Son Dakika



Güneşin Öldüğü Gün / Yan Lianke / İthaki / Nisan 2022

Rüya ile kâbus arasındaki çizgi çok incedir.
 
Haziran ayının başlarında dağların derinliklerindeki bir kasabada, on dört yaşındaki Li Niannian bir gariplik fark ediyor. Kasabanın sakinleri çöken geceyle uykuya dalacaklarına sokaklara çıkıyor, tarlalara gidiyor. Her yeri insanlar sarıyor.
 
Li Niannian şaşkın şaşkın izlerken insanların rüyada gezindiklerini, sanki güneş batmamış gibi günlük işlerine devam ettiklerini fark ediyor. Çok geçmeden daha fazla insan rüyaya daldıkça gecenin karanlığında kıyamet kopuyor, en derindeki arzular bu vesileyle gün yüzüne çıkıyor. Yüzünü göstermeyen lütufkâr güneşi yeniden doğmaya ikna etmek ve kasabayı kurtarmak ise giderek daha garip ve rahatsız edici bir kâbusun ortasında kalan Li Niannian ve babasına düşüyor.
 
Güneşin Öldüğü Gün’de, Başkan Xi Jinping tarafından desteklenen “Çin rüyası” gerçekliğin kaosu ve karanlığıyla acımasızca sınanıyor. 
 
“Modern Çin edebiyatının ustalarından birinin bu sürükleyici ve tüyler ürpertici distopyasında, Çin’deki yaşamın gerçekliği ile Çin rüyasının güneşli iyimserliği arasındaki tezat ortaya konuyor.”   – Jung Chang
 
Çevirmen: Erdem Kurtuldu

Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)