Hiç unutmadım sizi / Tahsin Şimşek
Miletli İsidoros ile Trallesli Anthemyus [Onlar ki, o ‘en güzel gökyüzünün altı’nı Ayasofya’ya taşıyanlardı.]
Dünyanın bir ucunda
Acem ile Yunan hemşeridir,
Kayseri’yle Bizans’ta
İyon ile Karyalı
Bugün hemşerilerimleyim
Yolculuk Tralles’e,
Aşkın güneş sofrası Afrodisyas’tan
Üç Gözler’e,
Kimin ne zaman yaşadığı hiç önemli değil
Kolumda Geyreli Apollonius
Hani şu Afrodisyaslı tarihçi
O ünlü geometrici Anthemyus’lara konuğuz
Tralles’in kaç kuşak o soylu doktorlarına
Miletli dostlarım da gelecek
Anaksimenes’le
İsidor da
Soframız yine zengin
Sohbetimiz derin olacak kuşkusuz
Ve tartışacağız enikonu
Hiçbir şeyi görmeden
Bu her şeyi “buhar” edenler dünyasında
Neyi mi
Güncel konumuz “buğu”yu
Şu her şeyin tözü olanı,
Taş ile
Ateş de dahil buna
Ne dediğimi elbet
Taştaki suyu görüp
Taşın suyunu çıkaranlar bilecektir bir
Evet
Anaksimenes’le gördük hepimiz
Mitolojiden bilime evrilen
O yakamozlanmayı
Ve gökkuşağı
Asla bir tanrıça değildir desek de
Albenisiz aklın
Daraya gelmez saçmalığını
Ayasofya
İşte o aklın albenisidir,
Karya Tarihi ile
Apollonius’a kulak verin
Akustikte
Orfeusça yankılanan
O gizemli sese
Evet,
Priyen’le Magnesiya’yı
Yoktan var eden
Hippodamos’la Alabandalı Hermogenes’i
Hiç ama hiç unutmadım elbet,
Ama şu da bir gerçek
Antemyus’la
İsidor öğretti bize her şeyi
Önce geometri deyip
Onu katı maddeye uygularken
Fizikle heykeli
Asla
Görmezlikten gelmemeyi
Yoksa başka nasıl keşfedilirdi
O taştaki ruh
Demem o ki
Topla, çıkar, böl
Çiz, çiz, çiz...
İşte mimari
Sen ki İsidoros
“Çalışan nehir”in çocuğu,
Çok iyi biliyordun elbet çok iyi
Deniz dibinden gök kubbeye
Adam gibi bakmayı,
Sen ki Anthemyus
Aydın göğünden
O “Üçgözler”le
Düz ovayı
Şiirden önce görmeyi
Öğrenmeyen öğrenmedi hâlâ
O şiirdeki geometriyi
Taşı gediğine koyan vardır
Yerine koyup
Taş yerinde ağırdır diyen,
Ayasofya
O kutsal bilgidir işte
Tarihin yerine konmuş
En ağır taş
Yoksa
Başka nasıl taşınırdı
O “en güzel gökyüzünün altı”
Böylesine bir kubbeye
Evet
Bir siz iyi gördünüz
Ve siz çok iyi anladınız onları,
Sen Sinan Usta
Taştaki su
Sudaki ateş
Gönyelenmeden
Süleymaniye gibi bir yapının
Ortaya çıkamayacağını,
Sen Mustafa Kemal
O “Geometri”yi yazmadan
Bu ulusun biçimlenemeyeceğini
Şimdi
Anımsamamak olası mı
Cemal Süreya’yı
“Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de
Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan Usta”[1]
Diyen şiir mimarını,
Evet
Siz gökdelenleri bağrımıza sikkeleyen
Gökkafes’lerin çocukları,
Farkında mısınız bilmem
Hâlâ gerçekten çok yüksek
Ve göksel
Ayasofya ile
Süleymaniye’nin kubbeleri
[1] Cemal Süreya’dan ödünçleme.
YORUMLAR