Polonya’nın ulusal kahramanlarından biri Adam Mickiewicz’dir...
Hem şair hem vatan kahramanıdır Mickiewicz...
Bizimle ilgisi ne derseniz?
Çok ilgisi var...
Adam, gençlik yıllarından başlayarak şiirleriyle ezilen sömürülen insanların davasını savundu...
Ezilen ulusunun acılarını “Atalar” adlı destanında dile getirdiği zaman henüz 21 yaşındaydı. Bu manzum destan ile öteki bazı eserleri dünya klasikleri arasında yer aldı. Tutsak ulusların, çiğnenmiş topraklarının savunucusu oldu. Yazıp yayımladığı şiirler, elden ele, dudaktan dudağa, ülkesinin her yanına yayıldı. Avrupa’da 25 yıl yaşadıktan, Fransa’da el üstünde tutulduktan sonra İstanbul’a geldi...
Amacı Rusya ile aramızdaki Kırım Savaşı’nda bizim yanımızda savaşan Polonyalı askerlere moral ve destek vermekti... O zamanlar Rusya ortak düşmanımızdı. Polonya Rus işgalindeydi.
Adam, İstanbul’da koleraya yakalanmış askerleri ziyareti sırasında kolera mikrobu kaptı. 10 gün içinde hayatını kaybetti. İç organları Dolapdere’de kaldığı evin bodrumuna gömüldü. İskeleti önce Fransa’ya yollandı oradan Polonya’ya götürülüp gömüldü.
Dolapdere’deki evi Polonyalılarca satın alınıp müze haline getirildi.
Evin bulunduğu sokağa Adam Sokağı adı verilmişti. Sonra değiştirildi Badem Sokağı yapıldı. Daha sonra Tatlı Badem sokağı.
Polonyalı aydınlar Türkiye’ye gelir gider... Her gelişlerinde müzeyi gezer. Sokağa Adam Mickiewicz adının verilmesini isterler. Doğal olanı da budur. Ama İstanbul ve Beyoğlu belediyeleri Tatlı Badem adında inat eder.
Çoğumuzun böyle bir ünlü şairin müzesinin hemen Beyoğlu’nun alt sokağında bulunduğundan da haberi yoktur...
Biz nedense böyleyizdir...
Melih Aşık
(Milliyet, 12 Mayıs 2013)
YORUMLAR