Yeşilçam'ın "iyi kalpli", babacan oyuncusu Hulusi Kentmen, 20 Ocak 1912'de Bulgaristan'ın Tırnova şehrinde dünyaya geldi.

Sanatçı, daha sonra ailesiyle Türkiye'ye göç etti ve, çocukluğunu İzmit Körfezi'nde geçirdi.

İlköğrenime Akçakoca'da başlayan Kentmen, daha o günlerde oyunculuğa sevdalanmasını, TRT'ye verdiği bir röportajında, "Akçakoca İlkokulunda bir tiyatro salonumuz vardı. Birkaç defa orada sahneye çıktım. Bulaştı." sözleriyle aktarmıştı.

Kentmen Deniz Astsubay Okulu'nda eğitim aldıktan sonra Deniz Kuvvetleri'nde denizaltıcı Astsubay olarak görev yaptı. Bir müddet kara hizmetinde de bulunan sanatçı, askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki "Hisse-i Şayia" oyunuyla sahneye çıktı.

Hulusi Kentmen, Ülkü Erakalın'a verdiği bir röportajda deniz tutkusunu şöyle dile getirmişti:

"Yavuz (Zırhlısı) yaralı, henüz tamir edilmemiş. Bütün ihtişamıyla İzmit'te yatardı. Biz, o devirde ortaokula gidiyorduk. Aşağı yukarı sınıfın yarısı denizci olmaya heves ederdi. Deniz tutkusu öncelikle Körfez'de oturuşumuzdan geliyor. Ayrıca babamın bir sandalı vardı, onunla beraber balığa giderdim, ona yardım ederdim. Bahriyelilerin o afili kıyafetleri ve denizin yosun kokusu yok mu, o bambaşka bir şey."

YÖNETMENLİĞİNİ FERDİ TAYFUR'UN YAPTIĞI FİLMLE İLK KEZ KAMERA KARŞISINA GEÇTİ

Usta sanatçı Kentmen, Refika Kentmen ile 1938'de dünya evine girdi. İkilinin, Volkan isminde bir oğlu dünyaya geldi.

Refika Kentmen, bir röportajında, eşinin canlandırdığı karakterlerdeki gibi iyi ve sevilen biri olduğuna değinerek, "Hulusi herkes tarafından çok sevilen, sayılan bir insandır. Herkes onu 'baba' diye sever. Ben de çok severim, 53 senemi vermişim, sevilmez mi?" demişti.

Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevleri, Ses Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrolarında sahneye çıktı. Sanatçı, "Hulusi Kentmen Tiyatro Topluluğu" ile turnelere çıkıp birçok yerde oyunlar sahneledi.

46 YILDA 500'E YAKIN FİLMDE ROL ALDI

Usta oyuncu, ilk kez 1942'de bir filmde kamera karşısına geçerken, seslendirme sanatçısı olarak da bilinen Ferdi Tayfur'un yönetmen koltuğunda olduğu, İhsan İpekçi'nin senaryosunu yazdığı "Senede Bir Gün" filmiyle yükselişi yakaladı.

Bu yapımları, 1948'de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa" filmleri takip etti.

Komiser, esnaf, hakim ve fabrikatör rollerinin aranan yüzü olan sanatçı, 1942-1988 arasına 500'e yakın film sığdırdı.

Hulusi Kentmen, kariyeri boyunca Adile Naşit, Münir Özkul, Kemal Sunal ve Tarık Akan gibi dönemin ünlü isimleriyle birçok filmde kamera karşısına geçti.

Filmlerinde Kentmen'in karakterine karakter katan babacan seslerin sahipleri ise seslendirme sanatçıları Kemal Ergüvenç ile Rıza Tüzün oldu.

İYİ BİR FİLM, İYİ BİR SENARYOYLA MÜMKÜN OLUR

İyi filmin iyi senaryo ile mümkün olacağını savunan sanatçı, bir röportajında neden "iyi" rollerde yer aldığını, "Hem komediye hem drama uyum sağlayabiliyorum. Yalnız kötü adam oynayamıyorum. Çünkü tipim, kötü adama müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, bir şeye benzemedi." sözleriyle açıklamıştı.

Yazar, oyuncu ve araştırmacı Sunay Akın, Hulusi Kentmen'le ilgili bir anısına, "Önce Çocuklar ve Kadınlar" kitabında şu cümlelerle yer verdi:

"Sert görünümlü ama iyi yürekli ve genellikle de fabrikatör baba rolünde görürüz onu. Hulusi Kentmen'den söz ediyoruz tabii ki! Bu arada, kendimize bir 'torpil' geçelim ve son sınıfı okuduğum Koşuyolu Kazım İşmen Lisesi'nden eve dönerken, Kadıköy otobüsünde Hulusi Kentmen' ile sık sık karşılaşıp sinema sohbetlerine daldığımı da bir martı gibi periskopun üstüne konduralım."

HULUSİ KENTMEN 20 ARALIK 1993'TE ÖLDÜ

Pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla seyircinin gönlünü kazanan Hulusi Kentmen, 1978'de "Yorgun Savaşçı" ve 1985'te "Acımak" dizilerinde de rol aldı.

Aynı zamanda keman çalan ve fotoğrafçılıkla da yakından ilgilenen oyuncu, 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sebebiyle vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

Hulusi Kentmen'in rol aldığı bazı filmler şöyle:

"Paranın gücü", "Acı Su", "Donanmanın Gülü", "Şabancık", "Taşı Toprağı Altın Şehir", "Ah Bu Ne Dünya", "Bıktım Her Gün Ölmekten", "Meraklı Köfteci", "Ah Bu Gençlik", "Minik Cadı", "Ateş Böceği", "Ah Nerede", "Üçkağıtçılar", "Baba Bizi Eversene", "Kara Murat Ölüm Emri", "Yumurcak", "Uyanık Kardeşler", "Yalancı Yarim", "Vurgun", "Keloğlan ile Cankız", "Öksüzler", "Sev Kardeşim", "Yumurcağın Tatlı Rüyaları", "Ali Baba Kırk Haramiler", "Sezercik Yavrum Benim", "Ayşecik Yuvanın Bekçileri", "Bir Katil Sevdim", "Denizciler Geliyor", "Sevgili Öğretmenim", "Şoförün Kızı", "Çanakkale Aslanları", "Kendini Arayan Adam", "Gönül Avcısı", "Sevimli Haydut", "Vatan Uğruna", "Meçhul Kahramanlar", "Efelerin Efesi", "İstiklal Madalyası".

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)