Can Yayınları Aralık ayı yayın programını açıkladı
Can Yayınları Aralık ayı programını duyurdu. Ahmet Erkam’ın acının farklı yüzlerini karşımıza çıkardığı Battığımız Bataklar; Rıdvan Hatun’un tedirgin edici öykülerden oluşan ilk kitabı Billur Örüntüler; Paul Auster’den birçok yaşamı yakalayan Baumgartner; Yukio Mişima’dan absürd olaylarla dolu bir d...
Ahmet Erkam Saraç, içerisinde hayatın nefes alıp verdiği öyküler yazıyor. Yanı başımızdaki kırgın ailelerin, toksik ilişkilerin, yalnız bırakılmış çocukların, yeri doldurulamaz kayıpların bataklarını anlatıyor. Rıdvan Hatun, ilk kitabı Billur Örüntüler‘de karanlıkta el yordamıyla ışığın düğmesine ulaşmaya çalışan insanları anlatıyor. Birbirinden farklı dünyaların küçük sahnelerinden; büyük, tedirgin edici anlatılar var bu öykülerde. Yumruğun nereden geleceğini kestiremiyorsunuz. Baumgartner, sevgili eşi Anna’nın ölümü sonrasında büyük üzüntü yaşayan yetmiş bir yaşındaki felsefe profesörü Baumgartner’ın emekliliğe ve dünyadan elini eteğini çekmeye hazırlanışını konu ediyor. Paul Auster’ın sıradan bir yaşamın en küçük, en geçici anlarındaki güzelliğe dair keskin bakışını yansıtan ve birçok yaşamı yakalayan Baumgartner, yazarın son başyapıtı. 27 yaşındaki reklam metni yazarı Hanio Yamada başarısız intihar girişiminden sonra yerel bir gazeteye ilan vererek yaşamını satılığa çıkarır. Çok geçmeden de çeşitli müşteriler tarafından aranmaya başlar fakat kendisine iletilen talepler giderek tuhaflaşırken hayatı da son derece absürd olaylarla dolu bir dedektif hikâyesine dönüşür. Amerikalı bir yerleşimci ve dul kalmış bir baba olan Cy Bellman, kulağına gelen bir haber karşısında şaşkınlık, büyülenme gibi güçlü hislerin etkisinde kalır: Kentucky içlerindeki derin bataklıklarda tarihöncesinden kalma dev hayvan kemikleri bulunmuştur. Merakına yenik düşen Cy, dev canavarların halen yaşadığı söylentilerinde gerçeklik var mı öğrenmek için kızı Bess’i kendi başının çaresine bakmak üzere ardında bırakarak yola koyulur. Violeta, sadece Violeta’nın yıkıcı kalp kırıklıkları ve tutkulu ilişkilerle, yoksulluk ve zenginlikle, korkunç kayıplar ve muazzam mutluluklarla dolu yüz yıllık yaşamının değil; aynı zamanda asırlık bir tarihe tanıklık eden kadın hakları mücadelesi, zorbaların yükselişiyle düşüşü ve sonuçta bir değil iki pandeminin şekillendirdiği hayatının öyküsüdür. Unutulmaz tutkusu, kararlılığı ve mizah anlayışı nedeniyle ömür boyu büyük değişimler yaşayan bir kadını anlatan Allende, okurlarını bir kez daha hem büyüleyici hem de dokunaklı bir destanla baş başa bırakıyor. Bu Ay Klasiklerde Hümanizmin en önemli temsilcilerinden Erasmus, taslağını 1509 yazında İtalya’dan İngiltere’ye yaptığı yolculuk sırasında hazırladığı, daha sonra dostu Thomas More’un evinde tamamlayıp ona ithaf ettiği başyapıtı Deliliğe Övgü‘de “Beni benden daha iyi kim temsil edebilir?” diyen delilik tanrıçasının ağzından tüm insanlığa seslenir. Bir pansiyon odasında, evli bir çift ve bir adamın arasında geçen oyunda, evliliğe ve kadın erkek ilişkilerine dair herkesin bildiği ancak sesli söyleyemediği şeyleri açık eder Strindberg. Yazar Tekla ve ressam kocası Adolf’un evlilikleri, yan odadaki tuhaf misafir Gustav’ın sorduğu detaylı sorularla ciddi bir sınava tabi tutulur. Alacaklılar, Strindberg’ın “en olgun çalışmam” olarak değerlendirdiği, kısa, ancak uzun süre tesiri altına alan önemli bir eser. Gerçekedebiyat.comAhmet Erkam / Battığımız Bataklar
Rıdvan Hatun / Billur Örüntüler
Paul Auster / Baumgartner (çev. Seçkin Selvi)
Yukio Mişima / Satılık Hayat (çev. Devrim Çetin Güven)
Carys Davies / Batı (çev. Tülin Er)
Isabel Allende / Violeta (çev. İnci Kut)
Desiderius Erasmus / Deliliğe Övgü (çev. Şebnem Sunar)
August Strindberg / Alacaklılar (çev. Zeynep Avcı)
YORUMLAR