Ademin yaradılışı
O yıllarda Sistine Şapeli, Vatikan’ın Beyaz Sarayı gibi bir yer. Papa’nın çalıştığı, konuklarını ağırladığı ve en çok vakit geçirdiği bir nokta. Ancak Vatikan’ın ressamı Rafaello o günlerde bayağı meşgul olduğu için Papa’ya arkadaşı Michelangelo’yu öneriyor. İlk önce Michelangelo bu işi istemiyor,
Ünlü İtalyan ressam, heykeltraş, sanatçı Michelangelo, 1500’lerde yaşamış ve ustalık eseri Davut Heykeli tanınmış biri. En az Davut Heykeli kadar ünlü ve sanat tarihi açısından da önemli bir başka eseri Adem’in Yaratılışı freski. Yer İtalya, tarih 1500’ler. Bu tarihlerde Papa dünyadaki en güçlü lider. Kiliseye karşı gelmek imkansız, idamlar, aforozlar havada uçuşuyor. Rafaello o dönemim ünlü ressam ve heykeltraşı, o zamanlar hayli de başarılı. Papa ile de arası çok iyi olması nedeniyle Vatikan’daki bütün resim ve heykeller Rafaello’ya yaptırılıyor. O zamanki Papa II. Julius, Sistine Şapeli’nin tavanın boyanması ve üstüne de güzel bir resim çizilmesini istiyor. O yıllarda Sistine Şapeli, Vatikan’ın Beyaz Sarayı gibi bir yer. Papa’nın çalıştığı, konuklarını ağırladığı ve en çok vakit geçirdiği bir nokta. Ancak Vatikan’ın ressamı Rafaello o günlerde bayağı meşgul olduğu için Papa’ya arkadaşı Michelangelo’yu öneriyor. İlk önce Michelangelo bu işi istemiyor, ancak biraz para kazanmak, biraz da Papa ile arayı bozmamak için işi kabul ediyor. Ancak Michelangelo değişik bir sanatçı. İnsanı tüm kıvrımlarıyla, tüm detayları ile resmedebilmek için, kadavralar üstünde çalışmalar yapıyor. İnsanın bütün organlarını, yüzünü, kas yapısını inceliyor ve sanatına yansıtmaya çalışıyor. Dört senelik bir çalışmanın sonucunda Michelangelo, Sistine Şapeli’nin tavanına çok güzel bir çalışma yapıyor. Fresk, Hristiyanlık'ta Kitab-ı Mukaddes'in "Yaratılış" bölümünde, Tanrı'nın ilk insan Adem'e hayat üflemesi konusunu resmedilir. Bu resim bugün dünyanın en ünlü betimlemelerinden birisidir ve modern kültüre farklı biçimlerde yansımıştır. Freskte yer alan Tanrı ve Âdem'in ellerini içeren detay da freskin en ünlü kısımlarındandır. Tanrının yüzü olarak, Michelangelo'nun kendi yüzünü çizdiği düşünülmektedir. İsmini de “Ademin Yaratılışı” koyar. Bu freski gören herkes hayran olur, Michelangelo büyük bir ün ve para kazanır. Resimde görünen olgu aynen İncil’de yazıldığı gibi, tanrı kendi suretinden Adem’i yaratıyor ve yanında Havva ve henüz ortaya çıkmamış olan insan ırkı da var. Yani herşey olması gerektiği, kutsal kitapta anlatıldığı gibi. Peki sonra ne oluyor? Adem ve Havva'nın yasaklanmış elmayı Şeytandan alıp yemeleri. Cennet Bahçesinden atılışları. Yani insanlığın cennetten düşmesi. Yıllar geçiyor, anatomi, biyoloji ve tababet bilimi gelişiyor ve insan beyninin neye benzediği ve kıvrımlarını daha iyi biliyoruz. İşte o zaman Michelangelo'un resmindeki beyin figürü fark ediliyor. Tanrı figürünü insanın beynine yerleştiren Michelangelo, aslında Adem’in değil, tanrının yaradılışını resmediyor. Böylece, kimi yorumculara göre Tanrı’nın insan beyninden çıkan bir mit, bir hayal olduğunu söylemek istiyor. İşin daha da ilginç yanı Yani sistemle mücadeleyi Gerçekten de sanat ve sanatçı Nadir Avşaroğlu
Bunu Vatikan’ın tam ortasına,
Kalbine çizdiği bir fresk ile söylemesi.
Sistemin içinden vermesi.
En güçlü muhalefeti oluşturabiliyor.
Gerçekedebiyat.com
Yazar Hakkında
1963 yılında Ankara’da doğdum. Çocukluğum Ankara’da geçti. Delikanlılığım, baba memleketi Adana’da, gençliğim okumak için tekrar geldiğim Ankara’da. Sonra dede-baba mesleği olan madenciliği yapmak için ülkenin çeşitli yerlerinde çalıştım. Sonra evlendim, hayatta tanıdığım en naif, en kaprissiz insan eşim, bir kızım bir de oğlum oldu. Sonra da bir kedimiz. Sonra emekli oldum. 35 yıllık meslek hayatımda okuduklarımı, incelediklerimi ve biriktirdiklerimi, mesleğime olan saygımla harmanlayarak kaleme aldım. Sonra sevdalısı olduğum Ankara’yı yazdım, sonra beni etkileyen mimariyi yazdım, sonra meramım, merakım olan tarih ve mitolojiyi yazdım. Ama hep yazdım.
