Su Gözü / Yunus Yaşar
bir iç döküştü
denizin gıcırtısı
dağı taşı deliyor
oltaya takılmış bir kederi ağlıyordu dalgakırana
kaya oyuklarında dinlenen amiral bir anı. Fener
tutuyor üşüdüğüm yere. Bir ayrılık çamur sıçratıyor
kalbimin en zayıf, en kırılgan yerine.
sümüklü bir lodos
yırtıyor kaslarını
suyun
tuz arada kaynıyor. Yaprak teri damlıyor
kabuğuna atlasın. Yeşille sarışınlık arasında
yarış vardı. Derin burgaçlarda kanadı mavi..
buz altında kanayan bir küçücük su gözü
yeniden çağırıyordu belleğinden
silinen töz’ü.
denizin çığlığı insana dair
anlamaya çalışıyor boz bulanık, olup biteni
salıverdi akıntıya hüznünü. Ağladı soluk soluğa
terli balıkların nefesiyle ısındı sular. Derinlik
sıfır.Suyun rengi sıfırın altında. Tuzla buz
tüketmiş sıfırı. Midesi bulanıyor astarsız bir
boşluğun. İskeleye ateş suyu damlıyor…
telaşlı bir bulut
düşürdü gölgesini
denizin g/özüne
bütün gemiler yassı tahta.
Cehennemin bu yakası kendine yanaşırken yara aldı
tekmil-i kısım. Sessizlikten gözlerimde kulaç atacak yer yoktu.
dili dolanmış denizin, çözmeye oturmuş kendini.
ölüm çukurlarında bir akıntı ‘devrimci yol ‘ avına çıkmış
AŞK üçgeninde siperdeyim. Servetim kolumdaki zincirler..
dibe çökmüş
kum
ovuşturur kendi
su teninde derin hikaye. Diplerse yasak şiirlik…
karun hükmünde kanun bu suça ortaksın dedi
madem ki yerinden ettin sözü, soktun şiire
vereceksin hakkını. Bir ateş topudur şiir
şairdir yanabilen..
.
bir kuduz it
salya sümük
sularda
kaybolacaksın bıraksam elini dedi dize.
şiir , kadınların bacaklarından yoldukları ot değildir dedi
şiir , katırların idrarı değildir..Şiirin yasaları yasakları vardır
baytara anlatılacak şeyleri , şiire yedirenlerin ömrü
bir mevsimlik sürmüştür.Şiir lakarda değildir. Bir midye
tavası değildir.Kim ne derse desin , şiirde el değmemiş
çiçeklerin havası olacaktır. Gerçek şair, güneşi satan /
gerçek şiir, satılan güneştir.
satılan güneşe omuz silkmeyendir şair.
YORUMLAR