Binali Yıldırım Ahmed Arif'le herkesi şaşırttı... / Ahmet Yıldız
7 Ağustos 2016 Pazar günü İstanbul Yenikapı’da yapılan “15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nin yıldızı kimlerdi derseniz, şairlerimizdi derim.
Aklıma hemen, "asla" şiirleri okunmayacak şairler geldi!
Politik liderlerin, ülkeyi yöneten en süt düzey zevatın şiir ve şairle barışması -fırsat bu fırsat- şiirimiz için de bir dönüm noktası olabilir mi acaba?
Kim ne derse desin, şiir bu ülkede yıllar sonra tam anlamıyla kürsüye çıktı!
Nazım Hikmet’in, Ahmed Arif’in, Necip Fazıl’ın, Ahmet Cevad’ın, Arif Nihat Asya’nın, Orhan Şaik Gökyay’ın şiirleri, eksik de okunsa, yanlış da okunsa diğer illerimizde alanlarda ve televizyonlarda yayınlanmasıyla birlikte belki de ilk kez on milyonlarca insanla tanıştılar.
"Liderler"in ağzından şiir okunduğunu, ünlü şairlerimizin adlarının seslendirildiğini duyunca birden heyecanlandım açıkçası.
Keşke Fazıl Hüsnü Dağlarca, keşke Cahit Külebi’nin dizeleri de yer alsaydı diye hayıflandım bile.
PEKİ, NİÇİN ŞİİR OKUNDU?
Şiirin bu halk için vazgeçilmez “ulusal” bir güç olduğu ortaya çıktı.
Bir uçurumun kenarından dönmemizin yarattığı travma, Türk tarihinin en büyük olaylarından birini ulusça atlatmış olmak, liderinden halkına herkesi şiire, şairlerimize yakınlaştırdı.
Demek ki, bu ülke için, bu halk için, bu kültür için, bu topraklar için yüreği samimiyetle, sevgiyle ve saygıyla dolu dürüst şairler sığınılacak liman oluyor.
Şiir, Türk toplumu için bir sığınak olabiliyor demek ki.
KİMLERİN ŞİİRLERİ ASLA OKUNMAYACAK?
Kuşkusuz kim okursa okusun, şiiri, alanlarda üstelik ulusal duygularla okunmuş şairler, kıskanılası şairlerdir.
Ancak niçin kimi şairler Yenikapı mitinginde olduğu gibi böyle -doğal olarak- seçildi?
Yüreği bu ülkeye soğuk, iki yüzlü, her fırsatta yoksul emekçi halkı, temsil ettiği kültürü aşağılayan, içi fesat dolu, deyim yerindeyse eli şiirde, gözü kaşı oynaşta, bu yüzden asla lirik ol(a)mayan ve hepsi aynı kalıptan çıkmış duyarlılıkla şiir yazanların şiiri, alanlarda asla okunmayacak.
Bu halkın gönlünde asla yer alamayacak!
Onlar bu kültürün hasbelkader bir zaman diliminde boşuna yer kaplamış faniler olarak tarihin karanlığında kaybolacaklar.
BİNALİ YILDIRIM AHMED ARİF’LE ŞAŞIRTTI…
Beni en çok Binali Yıldırım’ın Ahmed Arif’in ünlü “Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebe’nin Ninnisi” şiirinden dize okuması şaşırttı.
Bir de Orhan Şaik Gökyay!
Dede Korkut’u sadeleştirmiş, edebiyat öğretmeni olarak 70 yıl öğrenci yetiştirmiş, 1994 yılında sessizce aramızdan ayrılan bu şairimizle karşılaşmak duygulandırdı beni.
Binali Yıldırım şiir okuyanların birincisiydi. Gökyay ve Ahmed Arif’in yanında Nazım Hikmet’in “Güneşi İçenlerin Türküsü”nü (Her ne kadar dize atlasa da), Azerbaycan Türk şairi Ahmed Cevad’ın ve Necip Fazıl’ın olmak üzere tam beş (5) şairin şiirinden dize okudu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Nazım Hikmet’in “Davet”, TBMM Başkanı İsmail Kahraman Arif Nihat Asya’nın şiirini okudu.
Başbakan Binali Yıldırım’ın Yenikapı’da Nâzım Hikmet’ten satırlar okuduğu gün, Kadıköy’de Nâzım ve Brecht’in şiirlerinden oluşan tiyatro oyunu yasaklandı.
Bu da Türkiye’nin içinde bulunduğu trajediyi gösteren bir durumdu.
Ahmet Yıldız
YORUMLAR