Ankara’nın ağaçları: At Kestaneleri
                                     Bazı kentlere ait ağaçlar vardır Örneğin İstanbul’un ağacı, erguvandır. Her bahar kendine özgü renkleri ile  İstanbul’da Boğazı ve yamaçları süsler   Büyüdüğüm yer, Çukurova’nın  ve Adana’nın ağacı; Turunç’dur. Baharda, hele Nisan ayında Buram buram kokar Çukurova   Ankara’nın ağacı  Baharda, pembe, beyaz çiçekleriyle Sonbaharda kahverengi, kırmızı, sarıyla,  Atkestaneleri   Mesela  Yıllar boyu Ankara’dan uzakta kalıp Hasret gidermek istiyorsanız, Kuğulu’dan başlayıp, Ulus’a kadar Bulvarda yürüyeceksiniz Boydan boya Atatürk Bulvarı   Kısa bir sürede olsa Ankara’da yaşamış biri için Bulvar’ın her köşesinde,  Mutlaka bir anısı vardır Yürümeye başlar başlamaz, İlk olarak havası çarpar insanı Hele deniz kıyısından  Geldiyseniz Ankara’ya Serin, kuru, rutubetsiz Tekrar solumak istersin.   Zamanının çok önünde Genişçe bir bulvar Gri bir kentin ortasında, Ankara’nın geniş caddeleri.  Orta kaldırım ile ikiye ayrılmış.  Kaldırımda uzayıp giden atkestaneleri  ve her çeşit ağaç ile süslenmiş.    Mevsimlerden hazansa  Dışarıda yağmur, Hafif hafif çiseler, Kafan oldukça karışık, , İş, güç, gelecek, planlar Derin düşünceler Yağmur bastırırsa sığınacak Bir yer, mekan gözlersin Hafifçe ıslanmak da hoşuna gider Kaldırımlara yayılmış At kestanelerinin yapraklarına  Bastıkça çıkan sesler Sarı, kahverengi yaprakların  Arasından yürüyen insanlar Karşı taraftan gelen  Bir tanıdığa rastlarsın Ya da siması sana tanıdık gelir   Sonra genç bir kız çarpar gözüne Omuzundan sarkan çantası Göğüsünde tuttuğu kitapları Öğrenciliğin gelir aklına Delikanlı çağların Onun kafasında kapşon,  Seninkin de sonbahar yağmurları Mevsim ile uyumlu  Dolgun saçları ve elbisesi ile Geçer gider önünden Ankara’da Sonbahar.   Atkestaneleri nasıl sararıp  Solacaklarını pek bilmezler,  Acemidirler.  Ankara’da sonbaharda, Atkestanelerinin  Yeşil yaprakları kırmızı,  Kahverengi, sarı renklerin  Her tonuna dönmekte.    İlkbahardaki o heybetli  Görünümleri daha bir mütevazı  Olmaya başlamış.  Baharla birlikte Önce yeşil yapraklar,  Sonra ağacı gelin gibi süsleyen  Kocaman pembe, beyaz çiçekler, Dış kabuğundaki uzun dikenleriyle  Dallarda kestaneler “bana dokunma” diyen ve  Yaz sonunda birer birer  Yere dökülürken korkutan  Koyu kahverengi kestaneleri ile  Ankara’da yaşamının  Ayrılmaz bir parçası.   Bütün yazarlar ve şairler  İstanbul’daki erguvanları yazmıştır. Öyküleri, romanları vardır, erguvanların Çukurova’da her bahar Turunç ağaçları için Portakal çiçeği festivali düzenlenir   Atkestaneleri Ankara’da  Yaşamı paylaştığımız ağaçlar, Güzel yaprakları, çiçekleriyle Ama hiç kimse bu ağaçlar için  Şiirler, şarkılar yazmaz,  Hatta hiçbir şey yazmaz. ………. Ama onlar hep vardır.   Nadir Avşaroğlu Haziran - 2025
 
                            















