Türk-Amerikan Derneği’nin resim atölyesinde çalışan amatörlerden altısı 1968’de bir araya gelerek bir grup kurmuşlar, adına da ALTILAR GRUBU demişler.

Grup, bu geçen süre içinde büyük kentlerde ve Anadolu’da birçok sergi açarak varlığını sürdürmüş. Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde 1 Mayıs 1984 günü açtığı sergisi ile de önemli bir aşama kaydettiğini gösterdi. Sergide kuruculardan Necla Özbay Özdemir, Nurtaç Özler, Suna Özkalan, Gülsen Erdoğan ile gruba sonradan katılan Lütfi Çetin, Tayyar Eren ve Sevgi Sencer’in resimleri yer alıyor.


Resim: Gülsen Erdoğan

Bu sergi üzerinde önemle durmamın nedeni, grup üyelerinin, yukarıda da söylediğim gibi bu geçen süre içinde büyük bir aşama kaydetmiş olmalarıdır. Sergide, daha önceki sergilerinde göremediğimiz ve halen açılmakta olan sergilerde de rastlamadığımız büyük, doyurucu, taze resimler var. Ayrıca, reklama, çığırtkanlığa kaymadan, onurlu bir tavır içinde takdir ve yapıcı bir eleştiri bekliyorlar.

Ankara’nın bu yoz sanat ortamı içinde bunlar az şey midir?

Grubun kurulduğu yılda açtıkları ilk sergileri dolayısıyla 26 Haziran 1968 günlü Vatan gazetesinde şunları yazmışım: “Türk-Amerikan Derneği’nin Güzel Sanatlar Kolu bu yılki çalışmaları ile bir sergi düzenlemiş. Amatörlerin çalışmalarını kapsayan bu sergi bende başka çağrışımlar yarattı. Önce, karşılaştığım acı renkler, tutuk çizgiler, kendini doğaya kaptırmış, resmin ne denli güç bir iş olduğunu anımsattı bana. Sonra, büyük sanatçıların da işe buradan başladığını düşünerek umutlu gördüğüm isimleri saptamak istedim. İşte o isimler. Sevim İnaltong, Handan Kıran, Suna Özkalan, Nurtaç Özler, Ayşegül Üçok”.

Hemen belirteyim ki, ortaokul sıralarından başlayıp şimdi bu noktaya geliş kolay olmamıştır. Öyle sanıyorum ki, temiz bir sanat tutkusu, Ankara sanat ortamı ile kurdukları titiz ilişki, son olarak da birlikte bir daire kiralayıp orayı atölye haline getirmeleri onları bu mutlu sonuca ulaştırmıştır.

Ayrıca, “Büyük Resim” diye niteleyebileceğimiz Avrupa ve Amerikan resmi ile, kopyaya ve taklide kaçmadan bilinçli bir ilişki içinde olmaları onları bu mutlu sona ulaştırmıştır. Bu husus, yani özümleme resimlerinde açıkça görülüyor.


Resim: Suna Özkalan

Yazımın başlarında Ankara’nın yoz sanat ortamına değinmiştim. İzin verirseniz bu konu üzerinde de biraz durmak istiyorum.

Bilindiği gibi Ankara’da açılan özel galeriler ve sanat eleştirmenleri resim yaşamımızda etkin bir rol oynuyorlar. Artık, bir resim piyasası oluştu ve koleksiyonculuk başladı. Ortada, doğru, yanlış, büyük paralar dönüyor. Ne var ki bazı galeri yöneticileri değerli, değersiz demeden satışa dönük sergiler açıyor, müşteri olmayana galerinin ışıklarını kapatırken, alıcılara satış için türlü numaralar çekiyorlar. Kimi eleştirmenler de dostluk, klikçilik bir yana bu galerilerden para alarak, bu galerilerde açılan sergileri göklere çıkarıyorlar. Bunda sanata hizmetin payı nedir ki? Böyle bir ortamda kimi ressamlar da şımarıyorlar, tam bir “üç kâğıtçı” oluyorlar.

Örneğin büyük paralı sahte satışlar düzenliyorlar; etrafa, kendisi ve resimleri hakkında balonlar uçuruyorlar; gazete yazarları ile kurnazca ilişkiler kurarak her gün kendilerinden söz ettiriyorlar. Televizyon da bu tür galeri yöneticisi, eleştirmen ve ressamların hizmetinde tabii… Eskiden, yani, Devlet Sergileri döneminde “Resim Ağaları” adını taktığımız egemen ressamlardan yakınırdık, şimdi ise bir “resim mafyası”  ile karşı karşıya olduğumuz söyleniyor.

Diyeceksiniz ki, bunlar serbest piyasanın cilveleridir, doğal karşılamak gerekir. Avrupa ve Amerika’da da durum aynıdır… Ben de derim ki oralarda da böyle işler yapılır, ama bir de onların sağlam ve ciddi yanları vardır ki, bu yanları ile işler yolunda gider. Ciddi kişi ve kurumlar, kamuoyunu aydınlatıcı yayınlar yapar, ansiklopediler hazırlarlar. Devlet de çarpıcı ve büyük sanat olayları düzenliyerek aydınları ve halkı uyarır.

Bununla birlikte ben yine de Fidel Castro’nun şu ünlü sözlerini daha doğru buluyorum: “Kafalarda ve yüreklerde para simgesi durdukça hiçbir ileri iş yapılamaz. İnsanı değiştirebilmek için çıkar kavramını psikolojik bir dürtü olmaktan çıkartıp, bilinçlerde yeni değerler oluşturmak gerekir”.

Altılar Grubu’na ciddi ve onurlu yollarında bozulmadan ilerlemelerini dilerim.

Mayıs 1984

İsmail Altınok

İSMAİL ALTINOK KİMDİR?

Ressam, sanat emekçisi ve öğretmen İsmail Altınok, 1920 yılında Burdur'da doğdu. İzmir Öğretmen Okulu'nda Abidin Elderoğlu'nun, 1943 yılında bitirdiği Gazi Eğitim Enstitüsü'nde Malik Aksel ve Refik Epikman'ın öğrencisi oldu. 1942 yılında Cemal Tollu ile tanıştı. Ankara'da Eşref Üren ve Cemal Bingöl ile dostluklar kurdu. Eskişehir Lisesi, Ankara Atatürk Lisesi, Namık Kemal Ortaokulu, Ankara Koloji ve Kıbrıs Limasol 19 Mayıs Lisesi'nde resim öğretmenliği yaptı. 1955yılında bir grup sergisi için Fransa'ya giderek bir ay Paris'te bulundu.

1959 yılında İtalyan hükümetinin bursunu kazanarak dört ay Roma'da kaldı. 1943 yılından itibaren Devlet Resim Sergileri'ne katılan ve çeşitli ödüller kazanan ressam, 1973 yılında öğretmenlikten emekli oldu.

İsmail Altınok'un ilk resim sergisi Ankara'da Devrim İlkokulu'nda (1948), sonuncusu ise 2001 yılı Aralık ayında Ankara İş Bankası Sanat Galerisi'nde açtığı retrospektif sergidir. Resim sanatı üzerine yazdığı kitapların yanı sıra, çeşitli konferanslar verdi: "Bugünkü Türk Resmi", "Türk Resminin Sorunları", "Sanatın Tanımı", "Vasarely", "Toplumcu Görüş ve Resim Sanatı", "Olumlu Sanat, Olumsuz Sanat", "Resimde Kimlik Arayışı" bunlardan belli başlılarıdır.

Sağlık sorunları nedeniyle ömrünün son yıllarında resmi bırakmak zorunda kaldı. 7 Mayıs 2002 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

Aldığı ödüller
1943 yılında, Ankara Halkevi'nin açtığı sergide ikincilik ödülü aldı.

1954'te Devlet Resim Sergisi'ne katılan "Burdur Dağları" adlı resmi Sanat Takvimi'ne basıldı ve devletçe satın alındı.
1959 yılında açılan Devlet Resim Sergisi'nde "Dağdaki Evler" adlı resmi ikincilik ödülü kazandı.

Kitapları
Bugünkü Türk Resmi (1971)
Yeni Resim - İş Dersleri (1975)
Bir Ressamın Notları (1980)

(VİKİPEDİ)

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)