Kitap nedir? / Prof. Dr. Kubilay Aktulum
Bir yığın metafor üretilmiştir kitabın ne olduğu konusunda.
Bir yığın metafor üretilmiştir kitabın ne olduğu konusunda. Örneğin, Alonso Víctor de Paredes adında bir İspanyol, kitabın bir insan olduğunu söyler. Ona bakılırsa kitabın insan gibi bir bedeni ve bir ruhu vardır. Kitap insana benzer. Tanrı insanı kitap gibi yaratmıştır. Kitaba ruh veren yazarıdır. Öyleyse yazar bir tür Tanrı’dır. Öyle söyler İspanyol... Kitap aynı zamanda bir düşüncenin somutlaşmış biçimi, hatta düşüncenin sığınağıdır. Kimileri ise düşünceyi ölümsüzleştirmektir derken kitabı kutsallaştırır. Kitap konusunda yığınla benzer tanım yinelenir durur. İnsan neden kitap yazar? Kimileri Malraux gibi yanıt verir böyle bir soruya: Yeryüzünde iz bırakmak, buradan gelip geçtiğini belli etmek için. İz, varlıkla yokluk arasında bocalayan insanın koşulunun en temel bileşenidir. Paul Ricoeur, La mémoire l’histoire, l’oubli adlı kitabında çok sayıda iz ayrımı yapar. Ayrımlardan birisi “yazılı iz”dir. Malraux’nun sözünü ettiği bu türden bir iz. Ancak izin kaldığı yerde bir unutuş olduğunu unutmamak gerekir. İz, aynı zamanda ölüme gönderir. Olmayanı var etmez, yalnızca benim şimdimde olmayanın olmadığını temsil eder. İz ile olmayan görülmez, iz yalnızca yokluğu bildirir. Levinas der ya kuma çizdiğim çizgi geçmişin boşluğudur. Çizginin özü olmuş olmaktır. Plotin’e bakarsanız gerçeklik bir izden başka bir şey değildir. Hatta izin bilgiye götüren yol olduğunu ileri sürer. Onun sözünü ettiği bilgi sonunda Tanrı’ya çıkar. Derrida ise izi göstergebilimsel bir görüngüde tanımlar. Her gösterge başka göstergelerin izlerini taşır, onları var ederken var olur. Dünyayla ilişkiyi böylelikle kurarız. Simgesel bir ilişkidir bu. Hatta şimdilerde sanal. Kitap hepsidir! İspanyolun söylediği gibi insandır. Yazana benzer. Düşüncelerinin sığınağıdır. İzdir. İzidir. Onunla gelip geçtiğimi belli ederim. Kitap yokluğumdan haber verir. Sanki kuma çizdiğim çizgidir. Benim izimdir. Fotoğrafın “noema”sı bu oldu diyen Barthes gibi söyleyeyim: “Olmuş olmam”dır. Ya da Derrida’nın söylediği gibi izlerimi ötekilere taşıyarak var olmak ama aynı zamanda var etmektir. Kitap, Aragon’un hayalini kurduğu şeydir: Gelecek nesillerin yağmalayacağı, yağmaladıkça var edecekleri kâğıttan bedendir. Bugünün izidir. Kitap budur. Kısaca. Prof. Dr. Kubilay AktulumBİZE GÖRE KİTAP
Gerçek Edebiyat
YORUMLAR