Padişahın kanlı avı / Şair Feyzî
Gerçek adı Emir Hüseyin Ebîverdî olan Horasanlı şair Feyzî'nin İstanbul seyahatinde yazdığı bu av sahnesi övgü mü yoksa gizli bir eleştiri mi olduğu, okurların karar vereceği bir durumdur.
Vakıfbank Kültür Yayınlarınca bu yıl yayınlanan şair Feyzi'nin (asıl adı Emir Hüseyin Ebîverdî) gezi yazılarından Çar Taht (Dört Şehir - Medeniyetin Kurucu Şehirlerine Seyahat: İstanbul, Kahire, Tebriz, Herat) adlı kitabından aldığımız bu parçanın, bizce, şair sezgileriyle gizli bir eleştiriyi de içinde barındırdığı görülmektedir. PADİŞAHIN AVLANMASI Özince* ovası adında bir mevzi vardı, orası geyik avı için uygundu. Orada su ve yeşillik çok fazlaydı. Her bir yanda çalılıklar vardı. Çalıların haddi hesabı yoktu, dünyada kimse böyle bir orman görmemişti. Padişah etrafındakilere çalılıkları dört bir yandan tutmalarını emretti. Savaş aslanları beş gün boyunca her bir taraftan alageyiklerin yollarını kapattılar. Hayvanlar çalılıklardan dışarı çıktıkları zaman öyle figan ettiler ki kulaklar sağır oldu. Sultan orada Behrâm-ı Gür gibiydi, avladıkları karıncalardan bile fazlaydı. Dünyaya bir heyecan geldi, sahra mahşer yerine döndü. Orada genç yaşlı kim varsa kılıcı ve okuyla avlanıyordu. Sahra öyle kanla doldu ki sanki her bir yandan Ceyhun Nehri akıyordu. Avlar üst üste toplanınca feleğin etekleri akşam kanla doldu. Sultanın huzuruna getirdikleri avın sayısı bini geçmişti. Askerlerin gizlice götürdüklerinin ise haddi hesabı yoktu. Avları balıktan aya kadar ulaşınca bu kitabın tarihi de Nahcirgâh** oldu. *Günümüz Bulgaristan’ında Haskovo adıyla bilinen eski bir Osmanlı kazası. **Ebced hesabına göre bu kelimenin karşılığı 889/1484-85 yılıdır. Bu tarih II: Bayezid’in Boğdan seferine çıktığı tarih ile de uyuşmaktadır. Emir Hüseyin Ebiverdi (Dört Başkent, Vakıfbank Kültür Yayınları, çeviren ve notlandıran Turgay Şafak, İstanbul 2025. S. 53) Gercekedebiyat.com

















YORUMLAR