İnsanın yaşlandığını anladığı an
Müdürüm Yıllar önce bizden büyük meslektaşlarımızın takıldıkları, biz yaş kuşağının “dernek”, onların “cemiyet” dedikleri mekana gitmiştik. Bizi davet eden ve ağırlayan abimiz, “ne içersiniz” dediğinde, otomatiğe bağlamış gibi herkes çay istedi. Ancak garson arkadaş çay olmadığını belirtince, bizleri ağırlayan abimiz mahcup bir eda ile “çay çarpıntı yaptığından demlenmiyor, adaçayı, oralet var, isterseniz size taze bir ıhlamur söyleyeyim” demişti. Dernek/cemiyetten çıktığımızda bu durumla alay edip, gülmüştük. Yıllar geçti Yaş ilerledi. 60’ını da çoktan devirdik Yaş kemale erdi. “Biz eskiden...” şeklinde başlayan Cümleleri artık çok kullanmaya başlıyorum. Eski vesikalık fotoğrafları gördüğümde Yüzüme bir gülümseme ve anılar geliyor Bunların hiçbiri değil de Geçen gün bir alışveriş merkezinde İlgimi çeken birkaç t-shirt incelenirken Hanımın yanıma gelip de “Hayatım kızma bana ama sen Bunları giyecek yaşı geçtin artık.” Dediğinde yaşlandığımı anladım. Müdürüm Aslında bir insanının Yaşlandığını anladığın an Diz kapaklarının romatizmal ağrılarla Sızlamaya başladığı andır. Bedenen ve ruhen kendini Yorgun hissettiğini anladığı andır. Ya da ne bileyim; Normal gözlüğünün boynunda, Yakın gözlüğünün ise kafanda Olduğunu unuttuğun andır. Yola giderken veya tatile çıkarken “Aman aklımdayken önce ilaçlarımı Koyayım, unutmayayım” dediği andır. TV başında uyuyakaldığında Kimsenin “yatağa git artık” demediği andır. Sebepsiz yere dizlerin ya da Diğer eklemlerin ağrımaya başladığı Hayattaki en büyük lüksün?huzur Olduğunu anladığı andır. Müdürüm Bir insanının yaşlandığını anladığı an Liselileri görüp “yeni nesiller bozuluyor” Demeye başladığı ve yeni şeyler yapma Hevesin azalmaya başladığı andır. Geçmişe dair zaman kavramının yitirildiğinde Yıllar birbirine karışıp, bir türlü hatırlayamadığında “3 yıl önce miydi, ne 7 yıl mı olmuş” dediği andır. Yastığının üzerine düşen saç telleri Sayısının?exponiyansel?olarak arttığını anladığı andır. Eskiden beğendiğin bir kız arkadaşının Seni görünce “Beyaz saç yakışmış” dediği andır. Evin içinde açık olan herhangi Bir pencerenin varlığını, Aynı odada olmasanız bile hissettiğin andır. Biz küçükken annem sorardı “Balkonun kapısını açık mı bıraktın” diye. Nasıl fark ettiğini anlayamazdım. Anlaşılıyormuş Müdürüm, zamanla anlaşılıyormuş. Müdürüm Bir insanının yaşlandığını anladığın an “Sene seksen iki” diye lafa girdiği andır. Giderek düşüncelerinin babana Benzediğini fark ettiğin andır. Etrafındakiler senin çok iyi bildiğin konularda Atıp tutarken içinden hiçbir müdahale etme İsteği duymadığın, birilerine ayar vermeyi Zaman kaybı olarak görmeye başladığın andır. Senden altı yaş büyük ablanla Aranda yaş farkı yokmuş gibi Davranmaya başladığın andır. Bebekliğini bildiğin birilerinin Yıllar sonra liseye giderken Karşına çıktığı andır. Kişinin karşılıklı konuşmalar da “Şimdi ki gençlik” ile başlayan Cümleleri kurduğu ve nasihat? Vermeye başladığını fark ettiği andır. Bir insanının yaşlandığını anladığı an Eskiden nefret ettiğin yemekleri Afiyetle yemeğe başladığın andır. Televizyonla konuştuğunu fark ettiği, Orijinalini sinemada izlediği bir filmin, Yeniden çevrimini seyrettiğin andır. Cep telefonu rehberinde ölmüş Birkaç arkadaşının ismine rastladığı, Hala Yugoslavya ya da Çekoslovakya Dediğin ve Sovyetlerden söz ettiğin andır. MTV'nin müzik kanalı değil de Motorlu taşıtlar vergisi anlamına Geldiğini düşündüğün, Çocukken hayran olduğun futbolcunun Teknik direktör olarak gördüğün andır. Boşalmış yoğurt ve peynir kaplarını Kullanmak üzere atmadığın, Üzerindeki mumların pastadan daha Pahalıya geldiğini anladığın andır. Süpermarkette alışveriş yaptıktan sonra Satış fişini inceleyip, 3-5 kuruş kar ettiğini Fark edip mutlu olduğun, O fişe baktığında ağzından “Soyguncu bunlar!”, “Bunların hepsi para tuzağı!” Gibi lafların çıkmaya başladığı andır. Sözün özü Müdürüm Geçtiğimiz günlerde birkaç meslektaşımla Bir araya geldik, eski günleri yad ettik. Ben alkol alabileceğimiz bir mekanı önerirken Bir iki arkadaş aldıkları ilaçtan dolayı Kafeyi tercih ettiler. Mekâna oturduğumuzda Aramızdan biri garsona ıhlamur Siparişi verince aklıma cemiyet geldi. İçimden güldüm ve Anladım ki bizler yaşlandık. Nadir Avşaroğlu
Gercekedebiyat.com