Abdurrahim Karakoç ölüm yıl dönümünde anılıyor
Ahmet Erhan'ın dilinden düşürmediği “Mihriban” adlı şiirin şairi Abdurrahim Karakoç ölümünün 8. yılında anılıyor. Şair 7 Haziran 2012'de öldü. Radikal gazetesinin şair daha hastahanede ama sağken ölüm haberini vermesi bir şair için en büyük ironidir diyebiliriz; bizi üzmüştü. www.gerçekedebiyat.com için Türkiye kavgasının şairleri önemlidir. Abdurrahim Karakoç, Türk sağının Orta Anadolu sentezi diyebileceğimiz islamla milliyetçiliğin karışımı akımın yılmaz temsilcisiydi. Türk şiirinin en büyük zenginliği hece veznini ustalıkla kullanması açısından şiirimiz için kayıp oldu. “Açık Dilekçe” adlı şiiri Karacoğlan'ın yaşayan tadıydı.“Anadolu Gezisi”, “Anadolu Sevgisi” gibi şiirleri, İslam sevgisinin yanında Anadolu sevgisinin bizden olan tadıydı. “lambada titreyen alev üşüyor”, “mektup yazdım hasana ha hasana ha sana” gibi dizeleri unutulmazdır. Bu kirli düzenin düzenbazları Azraile rüşvet vermeyi dener Ölünce dünyanın en kurnazları Torpille cennete girmeyi dener Abdurrahim Karakoç'un eserleri: Hasan'a Mektuplar (1965), Hasan'a Mektuplar ve Haberler Bülteni (1967), El Kulakta (1969), Bütün Şiirleri (1973), Vur Emri (1975), Kan Yazısı (1978), Şiirler (1981), Suları Islatamadım (1988), Dosta Doğru (1988), Gökçekimi (1991)
Karakoç'un ilk şiirleri Elbistan'da çıkan Engizek gazetesinde yayınlandı.
Onu “Alışkanlık” adlı şiiriyle anıyoruz:
Düşünce Yazıları (1990), Beşinci Mevsim (1990)
YORUMLAR