Nokta / Adil Yılmaz
Evet deniyoruz, deneye deneye ilerliyoruz,
keşfede keşfede yaşamı! Aydınlandıkça hem önümüzü görüyor,
hem kendimizi keşfediyoruz; neden keşfler toplamı
olarak tanımlamıyoruz insanı; oysa öğretmişti bize
dudaklarımızdan düşen ilk tiz ıslık,
yansıma nedir iki yamaç arasında!
Bir başka tanımı daha olmalı bunun:
Bir tohumun özünden serpilen geometrik biçimler toplamıdır
yaşamın bize aynasından çizdiği!
Olgulardan ne kaldı peki elimizde? Anekdotlar:
Ne fildi ama; hem yedi, hem bitirdi!..
Bir cümle daha: imbikten geçti Adolf Hitler'in bilinçaltı!
Demokrasi havarisi kesilsen ya, ne duruyorsun!
Kim o yiğit? Terörizme yeni ad buldu, terörist kayıp!
Şanssızlıkla nasıl açıklayabiliriz art arda gelen belaları?
Belki bir mahkeme de ona kurar yiğidimiz, adalete yeni bir sembol!
Al yüreğine boş kefelerin hüznünü as!
Lakırdılar arasından sızan yoksa gerçeğin kendisi olmasın?!
Her kapanan pencere , yeni bir pencereden bakışın
kapısını araladı bize: Deneye deneye keşfettik gerçeğimizi:
İnsan için' bir mahluk' demişler; neden kaşif değil?!
Çünkü bataklığı kurutmak için çıktığı yolda
hamura koşan sineklerin baskınına uğradı!
'Hadi dünya güle güle, ben biraz daha oyalanmak istiyorum!'
Belki pembe bir güle rastlarım vazoma koyabilecek!
Neden olmasın? İşte saksı, işte ışıyan fide!
Bugün bir nokta mı koysam mutluluk şiirinin sonuna?!
Adil Yılmaz
GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR