Sözlü dövüş sanatı / Tongue Fu
'Para, enerji ya da destek talebine her hayır dediğinizde, başka bir şeye evet diyorsunuzdur.' - MAGGIE BEDROSIAN
Bu noktada her zaman dinleyicilerden birisi şunu sorar: “Talebini reddettiğimde kişi bana kızarsa ne olacak?” Life Is More Than Your To-Do List (Hayat Yapılması-, Gereken İşler Listenizden Daha Fazla Bir Şeydir) adlı harika kitabında Maggie Bedrosian, eğer her hayırın ardında bir evet yattığını, bir şeye sırtınızı çevirdiğinizde her zaman yüzünüzü başka bir şeye döndüğünüzü bilirseniz, “maalesef” derken kendinizi çok daha rahat hissedeceğinizi söyler. Bazı insanlar çılgınca herkes için her şey olmaya çabalar, ama sonunda en özen gösterdikleri insanlar için hiçbir şey olamadıklarını görürler. Sizin için gerçekten önemli olan ne? Zaman ve enerjiniz sınırlı kaynaklardır. Onları önemsiz şeyler için heba etmeyin. Sizi değerli zamanınızı gerçek önceliklerinize hasretmekten alıkoyacak taleplere “Özür dilerim” diyebilmek için, en kuvvetle hissettiğiniz varlık nedeninizi belirleyin. Kendisine bu tekniği öğrettiğim için bir bayan bana çok teşekkür etti, aşırı talepkâr bir kadın olan annesine kendini kabul ettirmede çok yararını görmüş. Rhoda gülerek şunları anlattı: “Şu deyişi hiç duydunuz mu: ‘Annemin işi suçluluk seyahatleri için seyahat acenteliğidir.’ Benim annem de böyledir. Her gün telefon edip bir şey ister. Kendisine hayır demekten çekindiğim için beni istediği gibi kullanmaya alışmıştı. Geçen hafta telefon edip kendisini alışverişe götürmemi istedi. O gün hiç vaktim yoktu, cumartesi günü kızlarımla birlikte çıktığımızda kendisini almamızı teklif ettim. Bu hoşuna gitmedi ve o alışılmış tiratlarına başladı.” Terazinin kefelerini karşılaştırma tekniki yıllar içinde annemin isteklerine nasıl sürekli boyun eğmiş olduğumu görmemi sağlamıştı.
Annemi çok severim, ama bu durumda isteğini karşılayamayacağımı söylemek dürüst davranmak olacaktı. Kendisine yapmam gereken işleri anlattım, onu ancak hafta sonu alışverişe çıkarabileceğimi ya da mutlaka o gün gitmeyi zorunlu görüyorsa kendisine bir araba çağırabileceğimi söyledim. Biraz homurdanıp bazı şeyler söyledi, ama ben kendimi hiç suçlu hissetmedim, çünkü terazi sayesinde isteğini geri çevirmekte haklı olduğumu görmüştüm. Tongue Fu TONGUE FU Sözlü Dövüş Sanatı İletişimin gittikçe koptuğu, şiddetli bir iletişimin ise kolgezdiği, dinlemenin ise sadece işitme düzeyinde kaldığı bu zamanlarda hepimizin çok iyi bildiği ama göz ardı ettiğimiz, birçok şeyi hatırlatıyor ‘’Tongue Fu’’. Mutlaka okunması gereken bir kitap. Çünkü, her bir satırında tanıdık durumlara rastlayacaksınız. Sam Horn’un yazdığı Tongue Fu kitabının hikayesi şöyle: 1989’da, eğitim programları uzmanı Dr.Ray Oshiro’nun Hawaii Üniversitesi için zor insanlara nasıl davranmak gerektiği konusunda kamuya açık bir atölye çalışması için Sam Horn’a rica etmesiyle başlıyor. Bir süre sonra her kesimden ve meslekten çok sayıda kişi bu atölyelere ilgi gösteriyor. Bu kitapta bu atölyelerin içeriğinden oluşuyor. Boyner Yayınlarından çıkan kitapta dört ana bölüm var. Bunlar: Yazar kitabın ismini ise ilk atölyedeki katılımcılardan birinin Uzakdoğu dövüş sanatı Kung Fu ile ilgili bir örneğinden yola çıkarak buluyor. Kung Fu’nun (insanın iç gelişimini vurgulayan bir Çin dövüş sanatı) amacı fiziksel bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Tongue Fu’nun (insanın iç gelişimini vurgulayan zihinsel bir sanat) amacı ise psikolojik bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Özsavunmanın sözlü biçimidir; acı sözler söylemek ya da susup kalmak yerine başvurulabilecek yapıcı bir seçenektir. Sözlü dövüş sanatının asıl amacı, kendinizi sözlü saldırılara hedef olmaktan alıkoyacak şekilde nasıl güven içinde davranacağınızı öğrenmek olarak ifade edilmiş kitapta. Ve şu varsayımlarda bulunuyor. Asıl kışkırtıldığınızda da, bu zihinsel ve dilsel dövüş sanatlarını ustaca kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz. Bundan böyle bir saldırı karşısında hiçbir zaman kendinizi yıkılmış ve çaresiz hissetmeyeceksiniz. Tongue Fu, sadece adil ya da dürüst olmayan davranışlara karşı koymakla ilgili değildir. Aynı zamanda bir yaşam felsefesi; hem işinizde hem de dışarıda herkesle daha iyi geçinmenize yardımcı olabilecek bir iletişim tarzıdır. Çatışmaları nasıl önleyeceğinizi, nasıl işbirliği oluşturacağınızı ve başkaları düşüncesiz ya da kaba davrandığında bile nasıl nazik kalmayı tercih edebileceğinizi öğreneceksiniz. Zor insanlarla uğraşmaktan hiç kimse hazetmez. Ne var ki, bu günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu fikirler size anlaşması zor insanları ustaca silahsızlandırarak kişisel ve mesleki ilişkilerinizi daha az gerilimli ve daha tatmin edici kılmada yardımcı olabilir. İnsanlar sizi ayakları altına almaya çalışırken kendinizi yüceltmenizi sağlayacak onlarca zeki ve nükteli, dövüşken olmayan yanıt öğreneceksiniz. Başkalarının parmaklarına basmadan kendi ayaklarınız üzerinde nasıl durabileceğinizi, yara lamanıza izin vermeden ve kimseyi yaralamadan nasıl var olabileceğinizi göreceksiniz. Kitapta yer alan Tongue Fu ile öğrenebilecek teknikler ise şunlar; Tongue Fu kitabı öyle bir solukta okunup unutulması gereken bir kitap değil. Bölüm bölüm okunacak ve üzerinde düşünülecek bir kitap. Her bölümün sonundaki eylem planlarını hayata geçirmek ise tümüyle size kalmış. Kitabın dili sade, açık ve mizah dolu. Örnekler ise hiç yabancısı olmadığımız, günlük hayatta, iş hayatında sık sık yaşadıklarımızdan. Tongue Fu kitabından sonra ilginize çekecek kitap ise aynı yayınevinden çıkan ‘’Okulda Tongue Fu’’. İnsanlar arasındaki iletişimde husumeti, anlaşmazlıkları ve yanlış anlamaları uyuma dönüştürmek, sözlü çatışmalardan, ağız kavgalarından ve sinir patlamalarından kaçınmak, özünüzü, insanlarla huzurlu bir birlikteliğin aracı haline getirmek isteyenler ‘Sözlü dövüş sanatı TONGUE FU’’ kitabı sizin için…‘HAYIR DİYEMEM’
(Sözlü Dövüş Sanatı - Hatasız Düşünme Sanatı - Yapmamanız Gereken 52 Düşünce Hatası. NTV Yayınları, s. 8-10. Çeviren: Itır Arda)
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR