Maduniyet dergisinin ikinci sayısında neler var?
"Üç Aylık Ortadoğu İncelemeleri Dergisi" Maduniyet'in 2. sayısı çıktı.
Ankara'da araştırmacı yazar Arif Keskin'in sahipliğinde ve yönetiminde çıkan Maduniyet dergisinin ikinci sayısı yayınlandı.
Birinci sayıda olduğu gibi yine Güney Azerbaycan'ın temel tarihsel toplumsal sorunlarına, siyasi mücedele tarihine İran'ı da irdeleyerek toplu bir bakış sunan dergi, Türk entelektüel hayatının büyük bir eksiğini kapatıyor.
Yakınımızda bu denli zengin, canlı Türk dünyasına ve onun adeta ölüm kalım savaşı biçiminde süren dramatik özgürlük mücadelesine şimdiye dek bigane kalmış olmamız, Maduniyet dergisini okuyunca bir utanca dönüşüyor.
İran’ın bugünkü idari yapısına göre "Güney Azerbaycan", Erdebil, Zencan, Kazvin, Hamedan eyaletlerini ve Gilan, Kürdistan, İsfahan ve Fars eyaletlerinin bazı şehirlerini kapsamaktadır. Burada yaşayan nüfusun büyük bir bölümü Türktür. Ayrıca Tahran dahil İran'ın diğer bölgelerinde yaşayan Türklerin nüfusu tam olarak bilinmese de toplam nüfus içinde % 40-45 oranında olduğu söylenmektedir.
Maduniyet dergisi adeta bir kapalı kutuyu açıyor. Bu kutuda Türkiye'nin ne kadar büyük olanaklar içinde olduğunu gösteren ve politikalarının yönünü belirleyecek denli önemli bilgiler var.
Maduniyet dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2019 tarihli 2. sayısındaki yazılar kalıcı ve her zaman okunabilecek özellikler taşıyor.
Derginin ilk yazısı Ural Hatemi'nin yazdığı "İran'da İşçi Hakları ve İşçi Hareketleri". Bilindiği gibi İran her zaman dinsel temelde siyasal protestolarla anılır ancak Ocak 2018'deki işçi eylemleri tüm dünyada yankı bulmuştu. Hatemi'nin yazısı, İran ekonomisinin gelişim seyri içinde işçi sınıfının siyasal biliç edinmesini, örgütlenme çalışmalarını, örgütlerinin yapısını değişik siyasal iktidarların yönetim biçimiyle birlikte irdeliyor.
İran'ın yükselen değerlerinden "İran sineması" üzerine Şehriyar Tahiroğlu'nun yazdığı "İran Sineması Sansür ve Devletin Soykütüğü" adlı ilginç inceleme ise, bu güzel kapının ardında işleyen mekanizmayı ve İran sinemacılarının verdiği mücadeleyi konu ediyor.
Ghorban Azimy'nin "İranda Ehl-i Hak/Alevilerin İnanç Sistemi ve Siyasal-Toplumsal Durumları" Türkiye'de Alevilerin ve hiç birimizin bilmediği bir sayfayı açıyor.
Abdurrahman Deveci'nin "İran'da Türkmenlerin Sosyal ve Siyasi Durumu" başlıklı incelemesi İran'ın kuzeydoğusunda Türkmenistan sınırında Türkmensahra bölgesinde yaşayan 2 milyonu aşkın nüfusa sahip ve hem etnik hem mezhep kimliğiyle çifte zulme uğrayan Türkmenlerin bilinmeyen trajedisini, mücadele tarihlerini ve bugünkü siyasal toplumsal ekonomik durumlarını inceleyen çok yararlı, güzel bir çalışma.
Merve Hatemi'nin "İran'da Kadın Olmak" başlıklı yazısı ise İrandaki kadın hareketlerinin, tarihsel konumu içinde derli toplu bir özetini sunuyor. İran kadınlarının boşanma, evlilik ve çok eşlilik, eğitim ayrımcılığına maruz kalmaları, kadının siyasetteki yeri, ekonomik yaşamdaki yeri, gündelik hayatta uğradıkları haksızlıklar ayrıntılarıyla inceleniyor.
Moharram Pourbagheri'nin "İranda Afgan Göçmenlerin Toplumsal Sorunları" başlıklı çalışma Türkiye'de kaçak olarak sıkça rastladığımız Afgan göçmenlerin temelde nereden geldiklerini ve yaşadıkları sorunları irdeleyerek onları yakından tanımamızı sağlayan bir yazı. Yazıda İran Fars milliyetçiliğinin hem devlet organlarınca hem sokaktaki insanlar arasında göçmenlere karşı ırkçı tutumu da ayrıntılarıyla irdelenmiş.
"İran Ekonomisinin yapısal Sorunları" adlı çalışma Ümit Karagözlü tarafından yapılmış. Sektörler bazında (sanayi-tarım-turizm) ve uluslar arası ekonomik sistem içinde İran ekonomisinin yeri özellikle ambargoların gündemde olduğu bu günlerde güncel sorunlarıyla birlikte incelenmiş.
Sevil Süleymani'nin yazısı ise "Güney Azerbaycanlıların Kimlik Arayışı ve Kadın Hareketleri" başlığını taşıyor. Yazı, "Azeri mi Türk mü?" tartışmalarından Fars/Ari milliyetçiliğine, Tebriz Çarşısı direnişinin efsane kadın önderlerinden Zeynep Paşa'ya dek geniş bir yelpazede okuru şaşırtacak bilgileri içeriyor.
"Tebriz Çarşısı ve Siyaset" başlıklı yazı Ali Asghar Haghdar tarafından yazılmış. İran'da "çarşı" gibi ekonomik merkezlerin çağdaş İran siyasetini belirlediğini çoğumuz bilmiyoruz. Yazı ünlü Tebriz Çarşısı'nın tarihi temelinde Çarşı'nın Meşrutiyet Hareketi'ndeki rolü, Azerbaycan Milli Hükümeti (1945-46) kuruluşundaki tavrı ve 1979 İran Devrimi'ndeki etkisi enine boyuna inceleniyor.
Derginin en önemli yazılarından biri "Güney Azerbaycan Meşrutiyet Hareketi" başlığını taşıyor. Emre Bayır'ın yazısı, yüz yıllar boyunca Türk hakimiyetinde yönetilen İran'da modern tarihte de Türklerin oynadığı rol meşrutiyet hareketi temelinde "-Encümen-i Tebriz- irdeleniyor.
Maduniyet dergisine 0312 437 37 07 ve maduniyetdergi@gmail.com adresinden ulaşılabilir.
GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR