” tümüyle olumsuz bir hissiyat uyandırırken,  

hüzün” kelimesinde “azıcık” olumlu bir hal vardır,  

Bir annenin, eğitim için şehir dışına çıkan  

Çocuğunu uğurlaması hüzünlüdür;  

Bu durum, merak, kaygı ve mutluluğun birleşimidir. 

Bir babanın kızı evlendikten sonra evde  

Geçirdiği ilk geceler de hüzünlü gecelerdir,  

Kuş yuvadan uçup gitmiştir  

Ama yeni bir yuva kurmuştur kendine. 

 

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler