Yesinler sizin demokratlığınızı, ne aydın olmanın ilkeli tavrı ne de demokrat olmanın evrensel kabulleri sizin semtinize uğramamış hiç. Amerikancılığı, liberalizmi savunmak dışında hiçbir ilkeniz yok sizin. Kerameti anlaşılır az zaman sonra, böyle kör gözün parmağına değişen söyleminizin.
Kaç kez duyduk sizlerin ağzından “Alevilerin celladına âşık” olduğunu? Büyük acılar çeken, büyük kıyımlara uğrayan, Sivas’ı, Malatya’yı, Maraş’ı, Çorum’u, Madımak’ı, Gazi’yi, Gezi’yi yaşayan, 12 Eylül faşizmini iliklerinde hisseden, neredeyse her sokağa, her eve bir acının düştüğü Alevi mahallerinden çıkan oylara bakıp Alevilere demediğinizi bırakmadınız. Ne yani, Alevilerin CHP’ye oy vermesinden daha büyük bir günah değil midir, sizlerin AKP’nin yedeğine girmeniz.
Bazılarınızı elbette tenzih ederiz, kimilerinizin değişmesini samimi buluruz, lakin gerçeği de söylemekten geri kalmayız. Devrimciler büyük acıların, siz ise büyük günahların ortağısınız.
Yetenekli olduğunuzu kabul etmek lazım, Sezar’ın hakkı Sezar’a. Türkiye sağından, ırkçı-gerici güruhtan, Alevileri üzen yalanların taşıyıcılarından, “affedesiniz Ermeni” diyenlerden, Madımak katliamcılarının avukatlığına soyunanlardan, Maraş katliamını “binicisini beğenmeyen asil kısrağın şahlanışı” olarak değerlendirenlerden, çeteleri protesto etmek için lambalarını yakıp söndürenler için “mum söndü oynuyor” diyenlerden, “Alevi öldürenlerin cennete gideceğini” söyleyenlerden, Komünizmle Mücadele Dernekleri, Milli Türk Talebe Birlikleri, Yeniden Milli Mücadele Hareketi, Aydınlar Ocağı gibi Türkiye sağının simge kurumlarının tedrisatından geçenlerden demokrasi kahramanı yarattınız ya, aşk olsun hepinize.
Yakın tarihimizdeki katliamları, Türkiye sağının ideolojik-kültürel-politik özelliklerinden soyutlayıp bilinmez bir güce ihale ederek, bugünkü sağ kadroları töhmetten kurtardınız ya, size ne kadar teşekkür etseler azdır. Eğer bugün, AKP kadrolarının söylemi ve iktidarın uygulamalarından rahatsızsanız, biliniz ki bunun büyük sorumluluğu sizdedir.
Açıklamanızda demişsiniz ki, “Aşağıda isimleri zikredilen biz imzacılar, kamuoyunu Türkiye’de demokrasiden sapma yönündeki kaygı verici bir sürece dikkat kesilmeye çağırıyoruz.”
Rica ediyoruz, çağırmayın artık, artık bir şey zikretmeyin, artık çıkın hayatımızdan. Sizin işaret buyurduğunuz yerde sahte demokrasi söylemi, çifte standart, Amerikancılık ve liberalizmden başka bir şey yok çünkü.
Not: “AKP hükümetine demokrasi ve hukuka dönüş çağrısı” yapanların listesi aşağıdaki gibidir. Bazı imzacıları tenzih ediyorum ama yukarıdaki yazının muhatabı çok sayıda isim listede yer alıyor. Deklarasyona imza atanlar alfabetik sıraya göre şöyle: Ahmet Altan, Ahmet İnsel, Ahmet İsvan, Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç, Altan Tan, Asaf Savaş Akat, Aslı Tunç, Ataol Behramoğlu, Aydın Engin, Ayhan Aktar, Baskın Oran, Bülent Keneş, Bülent Korucu, Cafer Solgun, Cengiz Aktar, Cengiz Çandar, Ceren Sözeri, Ceyda Karan, Cihangir İslam, Cüneyt Ülsever, Daron Acemoğlu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Doğan Akın, Doğan Satmış, Doğu Ergil, Ergun Babahan, Erkan Saka, Erkam Tufan Aytav, Ertuğrul Günay, Ferhat Kentel, Gençay Gürsoy, Hadi Uluengin, Hasan Cemal, Hayko Bağdat, Herkül Milas, Hilmi Yavuz, İbrahim Betil, İştar Gözaydın, Kazım Güleçyüz, Koray Çalışkan, Kürşat Bumin, Levent Köker, Maya Arakon, Mehmet Altan, Mehmet Betil, Mehveş Evin, Melis Behlil, Murat Aksoy, Murat Belge, Mustafa Erdoğan, Mustafa Yeşil, Müge Göcek, Mümtaz’er Türköne, Namık Çınar, Nazlı Ilıcak, Neşe Düzel, Nil Mutluer, Nilüfer Göle, Niyazi Öktem, Nuray Mert, Orhan Kemal Cengiz, Osman Kavala, Oya Baydar, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Pelin Batu, Reha Çamuroğlu, Sait Çetinoğlu, Samim Akgönül, Selahattin Özel, Seyfettin Gürsel, Suat Kınıklıoğlu, Şahin Alpay, Tahir Özyurtseven, Taner Akçam, Tayfun Atay, Tuğba Tekerek, Ufuk Uras, Ümit Kardaş, Yasemin Çongar, Yasemin İnceoğlu, Yavuz Baydar, Yavuz Oğhan, Yüksel Taşkın.
Bu yazı, 25 Aralık 2014'te sendika.org'da yayımlandı
YORUMLAR