Gerçek Edebiyat

Bazı yüzlerin hüzünlü hikâyeleri vardır. Bilinmeyen
harflerle bilinmeyen şiirler söylerler. Altın dizelerde
ünlemlerle dolu ve haykırışlarla. Bilinmeyen diyarların
bilinmeyen anlatıcılarıdır onlar. Bir kez görülmeye
görsünler, hep görülmek isterler ve güzeldirler en güzel
kafiyeleri taşırlar, hiç yapılmamış ve yapılamayacak.
Ve yüzerler kristal aynaların derinliklerinde. Yüzerler
kırmızıyı üzerlerinden, dalgalanır aynaların içlerinde
dalgalı saçları ve ay ışığı vurur aynaya götürür o
dalgaları. Bilinmeyen kıyılarda köpüklü saçları ve tuzlu
ki tadı hiç bitmez ve sürtünür alnına siler satırları.
Birbirine benzeyen iki tuhaf kara üzümün ki
çekirdekleri bile tatlıdır onların, mümkün mü
ekşiliklerini başka yerden almaları
               Aynalar susarlar tüm dilsizlikleriyle
               Yanar kırmızı kıpkırmızı mumları
               Mermer şamdana dökülür mumun gözyaşları
               Ve hüzünlü hikâye anlatan yüzler
               Diker ona yakutları
               Sorar aynalara yıllardır çözülememiş büyülü sırları.

Cihat Serbest

GERCEKEDEBİYAT.COM