Kedi Mersiyesi (Mersiye-i Gurbe) / Meali
Meali'nin ölen kedisine yazdığı Kedi Mersiyesi, 1500'lerin ilk yıllarında yazılmıştır. Talat Sait Halman'ın İngilizce'ye çevirdiği şiir dünyada kediler için yazılmış en güzel şiirdir. Meali temelde, padişaha ve yönetici sınıfa methiyeler düzen dönemin mersiye şairlerini eleştirmektedir.
1
Çıkdun elden n'idelüm ansızun
eyvâh pisi
Yandun ölüm odına derd ile nâgâh pisi
Hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh pisi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
2
Kanı ol bebr bakışlu kanı ol şîr-i zeman
Kanı ol virmeyen arslan ile kaplâna emân
Kanı ol oldugı evde komıyan hîç sıçan
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
3
Katı lâg-bâz idi gâyetde eyü kişiyidi
Gökde uçan kuşı avlamag anun işiyidi
Yidügi çörek idi dibleyidi pişiyidi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
4
Serçe dutar gibi dutardı tavukla kazı
Kendü akrânı gibi şîr ile iderdi bâzî
Niçe kâfir sıçan öldürmiş idi ol gâzî
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
5
Gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar idi
Ahiret korkusını bilür idi anlar idi
Bû Alî görse zekâsını anun tanlar idi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
6
Ağlamakdan ana gözsiz sepel oldı a'mâ
Kıldı maymûn tenini kanlu yaşı kızıl ala
Kurd u dilkü tağa düşdiler oluban şeydâ
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
7
Şîr-i merd idi bahâdurdı yavuz gürbeyidi
Yaşlu sanman anı genc idi katı körpeyidi
Bıyıgı kıllarınun her biri bir harbeyidi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
8
Cenge basar idi kasd idicek şîr-i neri
Pençesile dutar atar idi evrânı beri
Hîç kaçırmazdı yitişüp dutardı keleri
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
9
Hûb-âvâz ile ol şâm u seher mavlar idi
Sansarı hîç mecâl itmez idi avlar idi
Ana öykünmez idi şîr abes güvler idi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
10
Görse boğardı barağı kovar idi çakalı
Yolar idi eline girse keçinün sakalı
Her ögünde yir idi keklik ile boz bakalı
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
11
Derisi kâkum u semmûr u vaşakdan yeg idi
Râst idi hüsni gibi hulkı dahı gökçek idi
Kedi sanman anı ol bir ala gözli beg idi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
12
Her seher kalkar elini yüzini yur idi ol
Katı pâk idi vü her vech ile maúmûr idi ol
Kimse bilmezdi anun kadrini bir nûr idi ol
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
13
Degme gûyendeye yoğ idi anun âvâzı
Zühre işitse sadâsın bırakurdı sâzı
Hîç sevmezdi ne sûfîyi vü ne gammâzı
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
14
Rûhı şâd ola ki incitmez idi kimseneyi
Ne gönindeki biti ne kulağında keneyi
Paşa ile başı hoş idi severdi teneyi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
15
Anrasa heybet ile inler idi kevn ü mekân
Mavlasa sît ü sadâsıle dolar idi cihân
Defterin dürdi anun bu devrân-ı zemân
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
16
Katı nuhsind idi dilkü gibi çok yaşlu idi
Kurd ile hasm idi kaplan ile savaşlu idi
Serv-kadd idi ala gözlü kara kaşlu idi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
17
Sever idüm ben anı cân ile mahbûb gibi
Her gice koyar idüm koynuma bir hûb gibi
Pâk iderdi ev için kuyruğı cârûb gibi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
18
Kurtarurdı yılan ağzına düşen kurbağayı
Yuvalardı sıçan oynar gibi kaplumbağayı
Taşağı kılına saymaz idi diz-dâr ağayı
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
19
Kâmil idi hem edeblü idi hem uslu idi
Akil idi eyü soy idi kişi aslu idi
Receb ayıdı vefât itdüği güz faslı idi
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
20
Ey Me?âlî anun öldüğini kim ağlamaya
Acıyup hasret ile cânını kim dağlamaya
Cûş idüp kanlı yaşı seyl oluban çağlamaya
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi
21
Şimdiden gerü sıçan duta bütün dünyâyı
Kemüre hegbeyi çuvalı dele torvayı
İnlede yohsulı vü yohsul ide hem bayı
N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi.
AÇIKLAMA
1 Çıktın elden ansızın n?edelim eyvah kedi/ Bir anda dertten ölüm ateşinde yandın kedi/ Ey özlenen ecel aslanı seni aldı götürdü/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
2 Nerde o bebr bakışlı, nerde o devrin yiğidi/ Kaplan ile aslana aman vermeyen nerde/ Nerde evde sıçan koymayan/N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
3 Hayli oyuncu ve çok iyi kişiydi/ Gökte uçan kuşu avlamak onun işiydi/ Çörek, dible, pişi yerdi/ N?edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
4 Serçe tutar gibi tutardı tavukla kazı/ Aslanla kendi akranı gibi oynardı/O gazi nice kafir sıçan öldürmüştü/N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi 5
5 Bazen tespih çeker bazen çağırırdı/ Ahiret korkusunu bilir anlardı/ Ebu Ali (İbn Sina) onu görse zekasına şaşırırdı/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
6 Ona ağlamaktan kör oldu gözsüz köstebek/ Kanlı göz yaşı kutlu bedenini al kırmızıya çevirdi/ Kurt ile tilki delirip dağa düştü/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi 7
7 Erkek aslandı, güçlüydü, yaman kediydi/ Yaşlı sanmayın onu gençti, körpeydi/ Bıyığının tellerinin herbiri mızrak gibiydi/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
8 Cenkte kendine kasdedecek her erkek aslanı yenerdi/ Ejderhayı pençesiyle tutup atardı/ Kertenkeleyi kaçırmaz yakalardı/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
9 Güzel sesiyle sabah akşam miyavlardı/ Sansarı hiç yorulmadan avlardı/ Kertenkeleyi kaçırmaz, yetişip tutardı/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
10 Barağı boğar, çakalı kovardı/ Keçinin sakalını tutar yolardı/ Her öğünde keklik ve boz bakal yerdi/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
11 Derisi kakum, samur ve vaşaktan daha iyiydi/ Cismi gibi huyu da güzeldi/ Onu kedi sanmayın ela gözlü bir beydi/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
12 Her sabah elini yüzünü yıkardı/ Çok temiz ve her yönüyle mükemmeldi/ Onun kadrini kimse bilmezdi o bir nurdu/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
13 Onun sesi değme şarkıcıda yoktu/ Zühre sesini duysa sazını bırakırdı/ Sufiyi de gammazı da sevmezdi/ N?edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
14 Ruhu şad olsun kimseyi incitmezdi/ Ne tenindeki biti ne de kulağındaki keneyi/ Paşa ile başı hoştu teneyi severdi/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
15 Heybetle kükrese kainat inlerdi/ Miyavlasa cihan sesiyle dolardı/ Bu kader onun defterini dürdü/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
16 Çok zarifti, tilki gibi yaşlıydı/ Kurt ile düşman, kaplan ile kavgalıydı/ Servi boylu, ela gözlü, kara kaşlıydı/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
17 Ben onu candan sevgilim gibi severdim/ Bir güzeli alır gibi her gece koynuma alırdım/ Evin içini süpürge gibi kuyruğu ile temizlerdi/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
18 Yılanın ağzına düşen kurbağayı kurtarırdı/ Fareyle oynar gibi kaplumbağayı yuvarlardı/ Dizdar ağayı taşağı kılına saymazdı/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
19 Olgundu, edepli ve uslu idi/ Asil ve akıllı biriydi/ Recep ayında öldü, mevsimlerden güzdü/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
20 Ey Me?âlî onun ölümüne kim ağlamaz/ hasret acısıyla canını kim dağlamaz/ Kanlı göz yaşı sel olup çağlamaz/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
21 Bundan sonra bütün alemi fareler tuta/ Heybeyi, çuvalı kemire; torbayı dele/ Yoksulu inlete ve zengini yoksul ede/ N'edelim ah kedi neyleyelim vah kedi
MEALİ KİMDİR?
1400'lerin sonlarında İstanbul'da doğmuş, 1535'te Gelibolu'da ölmüş şair.Asıl adı Yarhisaroğlu Mehmet'tir. Sofya, Filibe, Mıhalıç, Mepsut ve Fırat kadılıklarında bulunmuş Dünya tarihinde kediler için yazılmış en güzel destanın şairidir. Mersiye-yi Gürbe'de (Kedi Mersiyesi) defalarca tekrar edilen “ah pisi, vah pisi”siyle Makber'den daha etkilidir. Bu mersiyeyi Talat Sait Halman İngilizce'ye çevirmiştir.
Şair ölen kedisine gerçekten üzülmüştür ancak zamanının mersiye yazarlarının abartılarına onlardan daha büyük abartılarla eleştiri getirmiş, alaya almış hicvetmiştir.
"Me?âlî çok sevdiği kedisini kaybetmiş ve 'N'idelüm âh pisi n'eyleyelüm vâh pisi' redifli bir mersiye yazmıştır. Şairin derin teessürü dizelerde hissedilse dahi klasik gelenekteki mersiyeleri alaya alması dikkat çekicidir. Manzumeyi okunduğumuzda şairin acısını hissederiz lakin tebessüm etmekten de kendimizi alıkoyamayız. Çünkü şair, kedisinin özelliklerini çok mübağalı bir üslupla bizlere aktarır." (Doç. Dr. Özlem Şahin)
Gercekedebiyat.com
YORUMLAR